Total Banner
GIYBET ve İFTİRANIN SONUÇLARI
436 okunma

GIYBET ve İFTİRANIN SONUÇLARI

ABONE OL
30/09/2022 11:26
GIYBET ve İFTİRANIN SONUÇLARI
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Rahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla İslam dini sosyal ilişkilere, ahlaki davranışlara, kişilik haklarının korunmasına, güven ve huzur ortamını yok edecek, bunlara sebep olacak davranışlardan kaçınılmasına büyük önem vermiştir. Bu sebeple sosyal ilişkileri zedeleyen temel hakları ihlal eden, ahlaki zafiyete sebebiyet veren gıybet ve iftirayı da yasaklamıştır. Gıybet; bir insanı gıyabında eleştirmek, çekiştirmek ve onu hoşuna gitmeyecek sözlerle anmaktır. Sevgili Peygamberimizin ifadesiyle “Kardeşini onun hoşuna gitmeyen bir nitelikle anmandır.” Bu kişinin nesebinde, ahlakında, bedeninde ve işinde olduğu gibi, boyunun uzunluğu veya kısalığı gibi fiziki yapısıyla da ilgili olabilir. Bu tarz konuşmaların hepsi gıybettir. Dilin başlıca hastalıklarından biri olan gıybet çok çirkin bir davranıştır. Bu çirkinliği Yüce Allah Kur’an-ı Kerim’de “ölen bir insanın etini yemeye” benzetmiştir. Ölü bir insanın etini yemek nasıl çirkin bir davranış ise ölü gibi kendini savunma hakkı olmayan kimseler hakkında gıybet de o kadar çirkin bir davranıştır. Çünkü gıybet neticesinde insan hem dilini kötüye alıştırmakta hem de kardeşinin hoşuna gitmeyen eksikliğini ifşa ederek kul hakkına girebilmektedir. Dinimizin yasakladığı kötü davranışlardan birisi de iftiradır.

 İftira bir kişinin yapmadığı fiil ve davranışları ona isnat ederek bunları varmış gibi göstermektir. İnsanlara iftirada bulunmak büyük günahtır. Nitekim Kur’anı Kerim’de Yüce Allah “İftira edenlerin apaçık bir günah yüklendiklerini” “dünya ve ahirette lanetleniş olup büyük bir azabın onları beklediğini” bizlere haber vermektedir. Müslüman söylediği her söze dikkat etmeli ve özen göstermelidir. Hele söylediği söz başkalarını ilgilendiriyorsa daha çok özen göstermelidir. İnsan her duyduğuna inanmamalı, her işittiğini dillendirmemelidir. Zira Kur’an-ı Kerim’de “Hakkında bilgi sahibi olmadığın bir şeyin ardına düşme. Çünkü kulak, göz ve kalp hepsi bunlardan mesuldür” buyrulmaktadır. Bundan dolayı gıybet ve iftira edenler, bu günahı işlediği gibi bunları işittiği halde önlemeyen kimseler de ona katılmış olmaktadır. O halde sorumluluktan kurtulmamız için ya bunları önlemeli veya gıybet ve iftira edenleri dinlememeliyiz.

Gıybet ve iftira ederek başkalarının şeref ve haysiyetleri ile oynayanlar bilmelidirler ki, bu dünyada herhangi bir cezaya çarptırılmasalar bile, ahrette ilahi adalet huzurunda mutlaka hesap vereceklerdir. Bu bakımdan toplumun huzur ve sükûnetinin bozulmasına, kardeşlik bağlarının kopmasına, aile yuvalarının yıkılmasına ve insanın değerinin zedelenmesine sebep olan gıybet ve iftiradan uzak durmak hem dünya hem de ahiret mutluluğumuza vesile olacaktır. Sözümü bir hadis mealiyle bitirmek istiyorum: “Allah’a ve ahiret gününe iman eden kişi ya hayır söylesin veya sussun.” Allah CC selamı bereketi Rahmeti üzerinize olsun.

En az 10 karakter gerekli
Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.


HIZLI YORUM YAP

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.