Burcu vayvada

Burcu vayvada

21 Mart 2023 Salı

REKABETİN YIKICI VE YAPICI GÜCÜ!

REKABETİN YIKICI VE YAPICI GÜCÜ!
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Rekabetin yıkıcı olan etkilerinden kurtulmak ve yapıcı bir güce dönüştürmek önemli. Rekabet duygusunu yakıt olarak kullanmak güçlendirici ve geliştiricidir.

Potansiyelimizi bilerek yürüdüğümüz yolda, hayal kırıklıkları, tükenmişlik, pes etme duygusu yaşamadan ilerlemek için rekabete ihtiyaç duyarız. Fakat bu rekabet kendimizle olmalıdır. Bir başkası ile girilen rekabet, kaybedildiği takdirde hayal kırıklığı, pes etme duygusu, mutsuzluk vb. duygular hissettirir, kazanıldığı takdirde ise azım yerine hırsı, kibri tetikleyebilir.

Peki çocuklarımızda bu duyguyu zarar vermeyecek, kaygı yaratmayacak şekilde nasıl geliştirebiliriz. Kişinin kendisiyle olan rekabeti en önemli kriter. Bir önceki sınavına göre başarısının artması dikkate alınmalıdır. Bir önceki okuduğu süreden daha uzun sure okumuş olması, anlamak, öğrenmek için sorularının çabalarının artmış olması görülmeli, gösterilmeli, onaylanmalı, pekiştirilmeli, takdir edilmeli. Kendi rekorunu kırdığı konusunda ki takdir, teşvik edici olur ve kendisiyle bir rekabete girer kendini bir önceki durumundan daha ileriye taşımak için.

Çocuklarımızı kardeş, kuzen, komşu, okul arkadaşları vb. hiç kimse ile kıyaslamamalıyız. Zaten yaşamın getirdiği var olmakla ilgili doğal geliştirici bir rekabet var herkesin çevresiyle. Başarıların sonuçların bir başkasıyla kıyaslanması yıkıcı bir rekabet yaratır. Özgüvenli çocuklar yetiştirmek için verilen emek, gösterilen çaba sonucunda elde ettiği başarı, çocuğun bir önceki durumundan daha iyi ise takdiri hak eder.

Yetişkinlerin arasındaki sonuç odaklı rekabet çocuklarına yansıdığında yetersizlik duygusu, öfke, kendini geri çekme, pes etme, karşılaştığı başarısızlık ya da olumsuz durumlara karşı toleransı düşer ve yıkıcı bir rekabete de sebep olabilir. Bu durumda ebeveynlerin kendi başaramadıkları durumlarda neler yaptıkları, nasıl yeni yollar belirlediklerini göstererek konuşarak rol model olmaları gerekir.

Çocuklarımızın başarılı oldukları alanlar keşfedilmeli ve o alanlar üzerinde durulmalı. Müzik, resim, dans, herhangi bir spor dalı vb. alanlarda ilgisi ve başarısının geliştirilmesi, öz farkındalığını, kararlılığını, azmini duygusal ve sosyal olarak geliştirir.

Hayatlarımızda ilgi alanlarını genişletip ve deneyimleri arttırdığımız ölçüde başarılarımızı da başarısızlıklarımızı da dağıtırız. Herhangi bir başarısızlık durumunda yıkılmamalıyız çünkü başarılı olduğumuz alanları da biliyoruzdur deneyimlemişizdir. Başarıya daha az ulaşmış çocukların bu deneyimi daha fazla yaşamaya ihtiyaçları var. Çocuk başarı duygusunu yaşadıkça, arada başarılı olmamayı da hoş görmeye, tolare etmeye başlar. Başarısızlığın, rekabetin yıkıcı etkisinden çıkıp, tattığı başarı hissiyle kendi yapıcı rekabetini yaşamaya başlar. Başkalarından üstün olmak değil, kendi performansının artmış olması başarılı bir sonuç almak anlamına gelir ve duygusal gelişimini, özgüvenli gelişimini destekler.

Kim daha önce bitirecek yemeğini, ödevini gibi yarışlarla o anlık keyifle istediklerinizi yapsalar da uzun vadede zarar verici oluyor maalesef.

*Başarıları övmek, herkes tarafından görülmesini sağlamak, olumlu geri bildirimler almak, gösterdiği çabası-özverisini vurgulayacak şekilde pekiştirmek

*Yeni şeyler denemesinin hoşumuza gittiğini belirtmek

*Yaptığı işten keyif aldığını farkettiğinizi belirtmek

*Bugün daha hızlıydın, bugün daha iyi hazırlanmışsın, harikasın… gibi

*Her defasında daha iyisini yapmayı denediğini söyleyerek çabasını takdir etmek

*Bir konuda kendisi gibi ya da kendisinden daha başarılı kişilerle yarışa girmek değil onlarda neleri örnek alabiliriz diye düşünmesini sağlamak

Yarış içine sokarak değil, bireysel motivasyonunu artıracak şekilde yaklaşırsak gelişimlerini desteklemiş oluruz.

Devamını Oku

SINAV STRESİ İLE BAŞ ETMENİN YÖNTEMLERİ

SINAV STRESİ İLE BAŞ ETMENİN YÖNTEMLERİ
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Stres hayatımızın kaçınılmaz bir parçasıdır ve hayatımızda stresin yeri olmalıdır. Ancak stresin dozunun yükseldiği bazı durumlar olabiliyor. Bu durumlarda stresle basa çıkmamız gerekiyor. Çocuklar ailenin bir yansımasıdır. Anne baba stresle ne kadar sağlıklı baş edebiliyorsa, çocukta o kadar sağlıklı atlatabiliyor stresli durumları.

Çocuğunuzla birlikte alışkanlık haline getirebileceğiniz bazı yöntemlerle stresle daha kolay başa çıkmasını sağlamış olursunuz. Sağlıklı beslenmek ve düzenli uyku periyotlarınızın olması stresi azaltmakta etkili yöntemlerdendir.

Her akşam düzenli olarak nefes egzersizleri yapmayı alışkanlık haline getirmek, duygularımızı ve stresimizi kontrol etmeyi kolaylaştırır. Açık havada yapılan yürüyüşler düşük dozda antidepresan etkisi verir. Sadece sınav odaklı değil, hayatın diğer sorumluluklarına dâhil olmalı çocuklar. Sofra kurma, ev temizliği vb.

Özellikle ergenlik dönemindeki fiziksel, duygusal değişimlerin hızlı olması çocuğun ve ailenin bu değişime ayak uydurmakta zorlanması, değişime direnmesi stres seviyesini arttırmakta. Değişim kaçınılmaz, değişime uymayı gerektiren durumlarda aile üyelerinin sahip olduğu başa çıkma yöntemleri eksik kaldığında değişime uygun yeni kurallar oluşturabilirler.

Sınav stresi yaşayan çocuğu, aile suçlamadan eleştirmeden dinler ve hissettiklerini çekinmeden anlatabileceği durumu sağlarsa stresin kaynağı araştırılır ve çözümler bulunur. Aile bağları güçlendikçe stresle basa çıkmak kolaylaşır. Stres ya da herhangi bir sorununu paylaştığında bağırılacağından ya da dövüleceğinden korkan çocuk stresle başa çıkamaz hale gelir. Stresle başa çıkamadığınız durumlarda bir uzmandan yardım alın.

ÇOCUK-ERGEN-AİLE DANIŞMANI

Devamını Oku

KARNE ZAMANI AİLELER NELERE DİKKAT ETMELİ?

KARNE ZAMANI AİLELER NELERE DİKKAT ETMELİ?
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Karne zamanlarında ortaya çıkan sonuçlar aileleri bazen olumsuz etkileyebiliyor ve çocuğun endişelenmesine, kaygı bozukluğuna yol açabiliyor. Karneyi değerlendirirken olumsuz tutum ve davranışlar sergilemekten, çocuğun özgüven ve motivasyonunu olumsuz etkileyecek davranışlardan kaçınmak gerekir. Çocuğu suçlamak ve cezalandırmak yerine, onu anlamaya ve destek vermeye çalışarak iletişimi güçlendirmek gerek. Çocuğun okul başarısını arttırmak için, evdeki huzur ortamı, sağlıklı iletişim, fiziksel ihtiyaçları kadar duygusal ihtiyaçlarının da karşılanmış olması önemlidir.

Çocuğun başarısı sadece akademik başarısı ile değerlendirilmemeli çabasına yönelik motive edilmeli. Kardeşleriyle ya da başka çocuklarla kıyaslama yapmak, utandırmak durumu daha da kötüleştirecektir. Emeğine karşı yapacağınız olumlu geri bildirimler bir sonraki dönem de düzeltebileceği gücü ve motivasyonu sağlar.

Olumlu sonuçlardan ebeveyn olarak kendimize pay çıkarırken olumsuz sonuçlarda bu durumun kendileri ile hiçbir ilişkisinin olmadığını düşünmek haksızlık olacaktır. Ebeveynler bu süreçte kendilerini de değerlendirmelidir. Çocuğun karnesinde zayıf varsa, genel bir başarısızlık durumunda iki ebeveynde eşit derecede sorumludur. Bakımı üstlenen, çocuğun dersleri ile daha yakından ilgilenen ebeveynin diğer ebeveyn tarafından sorumlu tutulması, suçlanması direkt çocuğa karsı bir tavır olmasa bile çocuğunuza zarar verir. Suçlamak yerine sebepleri bulup çözüme odaklanmak gerek. Karne tatilinde çocuklarımızla iletişimi güçlendirip, sevgiyle şefkatle besleyerek birlikte eksiklerimizi tamamlama zamanı.

Devamını Oku

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.