Total Banner
KARMATİLERİN İSLAMA VERDİĞİ ZARARLAR
261 okunma

KARMATİLERİN İSLAMA VERDİĞİ ZARARLAR

ABONE OL
01/04/2022 15:58
KARMATİLERİN İSLAMA VERDİĞİ ZARARLAR
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Rahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla Al-i İmran Suresi, 103. ayet:” Allah’ın ipine hepiniz sımsıkı sarılın. Dağılıp ayrılmayın. Ve Allah’ın sizin üzerinizdeki nimetini hatırlayın. Hani siz düşmanlar idiniz. O, kalplerinizin arasını uzlaştırıp-ısındırdı ve siz O’nun nimetiyle kardeşler olarak sabahladınız. Yine siz, tam ateş çukurunun kıyısındayken, oradan sizi kurtardı. Umulur ki hidayete erersiniz diye, Allah, size ayetlerini böyle açıklar.” Karmatîler (Karâmita), Kûfe’deki İsmâilî dâîsi Hamdân b. Eş‘as Karmat’a nisbetle bu adı almışlardır. İbn Manzûr onları ayrı bir kavim olarak tanıtır 869 yılı olaylarını anlatırken Karmâtiyyûn diye anılan Zenci isyanının destekçisi bir gruptan bahseder . Mes‘ûdî ile Makdisî ise Karmatîler’in bir Sudan halkı olduğunu belirtirler. Bu özellikleri dikkate alan bazı çağdaş araştırmacılar Karmatîler’in, söz konusu halkın Herodotos’un da zikrettiği Libya’dan getirilen Garamalılar yahut Garamantlar olduğunu ve adlarının Arap diline Karâmita yahut Karmatiyyûn şeklinde geçtiğini ileri sürmektedirler. Karmat isminin Sevâd bölgesindeki Benî Ukayl’in kolu Benî Karmat’tan geldiği, Karmatîler’in ve liderleri Hamdân’ın Arap asıllı olduğu da rivayet edilmektedir . Louis Massignon ismin Vâsıt’taki mahallî Ârâmî lehçesinde “gizleyen, hileci” anlamındaki kurmatâdan , Wladimir Ivanow ise Aşağı Mezopotamya’da “köylü ve çiftçi” yerine kullanılan karmita yahut karmutadan geldiğini düşünmektedir. Mümtehine Suresi, 1. ayet: “Ey iman edenler, Benim de düşmanım, sizin de düşmanınız olanları veliler edinmeyin. Siz onlara karşı sevgi yöneltiyorsunuz; oysa onlar haktan size geleni inkar etmişler, Rabbiniz olan Allah’a inanmanızdan dolayı elçiyi de, sizi de (yurtlarınızdan) sürüp-çıkarmışlardır. Eğer siz, Benim yolumda cihad etmek ve Benim rızamı aramak amacıyla çıkmışsanız (nasıl) onlara karşı hala sevgi gizliyorsunuz? Ben, sizin gizlediklerinizi ve açığa vurduklarınızı bilirim. Kim sizden bunu yaparsa, artık o, elbette yolun ortasından şaşırıp-sapmış olur.” Genel kabule göre Karmatîler 869 yılında Abbâsîler’e karşı düzenlenen Zenci isyanı sırasında ortaya çıkmışlardır. Hareketin kurucusu olarak kabul edilen Hamdân, Sâbiîliğe mensup olup Kûfe yakınlarındaki Dûr köyündendir ve büyük ihtimalle 877-78’de Abdullah b. Meymûn’un yahut oğlu Ahmed’in dâîlerinden Hüseyin el-Ahvâzî’nin telkinleriyle İsmâiliyye hareketine katılmış, onun ölümünden ya da Sevâd bölgesini terketmesinden sonra İsmâiliyye’nin o bölgedeki dâîsi olmuştur. Ancak Karmatî hareketi onunla sınırlı tutulmamış, döneminde veya daha sonra çıkarılan bütün ayaklanmalar Karmatîler’e mal edilmiş, bazan da Fâtımî-İsmâilî hareketi Karmatîlik olarak nitelendirilmiştir. (İsmâiliyye) dâîsi olan Hüseyn el-Ahvazî’nin sapık fikirlerinden etkilenen Hamdan Karmat, Kûfe’de tüccarlık yapardı. Hüseyn el-Ahvezî’nin ölümünden sonra yerine geçerek bâtını sapık fırkasının fikirlerini yaymaya başladı. Hamdan Karmat, 870 (H. 260)’da Küfe yakınında Dâr-ül-hicre adını verdiği bir konak yaptırdı.
Burayı müstahkem bir sığınak hâline getirip, tarafdârlarının merkezi olarak kullandı. Câhil halkı ve Abbasî idaresine karşı olanları etrafına toplayıp, bugünkü komünizmde bulunan mülkiyette ortaklık fikrini savundu. Zenginlerin malını paylaşmayı, halk arasında fakir-zengin ayrılığını ortadan kaldırmayı gaye edinen Karâmita veya Karmatiyye sapık yolunu kurdu. On iki imâma inanan şiîlerin arasında, kaybolan son imâmın pek yakında Mehdî olarak döneceği propagandasını yayarak tarafdâr buldu. Sapık fikirlerini kısa zamanda bütün Irak’ta yayan Hamdan Karmat’ın etrafında oldukça kalabalık bir halk toplandı. Ona tâbi olanlara Karâmita veya Karmatî denildi. İslâm dîninin emir ve yasaklarının bir çoğunun yersiz ve geçersiz olduğunu söyledi. En yakın yardımcısı ve kayınbiraderi olan Abbân ile birlikte halkı Abbâsîlere karşı isyana teşvik edip, 890 (H. 227)’de ilk Karmatî isyanını başlattı. Bu sırada Hamdan Karmat öldü. İsyan kısa zaman içinde yaygınlaştıysa da uzun mücâdelelerden sonra, Aşağı Mezopotamya’da çok kanlı bir şekilde bastırıldı. Fakat Karmatîlerin Ahsâ’daki temsilcisi Ebû Sa’îd el-Hasen el-Cennâbî, 899 (H. 286)’da Ahsâ’yı ele geçirerek burada müstakil Karâmita Devleti’ni kurdu. Bu bölgede bulunan Ehl-i sünnet müslümanlara zulm edip, şehîd ettiler. Beldeleri harâb edip, hac yollarını kestiler ve hacıları soydular. 931 (H. 319)’da Bakara Suresi, 196. ayet: “Haccı ve umreyi Allah için tamamlayın. Eğer (düşman, hastalık ve buna benzer nedenlerle) kuşatılırsanız, artık size kolay gelen kurban(ı gönderin). Kurban yerine varıncaya kadar başlarınızı traş etmeyin. Kim sizden hasta ise veya başından şikayeti varsa, onun ya oruç ya sadaka veya kurban olarak fidye (vermesi gerekir). Güvenliğe kavuşursanız, hacca kadar umre ile yararlanmak isteyene, kolayına gelen bir kurban(ı kesmek gerekir). Bulamayana da, haccda üç gün, döndüğünüzde yedi (gün) olmak üzere, bunlar, tamı tamına on (gün) oruç vardır. Bu, ailesi Mescid-i Haram’da olmayanlar içindir. Allah’tan korkun ve bilin ki Allah, muhakkak cezası pek çetin olandır.” Mekke-i Mükerremeyi işgal edip Mekke’ye girerek Mekke emiri ve beraberindekileri kılıçtan geçirmiştir. Hacıların bir kısmını öldürerek cesetlerini zemzem kuyusuna atmış, Kâbe’nin kapısını sökmüş ve örtüsünü alarak ashabı arasında paylaştırmış, Hacerü’l-Esved’i Ahsâ’ya götürmüştür. Yirmi yıl kadar sonra Fatımî hükümdarı el-Mansûr’un isteği üzerine tekrar eski yerine koydular. Zaman zaman Kuzey Afrika ve Mısır’da bulunan Fâtımîlerle de mücâdele eden Karmatîlerin iktidarı, Bahreyn bölgesinde 983 (H. 372)’ye kadar sürdü. Hükümetleri yıkılan Karmatîler, çeşitli yerlere dağılarak gizlendiler ve sapık fikirlerini çeşitli adlar altında yaymaya devam ettiler.Onlar devamlı Allah CC yu muhalefet ettiler. İslamı engellediler, Müslümanları katlettiler. Allah CC selamı bereketi Rahmeti üzerinize olsun…

En az 10 karakter gerekli
Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.


HIZLI YORUM YAP

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.