20 Temmuz 2024 Cumartesi günü Kıbrıs Barış Harekatı’nın 50. yıl dönümü. Bugün sizlere, bizzat bu harekata katılmış Denizlimizin değerli Kıbrıs Gazisi ve Topçu Subayı FERHAT ALKAN’’la tanıştıracağım…Kendisiyle tanışıp sohbet ettiim ve savaş günlerini kaleme aldığı kitabını bana hediye etti. Kitabın adı “KURŞUNLAR ARASINDA”. Savaş alanında bulduğu bir ajandaya her gün yaşadıklarını not etmiş ve yıllar sonra da bu notlarını kitaba aktarmış. Kıbrıs’ın Şanlı Destanı bu kitapta… Okumanızı tavsiye ederim. Okuduğunuzda o günlere tanıklık edeceksiniz… FERHAT ALKAN’ı biraz yakından tanıyalım: Topçu Teğmen FERHAT ALKAN, 1944 yılında Denizli’de doğmuştur. İlkokul, ortaokul ve liseyi Denizli’de, yüksekokulu Eskişehir İTİA’ da okumuştur. Askerden önce Maliye Bakanlığı’nda Vergi Denetmeni olarak çalışmıştır. Askerliğini Yedek Subay olarak Topçu Sınıfı olarak başlamıştır. 20 Temmuz 1974’te KIBRIS BARIŞ HAREKÂTI’NA katılmış, harp dönüşü Denizli’de ticaret ile uğraşmıştır. Halen Denizli’de yaşamaktadır…
Birincisi 20 Temmuz, ikincisi ise 14 Ağustos 1974’te düzenlenen harekatın üzerinden 50 yıl geçmesine rağmen FERHAT ALKAN, o günleri dün gibi hatırlıyor. Tarihe ışık tutacak sohbetimizde, o günlerde yaşadıklarını ve şahit olduklarını anlattı. Kendisini gelin birlikte dinleyelim… “Kızım Ayşe Tatile Çıksın” parolasını aldıktan sonra o gün sabah 05.30’da uçaklarımız Rum mevzilerini 30 dakika bombaladı. Hemen akabinde biz topçular Rum mevzilerini atışa aldık. Bu ara hiç mermimiz sekmedi. Bütün hedefleri vurduk. Bu top atışımız bir saat devam etti. Sonunda Ateş İdare Merkezi’ndeki arkadaşlarım bana ikazda bulundular. “Ferhat sen ne yapıyorsun? Kaç mermi attın farkında mısın? “ dediler. Ben de “kaç mermi oldu komutanım” diye sordum. 480 mermi cevabını aldım ve Ateş İdare’deki subay arkadaşlara “biz bir 480 mermi atalım, benim piyadem pikniğe gidiyormuş gibi taarruza devam etsin” dedim. Böylece biz topçulara verilen görevleri tamamlamış olduk. Artık bütün iş piyadeye kalmıştı. O taarruz da iki gün devam etti. 16 Ağustos günü Ateşkes ilan edildi ve hemen birlikler tekrar yeni mevzilerine girmeye başladılar. Bu arada Rumlar tarafından sızma harekat olabileceği emri geldi. Bunun için araziye, bir birlik ile benim komutumla arama yapmaya çıktık. Bu arada doktor yüzbaşımız rahmetli Ayhan ÇEKİÇ yarbayımız “Ferhat bekle ben de geliyorum” dedi. Onunla beraber araziye çıktık. Biraz ilerledikten sonra çok küçük bir Türk köyüne rastladık. Türkiye’ye üye olduğu Müslüman bir köy olduğu belliydi. Çünkü minare görünüyordu ama köy bomboştu. Köyün içine girdik. Biraz dolaşınca bir kız çocuğu ile bir de erkek çocuk karşımıza çıktı. Erkek çocuk bana sordu. “Asker amca siz Türk askerisiniz değil mi?” dedi. “Evet biz Türk askeriyiz” cevabını verdim. “Dedemle ninem var samanlıkta, hep beraber saklanıyoruz” dediler. Çocuklara doğru yöneldik. İki ihtiyar Rum askerleri köye baskın yapınca saklanmışlar ve böylece şehit olmaktan kurtulmuşlar. Sonra köylünün nerede olduğunu aramaya başladık. Bu arada köyden 300-400 metre güneye doğru hareket edince bir toprak yığını ile karşılaştık. Toprak yığını belliydi. Palet izleri vardı. Dozerin yeni bir işlem yaptığı belliydi. Biz palet izlerinin bittiği yerde toprak yığınını kazmaya başladık. Şüphe üzerine, ilk önce bir kadın sol kolu bulduk. Merakımız o tarafa doğru yöneldi. Artık eşeledikçe insan cesetleri ile karşılaştık. Hepsi de eli silah tutmayan kadınlar ve çocuklardı. Bu ara akşam olmak üzereydi. Orada bir müfürece askeri nöbetçi bırakarak o ihtiyar kadın ve dedeyi, çocukları da yanımıza alarak birliğimize döndük. Akşam birliğimize vardığımızda hava kararmıştı. Yapacak bir şey yoktu. Sabahı beklemek durumundaydık. Bu arada tabur komutanımız geldi, o olaya vakıf oldu, sabahıı ettik. Bizim komuta merkezimize haber verildi. Sabah 09.00’a doğru bir sürü subay bizim birliğe gelerek hep beraber olay yerine tekrar döndük ve buranın Atlılar, Sandallar, Muratağa köyleri olduğunu tespit ettik. Benim için harp sona ermişti. Eli silah tutmayan kimsesiz sivil halk toplu halde öldürülmüştü…
15 Temmuz 1974 günü zamanın Kıbrıs Cumhurbaşkanı Makerios’a yapılan suikast Kıbrıs’daki Türk halkı için en son mezalim girişimiydi. Bunun ileriki zamanlarda Türk halkı için kötü durumlar meydana getireceğinden, Türkiye adadaki garantör devlet olma yetkisini kullanarak 20 Temmuz 1974 günü kara, deniz ve hava kuvvetleri ile adaya çıkarma yaptı. İlk çıkarma harekatı, 28 Temmuz’a kadar devam etti. Bu olay, düşmanda çok sayıda kayıp vermesine sebep oldu. Türk Ordusu da 498 şehit ile 1. Harekat’ı tamamlamış oldu. Ama bu olay, adadaki Türk vatandaşlarımız için gerekli emniyeti daha sağlayamamıştı. Gerek toprak bakımından, gerek Türk halkının emniyeti bakımından. Barış için Türk, Yunan ve İngiliz devlet yetkilileri garantör devlet olarak bir araya geldiler. Fakat bir türlü anlaşma sağlanamadı. 14 Ağostos 1974 günü zamanın TC Dış İşleri Bakanı Turan GÜNEŞ’in “KIZIM AYŞE TATİLE ÇIKSIN” parolası ile 2. Harekat başlamış oldu. Bu 2. Harekat’la, Kıbrıs Türk Halkı’nın adadaki tapulu arazisinin %36’lık kısmının sınırı çizilmiş oldu. Tabii 2. Harekat, kısa zamanda netice alınmasına rağmen daha zorlu ve kanlı oldu. Türk Ordusu’nun bu tarihi zaferi, şimdiki KUZEY KIBRIS TÜRK CUMHURİYET’İ kuruldu. Ortalama 100 gün süren KUTLU BARIŞ HAREKATI sonunda, bu günlere gelinmiştir. KKTC, dünya durdukça ilelebet varlığını yaşatacaktır… KIBRIS BARIŞ HAREKÂTI’NIN 50. YILI, BÜTÜN KIBRIS HALKI VE TÜRKİYE CUMHURİYETİ’NE KUTLU OLSUN. NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE !! FERHAT ALKAN’ın daha çok anlatacak anıları var. Bu sadece bir kısmı… Ferhat Alkan ve silah arkadaşlarına minnet ve şükranlarımızı sunuyor, şehitlerimizi rahmetle anıyoruz…
GÜNDEM
07 Aralık 2024GÜNDEM
07 Aralık 2024ÇEVRE
07 Aralık 2024EKONOMİ
07 Aralık 2024GÜNDEM
07 Aralık 2024GENEL
07 Aralık 2024GÜNDEM
07 Aralık 2024GENEL
07 Aralık 2024YAZARLAR
07 Aralık 2024ÇEVRE
07 Aralık 2024Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.