Metin Alkan

Metin Alkan

10 Nisan 2023 Pazartesi

SADAKA-İ FITIR

SADAKA-İ FITIR
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Rahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla

Fıtır sadakası nedir?

Fıtr sözlükte “Orucu açmak”, fitre de “Yaratılış” anlamına gelir. Buna “Fıtır sadakası” denir ki, fıtrat sadakası, yani sevap için verilen yaratılış atıyyesi demektir. Şöyle tanımlanır:  Halk arasında fitre diye bilinen fıtır sadakası (sadaka-i fıtır); insan olarak yaratılmanın ve Ramazan orucunu tutup bayrama ulaşmanın bir şükrü olarak; dinen zengin olup Ramazan ayının sonuna yetişen müslümanın, belirli kimselere vermesi vacip olan bir sadakadır.[1] Vacip oluşu, sünnetle sabittir .[2]  “Fitre sadakasının vacib olması, zekatın farz kılınmasından öncedir. Orucun farz kılındığı yıla rastlar. Bu bir yardımlaşmadır, orucun kabulüne ve can çekişme ile kabir azabından kurtuluşa bir yoldur. Yoksulların ihtiyaçlarını gidermeye, bayram gününün sevincine katılmalarına bir yardımdır. Bu yönü ile fitre sadakası, insanlık için bir hayır ve bir görevdir. ” [3]        

  Ne zaman  verilir?

 “Fitre sadakası, Ramazan Bayramının birinci günü fecrin doğuşundan itibaren vacib olursa da, bundan önce ve bundan daha sonra da verilebilir. Önceden verilmesiyle fakirler bayramlık ihtiyaçlarını gidermiş olurlar.  (Üç İmama göre, fitre sadakası Ramazanın son akşamında güneşin batmasından itibaren vacib olur. Bayramdan sonraya bırakılması ile bu sadaka düşmez, kaza edilmesi gerekir.) “[4]

 Kimler fıtır sadakası vermekle yükümlüdür?

Fitre sadakası, nisab mikdarı bir mala sahib olan her hür müslüman için vacibdir, ister çocuk olsun, ister mecnun olsun…Bunların velileri, bunların mallarından bu sadakayı vermezlerse, kendileri baliğ olduktan veya iyileştikten sonra bu sadakayı ödemekle yükümlü bulunurlar. Bu mesele, İmamı Azam ile İmam Ebû Yusuf’a göredir, İmam Muhammed ile İmam Züfer’e göre, bunlara fitre sadakası vacib olmaz. Bu gibilerin babaları veya vasileri bu sadakayı onların mallarından verirlerse, onu ödemek zorunda olurlar. Bu sadakayı onlar adına vermek, babalar üzerine vacib olur. Fitrelerini babalar kendi mallarından verirler. Bu nisabdan maksat, iki yüz dirhem gümüş veya yirmi miskal[5] altın veya bunların kıymetine denk bir maldır. Bu mal, temel ihtiyaçlardan (borçtan, oturulan evden, ev eşyasından, bineceği at ve kuşanacağı silahtan, ailesinin bir aylık veya bir yıllık geçiminden) fazla bulunmalıdır. Bu fazla malların para veya ticaret malı olması şart değildir. Bu fazla olan mal üzerinden bir yıl geçmesi de aranmaz. İşte bu miktar bir mala sahib olan her müslüman için zekat almak veya vacib olan sadakaları kabul etmek haramdır. Üzerlerine kurban kesmek de vacibdir.   (Üç îmama’a göre, Bayram günü ile bayram gecesine mahsus olmak üzere,  kendisi ile aile halkının yiyeceklerinden ve temel ihtiyaçlarından fazla fitre mikdarı bir mala sahib olan bir müslüman için fitre sadakası vacib olur.)[6]

Fıtır sadakası kimlere verilebilir, kimlere verilemez?

 Fitre, verileceği yerler bakımından her durumda zekâtın benzeridir. Ayet-i kerimede şöyle açıklanmıştır. “Sadakalar (zekatlar), Allah’tan bir farz olarak ancak fakirler, düşkünler, zekât toplayan memurlar, kalpleri İslam’a ısındırılacak olanlarla (özgürlüğüne kavuşturulacak) köleler, borçlular, Allah yolunda cihad edenler ve yolda kalmış yolcular içindir. Allah hakkıyla bilendir, hüküm ve hikmet sahibidir.” (Tevbe Suresi 60)

 Fıtır sadakası

Ayette de belirtildiği üzere yoksul müslümanlara verilir. kişinin bakmakla yükümlü olmadığı kişilere Fıtır sadakası verilmez. Fıtır sadakası ve oruç fidyesini vermek durumunda olan kimsenin bunlardan doğrudan ya da dolaylı olarak yararlanmaması esastır. Zekât için de aynı kural geçerlidir. Bu sebeple bir kimse zekâtını, fıtır sadakasını ve fidyesini kendi usûl ve fürûuna veremez. (Usûl, bir kimsenin anası, babası, dede ve nineleri; fürûu ise; çocukları, torunları ve onların çocuklarıdır.) Ayrıca eşler de birbirlerine zekât, fitre ve fidye veremez.

    Hanefilere göre aşağıda sayılanlara fitre verilmez:


   a) Ana, baba, büyük ana ve büyük babalara,
   b) Oğul, oğlun çocukları, kız, kızın çocukları ve bunlardan doğan çocuklara,
   c) Eşine,
   d) Zengine yani aslî ihtiyaçları dışında nisap miktarı mala sahip olan kişiye,
   e) Babası zengin olan ergen olmamış çocuğa[7]


Şâfiîlere ve Ebu Yusuf’a göre fitre, Müslüman olmayana da verilemez.[8] Bunların dışındaki kardeş, teyze, dayı, amca, hala ve onların çocukları, gelin, damat, kayınpeder ve kayınvalide gibi akrabalar zengin değillerse kendilerine zekât, fitre ve fidye verilebilir.[9] “Sadakaları açıktan verirseniz ne güzel! Fakat onları gizleyerek fakirlere verirseniz bu, sizin için daha hayırlıdır ve günahlarınızdan bir kısmına da keffaret olur. Allah yaptıklarınızdan hakkıyla haberdardır.” (Bakara Suresi 271)              

Fıtır sadakası (fitre ) ile ilgili hadisler

  Abdullah İbn Ömer’den şöyle dediği nakledilmiştir:  “Hz. Peygamber fitrenin, insanlar Bayram Namazı’na çıkmadan önce verilmesini emretmiştir”  (Şevkânî, Neylü’l-Evtâr, IV, 183.) Abdullah İbn Ömer’den şöyle dediği nakledilmiştir:  “Hz. Peygamber fıtır sadakasını 1 sâ’ (ölçek) hurma ve 1 sâ’ arpa olmak üzere köle, erkek, kadın, küçük ve büyüklere farz kılmış ve insanlar (bayram) namazına çıkmadan önce verilmesini emretmiştir.” (Buhârî, Zekât, 76; Müslim, Zekât, 12 .)

 Ebû Said el-Hudrî (r.a)’den rivayet edilen bir hadiste fitre verilebilecek maddeler ve miktarları şöyle belirlenir: “Biz Peygamber devrinde fitreyi, yiyecek maddelerinden 1 sâ’ olarak verirdik. O zaman bizim yiyeceğimiz arpa, kuru üzüm, hurma ve keş (yağı alınmış peynir) idi.” (Buhârî, Zekât, 74; A. İbn Hanbel, III, 73, 98.)

İbn Abbas (r. anhümâ)’nın naklettiği bir hadiste şöyle buyurulur:  “Rasûlullah (s.a.s) oruçluları gereksiz ve çirkin sözlerden arındırmak ve yoksullara yiyecek sağlamak için fitreyi farz kılmıştır. Fitreyi kim namazdan önce öderse, bu makbul bir zekât, kim de namazdan sonra öderse, herhangi bir sadaka olur.”
(Buhârî, Zekât, 70, 71, 77; Müslim, Zekât, 12 , 13, 16)

Abdullah b. Sa’lebe (r.a) şöyle nakletmiştir:  “Rasûlullah (s.a.s) Ramazan Bayramı’ndan bir veya iki gün önce bir konuşma yaparak şöyle buyurdu: “Buğdaydan, arpadan veya hurmadan 1 sâ’ını hür veya köle, küçük veya büyükler için sadaka olarak veriniz.” (A. İbn Hanbel, V, 432.)

   İbn Abbas’ın rivayet ettiği hadis şöyledir:   “Fitre sadakası buğdaydan iki müd’dür.” (Şevkânî, Neylü’l-Evtâr, IV, 183.) Allah CC selamı bereketi Rahmeti üzerinize olsun.

        DİPNOTLAR:

[1] (Nevevî, el-Mecmû’, VI, 103-105).

[2] (Buhârî, Zekât, 70-78; Müslim, Zekât, 12-16; Ebû Dâvûd, Zekât, 18; İbn Mâce, Zekât, 21).

[3] Büyük İslam İlmihali,Ömer Nasuh Bilmen,110

[4] Büyük İslam İlmihali,Ömer Nasuh Bilmen,111

[5] Miskal:Sözlükte “ağır olmak” mânasındaki sikal kökünden türeyen miskāl kelimesi “ağırlık” demektir. Terim olarak altın, gümüş, ilâç ve gülyağı gibi değerli şeylerin tartılmasında kullanılan bir ağırlık ölçüsü birimini ifade eder.

[6] Büyük İslam İlmihali,Ömer Nasuh Bilmen,112

[7](Merğinânî, el-Hidâye, II, 223-228).

[8] (Mâverdî, el-Hâvî, III, 387; X, 519; Merğinânî, el-Hidâye, II, 223).

[9] (Zeylaî, Tebyîn, I, 301).

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.