Total Banner
MIZMIZ HASTALAR
1747 okunma

MIZMIZ HASTALAR

ABONE OL
07/04/2022 12:43
MIZMIZ HASTALAR
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Hepimizin hayatı boyunca yolu birçok kez doktor kapısına düşer. Kimimiz özel muayenehanelerde veya hastanelerde rahatça işini görürken kimimiz de devlet hastanelerinde az veya çok çile çekeriz. Bu çilenin hastanelerin yoğunluğundan olduğunu hepimiz biliyoruz. Ama maalesef bazı hastalar dışarıda beklerken yaşadığı gerilimin acısını doktorlardan çıkarıyorlar. Sözlü ya da bedensel şiddet olaylarını hepimiz biliyoruz.
Ancak şiddet sadece bu şekilde olmuyor. Psikolojik şiddet de en az fiziksel şiddet kadar insanın canını yakıyor. Mızmız, laftan anlamayan, sürekli naz ve kapris yapan, mızıldanıp duran hastalar hem hekimleri, hem de bazen refakatçilerini çileden çıkarıyor. Hekimler onca iş yükünün arasında SABİM ve CİMER’e gereksiz yere yapılan şikâyetlere savunma yazmakla uğraşıyor.
Öyle saçma şikâyet dilekçeleri görüyorum ki bazen. Cidden şaşırıyor ve üzülüyorum. Çoğu zaman hekimin de bir insan olduğu, makine olmadığı unutuluyor. Onun da hasta olabileceği düşünülmeden randevu saatinde kendi hekimi rahatsızlandığı için bir başka hekime yönlendirilen hasta tedavisi yapıldığı halde şikâyet edebiliyor.
Dışarıda beş dakikadan fazla beklediği için olay çıkaran hatta şikayette bulunan hasta, doktorunun yanında, gereksiz sorularla onu uzun süre meşgul ediyor, hem doktoru bunaltıyor hem de sıradaki hastanın bekleme süresini uzatıyor. Muayenesi beş dakikadan fazla sürmezse da bunu şikâyet ediyor.
Aslında bu muayene sürelerini hekimler kendileri belirlemiyorlar, sistem otomatik olarak randevu veriyor. Bir hekimin muayenesi idealde yirmi dakika ila yarım saattir. Bu sürede hasta hem detaylı bir muayeneden geçer hem de istediği sorulara cevap alma şansı bulur. Devlet hastanelerinde maalesef hekimlere bu süre tanınmıyor. Hastasıyla ilgilenirken dışarıdaki yoğunluk ve bekleyen hastaların arasındaki tartışmalar de hekimin hem dikkatini dağıtıyor, hem de strese girmesine neden oluyor.
Özellikle kamuda çalışan diş hekimlerimizin sabrı her gün sınanıyor. MHRS üzerinden randevu alan hastalar, sürelerinin beş dakika olduğunu ve bu randevunun sadece muayene için verildiğini bildikleri halde tedavilerinin hemen yapılması için ısrar ediyorlar. Sıradaki hastalar ise defalarca kapıyı açıp ne zaman içeri alınacaklarını soruyorlar.
Diş hekimi tedavileri ise uzun süre gerektirir ve dikkat ister. Tedavinin gerek dışarıdaki sabırsız hastalar tarafından gerekse koltuktaki hastanın nazı yüzünden sürekli kesintiye uğratılması doktoru bunaltıyor. Ve bütün bunlar yaşanırken hekimin son derce sakin olması bekleniyor. Kaşını çatsa şikâyete gidiliyor.
Peki, hekimin çalışma koşulları, özel hayatında neler yaşadığı, onun da sorunları olabileceği hiç düşünülüyor mu? Bu hastalar kapris yaparken o hekimin bir günde kendileri gibi kaç hastayla uğraşmak zorunda kaldığını düşünüyorlar mı?
Sadece hekimler değil, sağlık kurumlarında çalışan bütün personel bu duygusal şiddete maruz kalıyor, laftan anlamayan, şartları ve sınırları zorlayan, olmayacak şeyleri oldurmaya çalışan anlayışsız, kaprisli hasta veya hasta yakınlarına laf anlatmak için dil döküyorlar.
Bu insanlardan tek bir ricam var empati kursunlar, önce insan olduğu için sonra da sağlıkçı oldukları için bütün sağlık personeline ve tabii ki diğer hastalara saygı duysunlar.

En az 10 karakter gerekli
Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.


HIZLI YORUM YAP

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.