DEVRİM ALKAYA

DEVRİM ALKAYA

16 Nisan 2024 Salı

DEVLET ADAMI KAVRAMI

DEVLET ADAMI KAVRAMI
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Bize Kamu Yönetimi bölümünde öğretilen devlet adamı kavramından bahsetmek istiyorum. İki Vali hikâyesi paylaşacağım. Biri Refik Öztürk diğeri de Naim Cömertoğlu…

Vali Ünvanı mülki idarenin en üst birimi olmanın yanında bu milletin gözünde bir başka değerlidir. Bu değer Devlete olan büyük saygıyı simgeler. Yıllar önce, İzmir ile Çeşme arası seyahat eden bir minibüsü, polis kimlik kontrolü için durdurur. Ayakta seyahat eden bir Bey’in kimliğine bakan polisler dona kalır. İçişleri Bakanlığı tarafından verilen kimlikte, “Bilecik Valisi” yazmaktadır. İlk şaşkınlığı atlatan polisler, “Sayın valim sizi biz götürelim” teklifinde bulunsalar da; “Teşekkür ederim. Tatildeyken, devletin aracına binmem” yanıtını alırlar. Görev yaptığı, Bilecik, Erzincan, Manisa illerinde sabahları makama yürüyerek giden, Ankara’ya valiler toplantısına kendi biletini alarak otobüsle giden, gazeteci Saygı Öztürk’ün de Ağabeyi, Emekli Vali Refik Arslan Öztürk vefat etti. Tam da itibardan tasarruf olmaz düşüncesinin ve israfın kanıksanmaya başladığı bugünlerde, meslek hayatı boyunca tasarrufu şiar edinmiş, örnek olmuş valimize tekrar rahmet diliyorum. Yeri dolsun umarım…

Yıl 1986. Turgut Özal, başbakanlığının en debdebeli, en güçlü dönemini yaşamaktadır. Başbakan Özal, Malatya´da bir miting düzenler. ANAP´ın bütün önde gelen isimlerinin katıldığı bu miting, Özal´ın gövde gösterisine dönüşecektir. Planlar ona göre yapılmıştır. Partinin miting otobüsü Malatya meydanına gelir. Turgut Özal otobüsün üzerine çıkıp konuşacaktır. Protokol gereği kendisini karşılayan Malatya Valisi Naim Cömertoğlu’na direktif verir: “Gel sen de çık otobüsün üzerine?

Valinin “Efendim ben devletin valisiyim, orada bulunmam uygun kaçmaz” demesi hiçbir işe yaramaz ve Başbakanla birlikte otobüsün üzerine çıkmak zorunda kalır. Miting meydanı kalabalık?  Otobüsün üzeri daha da kalabalık! Meydandakiler boyu kısa olan Özal´ı aşağıdan bakınca göremezler. Meydandan otobüse doğru “Çök, çök, çök” sesleri duyulmaya başlar. Otobüsün Üzerindekiler çökecek ki, meydandaki partililer Başbakanlarını iyice görebilsin! Özal yanında duran Bakanlardan dayısının oğlu Hüsnü Doğan´a? Sen çömel bakalım Hüsnü” der. Mikrofon açık ve Özal´ın elindedir. Özal´ın söylediği bu sözleri herkes duymaktadır. Bakan Hüsnü Doğan yere çömelir. Birkaç kişi daha böylece çöküp çömelir.

Özal bu kez yanında duran Vali Naim Cömertoğlu´na döner: Elindeki mikrofondan kendisine özgü umursamazlıkla söylediği sözleri “Vali Bey. Sen de çök. Çömel şuraya.” Sözleri miting alanını dolduran on binlerce insan tarafından duyulur. Ancak, Vali Bey den gelen ve Malatya meydanına mikrofondan yankılanan ses aynen şöyledir: Sayın Başbakanım, ben devletin valisiyim. Vali çökmez, Vali çömelmez. Vali çökerse devlet çökmüş olur. İzin verirseniz ben aşağıya ineyim…” Valinin bu sözlerini duyan meydandaki kalabalıktan inanılmaz bir alkış kopar. Alkış, kudretli Başbakan Özal´ın olurunu beklemeyen Vali Naim Cömertoğlu´nun seçim otobüsünden aşağıya inmesine kadar devam eder.

Bu güzel örneklere o kadar çok ihtiyacımız var ki…