DEVRİM ALKAYA

DEVRİM ALKAYA

16 Nisan 2024 Salı

MİMARHAN VE MÜHENDİSHAN KOCA SİNAN

MİMARHAN VE MÜHENDİSHAN KOCA SİNAN
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Büyük Mimarhan ve Mühendishan Koca Sinan’ı Mimarlar Odası Denizli Şubesince düzenlenen Prof.Dr. Zeynep Ahunbay Söyleşisi ile andık. O dönemlerde inşaat mühendisi ve mimar ayrımı olmadığından Koca Sinan Mimar olarak anılır. Söyleşide değerli hocamız Ahunbay Mimar Sinan’ ın köprü ve su yolları ile ilgili eserlerini anlatıldı. Günümüzde suyollarını, köprüleri inşaat mühendisleri projelendiriyor. Bu nedenle biz inşaat mühendisleri Mimar Sinan’ a Mimarhan yanında Mühendishan da deriz. Bizim de pirimizdir.

Mimar Sinan Eserlerine baktığımızda;

Osmanlı Coğrafyasında 92 camii, 52 mescit, 55 medrese, 7 darülkurra, 20 Türbe, 17 İmaret, 3 darüşşifa, 6 suyolu, 10 köprü, 20 kervansaray, 36 saray, 8 mahzen, 48 hamam olmak üzere toplamda 365 eserde bizzat imzası bulunan bir dehadır.

Ne diyordu Mehmet Akif Süleymaniye ‘yi anlamamıza yardımcı olurken;

” Yıkmak, yapmak gibi insanlara kıymet mi verir.

Onu en çolpa heriflerde emin ol becerir.

Sade Sen gösteriver ‘işte budur kubbe’ diye,

İki ırgatla iner şimdi Süleymaniye.

Lakin, yeniden kaldıralım dendi mi heyhat işte o zaman,

Yeniden bir Süleyman lazım bir de Mimar Sinan.”

Mimar Sinan ile alakalı en kapsamlı bilgileri kendi hatıralarını yazdığı Tezkiretü’l Bünyan (Yapılar) adlı eserinden alınmıştır.

Adeta Matematikle Konuşan bir dehadir Mimar Sinan.

Mimar Sinan, Yavuz Selim’in Anadolu’dan da devşirme yapılmasını emredince 1512 yılında Kayseri’nin Ağırnas Köyü’nden alınmıştır.

Osmanlı ordusu ile seferlere katılmış ve sadece askeri anlamda değil, ahşaba, taşa olan hakimiyetiyle de orduya yardım etmiştir. Seferler sırasında Şam, Kudüs, Mısır gibi medeniyet şehirlerini gezmiş ve buradaki eserleri tek tek inceleme fırsatı bulmuştur.

Kara Buğdan seferinde on üç günde yaptığı köprüyle seferin kazanılmasında pay sahibi olan Mimar Sinan Kanuni tarafından 49 yaşında baş mimarlık görevine tayin edildi.

Mimarbaşı göreviyle yaptığı ilk eser Haseki Külliyesi’dir.

Kanuni Sultan Süleyman’ın oğlu Şehzade Mustafa için yaptığı Şehzadebaşı Cami’si kendi deyimiyle çıraklık eseridir. Yapımı 4 yıl süren bu camide muhteşem mimar Revak kubbelerinin büyüklükleri ve yükseklikleri birbirine eşittir.

Bu yapılar aynı zamanda hemen cami planındaki köşe kubbelerle aynı büyüklüktedir. Bundan dolayı Osmanlı’daki en dengeli ve en güzel avlulardan biri sayılır.

Çıraklık eserim dediği Süleymaniye Cami’sine göz atacak olursak;

Camideki 4 minare Kanuni’nin fetihten itibaren 4.padişah olduğuna, 10 şerefe ise Kanuni’nin kuruluştan beri 10.padişah olduğuna işaret eder. Avlunun ortasında yer alan şadırvan ise Kabe’yi sembolize eder.

1557 yılında tamamlanan bu camide Mimar, akustik denemeleri yaparak camideki sesin bir noktadan çıkarak her yere eşit şekilde yayılması için uğraştı.

Caminin hava akımından yararlanarak islerden mürekkep elde etti ve bu mürekkeple o dönemde siyasi, dini, idari fermanlar yazıldı.

1566’da Kanuni’nin vefatıyla tahta geçen şair ve müzisyen padişah oğlu 2.Selim geçer. Selim her şeyin en güzeli olma arzusu doğrultusunda Süleymaniye’den daha büyük bir cami ister mimarbaşından. Hayal ettiği büyük camiyi Edirne’de yaptırmaya karar verir.

1568 yılında inşasına başlanan ve klasik dönem Osmanlı mimarisinin baş eseri olarak kabul edilen Selimiye Mimar’ın bütün bilgi birikimini, sanatını, zekasını tümüyle kullandığı zirve eserdir. 1574 yılında Mimar Sinan ‘ın 85 yaşlarında tamamladığı bu eser Mimar’ın deyimiyle ustalık eseridir.

3.Murat döneminde de eserler veren Büyük Mimar’ın Topkapı Sarayı’ndaki yaptığı köşk O’nun sivil mimari alanında verdiği 40 kadar köşk ve saray yapısından günümüzde kalan tek eseridir.

Üsküdar’da 1570’li yıllarda başlanan ve 1583 yılında tamamlanan Atik Valide Sultan Camisi ve Külliyesi Mimar’ın son büyük eseridir. Son eseri ise şehzadeler şehri Manisa’daki Muratpaşa Camisi’dir. 98 yıllık ömründe 4 padişah gören Mimar Sinan insanlık tarihinin belki de en büyük bilim adamlarından birisidir. Yapmış olduğu eserlerin birçoğu hala kullanılmakta olup, çağın ne kadar da ötesinde yapilar yaptığını, yapıları gezerken bir kere daha anlıyoruz.

Mimar Sinani anlatan bir hikaye; Mimar Sinan “3 Akçe Fazla Maaş”

Süleymâniye Câmii’nin inşaatı sürdüğü sıralarda, Mîmar Sinan’ın bazı ustalarına 3 akçe fazla para verdiği söylentisi yayılır. Söylenti doğrudur. Az maaş alanlar bu durumdan rahatsızdır. Verilen maaşın adâletli olması için, içlerinden bir temsilciyi Mîmar Sinan’ın yanına gönderirler. Temsilci yanına gider. “Biz de zam isterük!” der Sinan’a; ama Sinan hiç aldırış etmez ve durum Hünkâr’a, Kânûnî Sultân Süleyman Hân’a bildirilir. Sultân Süleyman, Mîmar Sinan’ı huzûruna çağırtıp sorar:

-“Hangi sebeple falanca işçilere 3 akçe fazla maaş verirken, falancalara vermezsün?” der.

Koca Sinan, Sultân’a:

-“Sultânım bu söz ile anlatılmaz. Buyurun beraber gidelim, öyle görün” der.

Beraber oraya giderler. Sinan önce, 3 akçe fazla verdiği taş ustalarının yanına götürür Hünkârı. Bir dakika da kaç çekiç salladıklarını sayar ve bunun saatte kaç çekiç vuruşuna denk geldiğini hesap eder ve daha sonra da, bunun gün içinde kaç taşın yontulmasına yeteceğini söyler.

Ordan ayrılıp, 3 akçe az maaş verdiği ustaların yanına gider ve aynı hesap onlar içinde yapılır.

Sonunda ortaya çıkan şudur: çok maaş alan ustalar ile az maaş alan ustaların yaptıkları işin arasında 3 akçelik bir fark vardır.

Sultân, bundan memnun olur. Sinan da Sultân’a dönerek şunu söyler: “Devletlü Hakânım! ‘Hak sâhibine hakkını eksiksiz verin!’ diye emreden Rab Teâlâ’nın huzûruna yüz akı ile çıkabilmemiz için böyle yaptım.” der. Mimar Sinan’ın eserlerinde baykuş figürü önemli yer tutar. Mimar Sinan, ilginç bir şekilde dokunduğu çoğu eserinde Baykuş figürü kullanmıştır. Mimar Sinan üniversitesinin amblemi bir tesadüf değildir.  Baykuş figürünü kullandığı Süleymaniye, Mihrimah ve Manisa Muradiye camiileri çok güzel örneklerdir.  Mimar Sinan’ın Selimiye Camii, Süleymaniye Camii, Mihrimah Sultan Camii gibi büyük eserlerine gizlediği baykuş figürleri ne anlama geliyor? Onu bu kuşlarla ilgili olarak böylesine etkileyen şey neydi? Neden eserlerinde baykuş figürleri kullandı tam olarak bilmiyoruz. Mimar Sinan muhtemelen bu kuşların bilgeliğini ya da mitolojiden gelen birtakım özelliklerini biliyordu veya baykuşları çok seviyordu. Eserlerinde kuş evleri de yapmış olması kuşları sevdiğini kanıtlıyor.  Baykuşların estetik hayvanlar olması, mimari olarak pek çok formda yansıtılabiliyor olmaları, bilge kuş olarak anılmaları, ölümü hatırlatmaları hepsi sebep olabilir. Ancak şu bir gerçek ki Mimar Sinan ustalığını ve bilgisini kullanarak baykuş figürlerini unutulmaz şekilde eserlerine nakşetmiş.  Yunan kültüründe bilgeliği, Roma kültüründe uğursuzluğu, Anadolu kültüründe ise “ölümü” temsil eden Baykuş, nefis şekilde mimarilere yerleştirilmiş. Üstelik son karede de göreceğiniz gibi günümüzde Mimar Sinan Üniversitesi’nin logosu da baykuştan oluşuyor. Bir Mimar Sinan geçti bu dünyadan….

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.