0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Göz hastalıkları tanı ve tedavisinde Denizli’nin başarılı hekimlerinden biri olan Göz Hastalıkları Uzmanı Op. Dr. Hasan Koyu, koruyucu hekimliğin önemine dikkat çekerek, bazı göz hastalıklarının düzenli takip ve doğru tedavi ile önlenebildiğini ifade etti. Çocukluk çağında görülmeye başlayan göz tembelliklerinin de önlenebilir göz hastalıkları arasında olduğunu belirten Op. Dr. Koyu, “Göz tembelliği, göze gelen ışığın veya uyaranların iki göze farklı gelmesi veya her iki göze eksik gelmesinden dolayı görme hücrelerinin yeterince gelişememesi durumudur. Gözün arkasında fotoseptör adı verilen hücreler bulunuyor. Bu hücreler ya görüntü netliği ile gelişirler ya da ışık veya uyaranın netliği ve şiddeti ile gelişirler. Bu görme gelişimini kesintiye uğramasına kaynaklık eden sebepler belirleyerek, doğru tedavi uygulamalarına başlıyoruz. Yüzde 90’ın üzerinde ise başarılı sonuçlar elde ediyoruz.” dedi.

“TOPLUMUN YÜZDE 5’İNDE GÖRÜLÜYOR”

Göz tembelliğinde genellikle genetik faktörlerin etkili olduğunu dile getiren Op. Dr. Hasan Koyu, “Göz tembelliğinin toplumda görülme oranı oldukça yüksek. Toplumun yüzde 5’inde görülüyor. Göz tembelliğinin birçok nedeni bulunuyor. Tedavi aşamasında göz tembelliğinin nedenlerini de göz önünde bulundurarak bir yol izliyoruz. Şaşılık, iki gözün gözlük numaralarının farklı olması,  görmeyi engelleyecek düzeyde göz kapağında düşüklük olması gibi sebepler göz tembelliğine kaynaklık ediyor.  Göz tembelliklerini takip edip, çocuk yaşta tedavisine başlandığı zaman yüzde 90’ı geçen başarılı sonuçlar elde edebiliyoruz. Eğer geç kalınırsa kişi ömür boyu göz tembelliği ile yaşamak zorunda kalıyor. Sosyal hayatını etkiliyor, iş hayatını, eğitim hayatını etkiliyor. Tedavisi mümkün olduğu halde sırf geç kalındığı için hayatı boyunca birçok olanaktan yararlanamıyor. Kişi tüm hayatını etkileyen bir sürecin içinde buluyor kendini.” şeklinde konuştu.

HİÇBİR BELİRTİ GÖSTERMİYOR

Göz tembelliğinin hiçbir belirti göstermediğini söyleyen Op. Dr. Koyu, “Çocukta şaşılık olursa aileler bir sorun olduğunu fark edebiliyor. Bunun dışında çocuğun iki gözü de açıkken, belki ömür boyu göz tembelliği fark edilmeyebiliyor. Hayatı boyunca bilmeden göz tembelliği ile yaşayan birçok kişi var. Bu tür vakalarla sık karşılaşıyoruz. 35-36 yaşlarında sağ gözüne yabancı bir cisim kaçan hastamız, sol gözünün görmediğini söyleyerek bize başvurdu. Yabancı cisim sağ gözüne kaçıyor ama sol gözünün görmediğini söylüyor. Yaptığımız kontrollerde sol gözünde göz tembelliği olduğunu saptadık. Sağ gözüne yabancı cisim kaçtığı için gözünü kapalı tutunca, sol gözünün iyi görmediğini fark etmiş. Kendisine sol gözünde göz tembelliği olduğunu söylediğimizde şaşırdı ve hiç fark etmediğini söyledi. İyi gören gözüne odak kaymış, bu yüzden diğerinde oluşan tembelliği fark etmemiş. Bu bakımdan hayatı boyunca göz tembelliği ile yaşayan ve fark etmeyen kişiler var ve hiçbir belirti de göstermiyor. Çocuklar ise bu durumu hiç fark etmez. Bu yüzden çocuklarda mutlaka 1 yaşına kadar göz kontrollerinin gerçekleştirilmesini öneriyorum.” dedi.

FARKLI GÖZ HASTALIKLARIYLA BİR ARADA GÖRÜLEBİLİYOR

Farklı gözlük numaralarına sahip kişilerde de göz tembelliği ile karşılaştıklarını ifade eden Op. Dr. Koyu, “Çocuklarda bir göz sıfır oluyor, diğer göz hipermetrop oluyor. Artı 3 veya artı 4 oluyor. Kontrollerimiz sırasında hastada bir göz 0 numara veya 0.50 numara, diğer göz 4,5 numara olabiliyor. Sıkça rastladığımız bir durum.  Burada 4,5 numara olan göz yüzde 90 tembel olur.  Miyop rahatsızlığında göz tembelliği ile çok sık karşılaşılmıyor. Miyoplarda olması için iki göz arasında 4-5 derece fark olması gerekiyor. Ama hipermetroplar ve astigmat rahatsızlığı olan kişilerde 3 derecenin üstünde bir fark varsa mutlaka göz tembelliği takibine alınması lazım.” diye belirtti.

“8 YAŞ ÇOK ÖNEMLİ”

Göz tembelliğinin farklı tedavi yöntemleri olduğunu ifade eden Op. Dr. Hasan Koyu sözlerini şöyle sürdürdü; “En çok uyguladığımız yöntemlerden biri kapatma tedavisi oluyor. Kapatma yöntemini 1 yaşındaki hastalarda uyguluyoruz ve çok başarılı sonuçlar alıyoruz. Çocuğumuz büyükse gözlük takabilecek yaştaysa gözlük kullandırıyoruz. Göz tembelliği için öncelikle numaraları düzeltiyoruz. Düzenli bir kapatma tedavisi ile başarıya ulaşmak mümkün. Doktor-hasta ve ailenin uyumu ile başarı oranı yüzde 90’nın üzerinde başarılı sonuçlar elde ediyoruz. Göz tembelliği 8 yaşın üstünde ya da daha geç fark edilirse eğer çok derin göz tembelliği yoksa başarılı sonuçlar elde ettiğimiz vakalar oluyor. Ama tedavinin başarı oranı düşüyor. Bu tür vakalarda başarı oranı yüzde 10 ile yüzde 20 oranında kalabiliyor. Bu yüzden özellikle 1 yaşına kadar çocuklarda göz kontrolünün önemine dikkat çekiyoruz. Başarılı sonuçlar elde etme oranımızı düşürecek kadar geç kalmamalıyız. Göz tembelliğinin hiçbir belirti vermediğini unutmadan, çocuklarımızın göz kontrollerini aksatmamalıyız.” Durdu KARADEMİR-ÖZEL HABER