Total Banner
İş cinayetleri olmasın, sendikal örgütlenme olsun
193 okunma

İş cinayetleri olmasın, sendikal örgütlenme olsun

Türk Metal Sendikası Denizli Bölge Temsilcisi Musa Erdem Solak, Türk Metal Sendikasının Denizli’deki faaliyetlerini ve Denizli’de yaşanan iş kazalarının sebeplerini anlattı. Musa Erdem Solak örgütlenmenin önemine değinerek; hakkaniyetli ve adaletli bir paylaşım istiyoruz dedi. SENDİKA ÇIKARLARI KORUR

ABONE OL
15/03/2023 14:00
İş cinayetleri olmasın, sendikal örgütlenme olsun
0

BEĞENDİM

ABONE OL

-Sendika nedir?  İşçi sendikası ne yapar?

 “Sendika, işçilerin ya da işverenlerin ayrı ayrı olmak üzere iş, kazanç, toplumsal ve kültürel konular yönünden çıkarlarını korumak, yeni haklar sağlamak ve onları daha da geliştirmek amacıyla aralarında yasalar uyarınca kurdukları örgütlerdir. Sendika, çalışanların sosyal, ekonomik hak ve çıkarlarını korumak, sorunlarını çözme amacı ile kurulmuş ekonomik öğeler taşıyan, devlet, siyasi parti örgütlenmelerinden bağımsız örgütlerdir. Sendikalar belirli iş kolu ya da meslek gruplarını kapsayabilir. Anayasamızın 51. Maddesi ve 6356 Sayılı sendikalar Kanununun 17. Maddesi ve bu maddeleri takip eden maddeler sendikalaşma, sendika üyeliği ve sendika seçme gibi hakları kanunlar ile güvence altına almıştır.  İşçi sendikaları, üyelerin çalışma ve ücret koşullarını iyileştirmek için, onlara çeşitli ekonomik ve sosyal haklar sağlamak, işyerinde insan onuruna yakışır adil bir çalışma ortamı yaratmak, işçileri üretim süreci ile ilgili bütün konulara dahil edebilmek için; üyeleri adına, işverenler ile toplu iş sözleşmesi masasına oturur ve işçilerin menfaatini gözeterek toplu iş sözleşmesini sonuca bağlarlar. İşçi sendikalarının ana görevi üyelerinin ekonomik ve sosyal çıkarlarını gözetmek ve bu alanlarda iyileştirme yapmaktır.”

HER BAŞLIKTA FARKLI PROBLEMLER YUMAĞI KARŞIMIZA ÇIKMAKTA

-Türkiye’de işçiler çalışma hayatında ne gibi zorluklarla karşılaşıyor?

 “İşçilerin sorunları neler buna değinecek olursak, hem ulusal hem ise yerel düzeyde her iş kolunda ve her işyerinde çalışanların belli ortak sorunları var. Bu sorunları çalışanlar açısından ana başlıklar altında ele alacak olursak, Çocuk İşçiler, Göçmen İşçiler Kayıt Dışı işçiler, Kadın İşçiler, Engelli işçiler, Mevsimlik İşçiler, Taşeron İşçiler gibi çeşitli kategorilere ayırmak mümkün. Çünkü her başlıkta farklı problemler yumağı karşımıza çıkmakta.

Bunun yanı sıra çalışma hayatının kronik problemleri açısından durumu değerlendirecek olursak, ücret düzeylerinden kaynaklanan ekonomik problemler, sendikal örgütlenme sürecinde ki zorluklar, taşeronlaşma, iş sağlığı ve iş güvenliği sorunları, meslek hastalıkları, mobbing, kayıt dışı istihdam, iş kanuna ve mevzuatlara aykırı uygulamalardan kaynaklı sorunlar vb. şeklinde çeşitli alt başlıklar açılabilir. Bu problemlerin oluşturduğu mağduriyetlere gelecek olursak, çocuk ve kadın işçiler söz konusu olduğunda eşit işe eşit ücret verilmemesi, mobbing, taciz, kayıt dışılık ilk akla gelenler. Maalesef çocuklar ve göçmenlerin büyük bir bölümü yasal gereklilikleri karşılayamadıkları için kayıt dışı bir şekilde merdiven altı işyerlerinde kölelik düzeninde çalıştırılıyor.  Yasal zemini olmadığı için bu insanların hiçbiri hak arayışı içine girmiyor, daha acı olan ise resmiyette çalışmadıkları için bu insanlar yok sayılıyor, çok düşük ücretler alıyorlar ve sendikalaşma hakları da olmuyor, kaderlerine mahkûm edilmiş bir şekilde işverenin iradesi altında yaşam sürüyorlar.”

EŞİT İŞE, EŞİT ÜCRET PRENSİBİ UYGULANMIYOR

-Kadın çalışanlar ne durumdalar?

 “Çalışma hayatı ve çalışan kadınlar üzerine yapılan anketler ve çalışmalara bakıldığı zaman. Kadın çalışanların, personel alımlarında daha az tercih edildiğini görüyoruz. Hamilelik, doğum vb. gerekçeler öne sürülerek tercih edilmiyorlar. Daha şanslı olup işe girebilen kadınlar ise aynı işte çalışmalarına rağmen erkek çalışanlardan daha düşük ücret alıyorlar. Eşit işe, eşit ücret prensibi uygulanmıyor. İşyerinde ki pozisyon ilerlemeleri ve kıdem değişikliklerinde erkek çalışanlar daha fazla tercih ediliyor.”

SENDİKALAŞMA İŞ KAZALARINI EN AZA İNDİRİR

-Peki Denizli’deki işyerlerinde ki iş kazalarının sebepleri nedir?

“İş sağlığı güvenliğinin olmaması, iş sağlığı uzmanlarının gerekli yetkinlikte olmaması, işverenlerin sorumluluklarını tamamen İSG uzmanlarına devretmesi gibi bir çok etken sayılabilir.  İş Sağlığı Güvenliği mevzuatında nitelikli değişimler yapılması, bunun periyodik olarak katı bir denetime tabii tutulması gerekiyor. Sendika açısından söylemek gerekirse, Bir sendika örgütlü olduğu işyerinde, iş sağlığını, iş güvenliğini belirli ölçülerde denetler. Türk Metal olarak biz, örgütlü olduğumuz iş yerlerinde üyelerimizin yedikleri yemeği, giydikleri üniformayı, kullandıkları koruyucu teçhizatları çeşitli mekanizmalar ve kurullar ile denetliyoruz. Bunları yaptığımız Toplu İş Sözleşmelerinde de ifade ediyoruz. İş sağlığı ve güvenliği eğitimleri veriyoruz, işverenle birlikte çalışıyoruz. Üye arkadaşlarımızın bu konuda duyarlı ve bilinçli davranması için mücadele veriyoruz. Koruyucu teçhizatsız çalışmaların önüne geçmeye çalışıyoruz.

Ancak büyük oranda, işverenlerin bu konu da çeşitli önlemler alması gerekiyor.  Biz bir devlet kurumu değiliz işçiler bize yetkiyi veriyor, bizde örgütlenmemizin ardından bu tip konulara müdahale edebiliyoruz. Sendika olarak istediğimiz bu konuda toplumsal bir bilincin oluşması. Önce işçiler bize ulaşsın ki bizde onlara ulaşabilelim. Bir iş yerinde kaza olsun istemiyorsak önce sendikalaşma olacak, iş güvenliği olacak, örgütlenme olacak, bireyselleşme olmayacak, her şeye kolektif bakılacak sürecin bu şekilde olması lazım. Keşke hiç iş kazası olmasa ama maalesef oluyor, biz istiyoruz ki bunu en aza indirebilelim.” Aslıhan KILIÇELLİ

En az 10 karakter gerekli
Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.


HIZLI YORUM YAP

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.