Total Banner
HAK DİN İSLAMDA, MUHARREF DİNLERDE, BATIL DİNLERDE ORUÇ
211 okunma

HAK DİN İSLAMDA, MUHARREF DİNLERDE, BATIL DİNLERDE ORUÇ

ABONE OL
30/03/2023 09:44
HAK DİN İSLAMDA, MUHARREF DİNLERDE, BATIL DİNLERDE ORUÇ
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Rahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla Ramazanın orucu İslâmın beş şartından birisidir ve İslâm şeâirinin büyüklerindendir. Bakara Sûresinin 187. âyetinde belirtildiği gibi; tan yerinde beyaz iplikle siyah iplik ayırt edilinceye kadar yiyip içilen, sonra da geceye kadar tamamlanan bir ibadettir. Oruç kelimesi, aslen Farsça “rûze”den türemedir. Türkçe’de yansımalı kelimelerin dışında “r” ile başlayan kelime bulunmaz. Bulunan kelimelerin tamamı yabancı kelimedir. Türkçede, özellikle halkın konuşma dilinde, yabancı dillerden geçen kelimelerin başına ses uyumuna uygun bir ses eklenmektedir. Ramazan’a “Iramazan”, Rabbim’e “İrabbim” denmesi gibi. Ruze kelimesi de önce “orûze” daha sonra da oruç şeklini almıştır. Oruç kelimesinin Arapçası da “savm” demektir. Geri durma, kendini tutma, kendini alıkoyma, perhiz yapma, oruç tutma; aynı kökten türeyen “sıyam” kelimesi “oruç”; “saim” kelimesi de “oruçlu” anlamına gelmektedir. “Savm-ı Davud” kelimesi de; Davud Aleyhisselâma nispetle “bir gün oruçlu olup bir gün oruçsuz olma” demektir. Orta Asya’dan batıya akın eden Türkler, İslâmiyeti kabul ettikten sonra, karşılaştıkları Fars kültüründen çok derin bir şekilde etkilenmişlerdir. Çok sayıda Farsça kelime Türk diline girdiği gibi, din, sanat, bilim ve devlet yönetimi konusunda da İranlılardan çok şeyler almışlardır. Büyük Selçuklu Devleti’nin en parlak dönemlerinde resmî dilin Farsça olduğu bilinmektedir. Farsça’dan dil, edebiyat, sanat ve bilime kadar birçok alanda 600 yıllık Osmanlıyı bile aşarak günümüze kadar ulaşan derin bir etkilenme söz konusudur. Dinî alanda da; “savm”, “salat” gibi kelimelerin yerine, Farsçası olan “namaz”, “oruç” kelimelerinin Türk kültürü ve dilince benimsenmesi dînî alanda da bu etkinin derin izlerini göstermektedir.

B- İSLÂM DIŞINDAKİ DİNLERDE ORUÇ

Semavî dinlerde orucun önemli bir yeri olduğu gibi, semavî olmayan dinlerde de orucun mevcut olduğu bilinmektedir. Şimdi tespit edebildiğimiz kadarına göz atmaya çalışacağız.

HAK DİNLERDE ORUÇ

Hıristiyanlık’ta oruç Kur’ân’ın bildirdiğine göre oruç, Hıristiyanlara da farz kılınmıştır. Hıristiyanlıkta oruç ve perhiz aynı anlamdadır. Orucun amacı, işlenmiş günahların cezasını bu dünyada çekmeye başlamaktır. İncil, oruca büyük önem verir ve övgüyle bahseder. Hıristiyanlıkta iki çeşit oruç bulunur: Şükran orucu ve kilise orucu. Bu iki çeşit orucu Katolik’ler tutar, Protestanlar tutmaz. Hıristiyanlık, Çarşamba, Cuma ve Cumartesi günleri ile bazı yortuların arife günlerinde oruç tutmayı teşvik eder. Hıristiyanlıkta Hz. İsa’nın öldükten sonra dirildiğine ve göğe çıkarıldığına inanılan Paskalya’da oruç tutulması önemlidir. Paskalya öncesinde iki gün oruç tutmak dindar Hıristiyanlar arasında yaygındır. 2. Musevîlik’te oruç Tevrat’ta bazı günlerde oruç tutulması emredilmektedir. Yahudîlikte oruç nefsi terbiye etme ve bazen de acı çekme aracı sayılırken, bazen de Allah’a yaklaşma aracı olarak kabul edilmektedir. Tevrat’a göre, Hz. Musa Tur Dağı’nda 40 gün 40 gece kalmış ve bu süreyi oruç tutarak geçirmiştir. Bazı Müslümanlar da oruçla ilgili âyetler tamamlanmadan önce aynı Yahudîler gibi hareket ederlerdi. Babil döneminde matem ve üzüntü sembolü olarak oruç tutulurdu. Yahudîler, Allah’ın kendilerine felâketler verdiğine inandıkları dönemlerde sürekli oruç tutardı. Yahudîlikte tutulması gerekli görülen tek oruç Yom Kippur adı verilen kefaret orucudur. Yom Kippur İbranicede “tövbe günü” anlamındadır. Yahudîlerin en büyük ibadet günlerinden olan Kippur, 19 Nisan’da başlamakta ve bir hafta sürmektedir. Pesah Bayramı orucu ise, genellikle Hamursuz Bayramından sonra gelen Pazartesi ve Perşembe günleri tutulur. Yahudîler Babil dönüşünden sonra, Kudüs’ün tahrip edilmesi ve diğer felâketler nedeniyle dört ayrı oruç daha ortaya çıkarmışlardır.

BATIL DİNLERDE ORUÇ

Budizm, oruca en fazla önem veren dinlerdendir. Budizm’in kurucusu Buda’ya göre, ne dünyaya bağlanmak, ne de dünyadan vazgeçmek gerekir. Bu amaca ulaşmak için koyduğu kuralların birincisi ise, her iki ayda bir oruç tutmak ve bu süre içinde olan tek şey arzulardır. Kurtuluş, ancak arzuları terk etmekle sağlanır ve arzulardan kurtulmanın birinci yolu da oruç tutmaktır. 4- Hinduizm’de oruç Hinduizm’de nefsi terbiye için yılın belirli aylarında ve günlerinde oruç tutulur. İbadet amacıyla duâların okunduğu günlerde oruç tutulması gerekir. Hinduizm’de oruç, genellikle bazı besinleri belirli bir süre yememe ve perhiz şeklinde tutulmaktadır. 5- Taoizm’de oruç Taoizm’de oruç, sağlığı koruma ve böylece yaşlanmayı geciktirme özelliğiyle ön plana çıkmaktadır. Çinliler ayrıca, büyük bayram günleri ile kötülüklerin arttığı dönemlerde de, kendilerini korumak için oruç tutarlar. DEVAM EDECEK

En az 10 karakter gerekli
Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.


HIZLI YORUM YAP

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.