0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Helsinki, Kuzey Avrupa’da bir İskandinav ülkesi olan Finlandiya’nın başkenti ve en büyük şehri. Finlandiya’nın güneyinde ve Baltık Denizi’nin Finlandiya Körfezi ile birleştiği noktada yer alıyor. Binlerce adasıyla, doğal güzelliği ve tarihi dokusuyla Kuzey Avrupa’nın en çok turist çeken şehri. Estonya’nın başkenti Tallinn’den bindiğimiz feribotla Finlandiya Körfezi’ni geçerek Helsinki’ye vardık. Müthiş güzellikteki manzaralara şahit olduk. İrili ufaklı yemyeşil adaların arasından yol aldık. Feribot yolculuğumuz 2 saat sürdü. Limana indiğimizde, deniz kenarı boyunca kurulmuş açık pazarla karşılaştık.

Bu pazarda istediğiniz her şey var. Ren geyiği postlarından yapılmış kıyafetler, geyik boynuzundan yapılmış hediyelik eşyalar, deniz ürünleri satan büfeler. Bu büfelerden istediğiniz deniz ürününü seçip pişirterek salaş restoranlarında yemek yemeniz mümkün. Hem açık havada hem de deniz kenarında yemenin keyfiyle. Biz tercihimizi lezzetli somon balığından yana kullandık. Pazar, yılın her döneminde kurulurmuş. Limanda şehri kuşbakışı seyredebileceğiniz bir de dönme dolap bulunuyor. Deniz kenarında dolaşırken, yüksek teraslara konulmuş şezlonglarda uzanan insanları gördük. Tamamen sessizlik hakim. İnsanlar güneş çıkar çıkmaz bu teraslarda güneşlenirlermiş. Güneşe hasret bu insanları görünce, bir kez daha memleket olarak ne kadar şanslı olduğumuzu düşündüm. Güzelim bol güneşli memleketim….  

Bu gezimizi, Temmuz ayına rast getirdik. Hem yılın en sıcak ayı hem de “Beyaz Geceleri” yaşamak için en uygun zaman. Bu muhteşem doğa olayını yaşamak da bizim için güzel bir tecrübe oldu. 4 saat geceyi, 20 saat gündüzü yaşadık.. Gez gez hava kararmıyordu bir türlü. Gece bile gökyüzüne baktığımızda, gökyüzü açık renkteydi. Tabi kışın da tam tersi yaşanıyor. Kışın burada nasıl yaşanır bilmiyorum. Sürekli karanlık. Burada yaşayanların, kış aylarında D vitamini ve Serotonin içeren ilaçlar aldığını duymuştum.

Finlandiya’nın kuzeyine Laponya (Lapland) Bölgesi’ne çıkıldıkça da 24 saat güneşin batmadığı görülüyor. Lapland konusu açılmışken bir bilgi daha vereyim: Lapland Bölgesi’nde, Aralık-Şubat ayları arasında “Kuzey Işıkları” denilen farklı bir doğa olayı yaşanmakta. Çıplak gözle görülebilen bu rengarenk ışıkları görmek için buraya dünyanın birçok yerinden turist geliyor. Lapland, Kuzey Kutbu’na yakın olması sebebiyle hava sıcaklığı -50 dereceye kadar düşebiliyor. Burada Ren geyikleriyle, Husky köpekleriyle kızak safarileri yapılıyor. Noel Baba’nın burada yaşadığına inandıkları için ziyarete açık bir de Noel Baba Evi bulunuyor. Özellikle çocuklar için eğlenceli bir yer. Ayrıca buzkıran gemisi ile buzulların arasından yol almak, buzullarla kaplı deniize girerek yüzmek gibi deneyimleri yaşayabilirsiniz. Bu farklı deneyimleri yaşamak isterseniz, Türkiye’deki turizm firmalarının düzenlediği “Lapland Turlarını” tercih edebilirsiniz.

Helsinki’de görülecek yerlerin çoğu yürüme mesafesinde. Kent merkezinin en eski ve turistik yerlerinden biri Senato Meydanı. Meydanda Helsinki Katedrali, Helsinki Üniversitesi, Hükümet Sarayı bulunuyor. Helsinki Katedrali, ihtişamlı binasıyla şehrin sembollerinden biri. Bu meydanda, genellikle konser gibi etkinlikler düzenleniyor. Biz de burayı gezerken bando ekibinin konserine rastlayarak izleme imkanı bulduk. Senato Meydanı ile Helsinki Limanı arasındaki Esplanadi Parkı da görülmeye değer. Ünlü Fin’li besteci Sibelus’un Anıtı da ilginç mimarisiyle dikkat çekiyor.

Çeşitli boyutlarda olan birçok borunun birbirine kaynak yapılmasından meydana gelmiş. Bu eseri ilginç yapan, rüzgar esince bir müzik aleti gibi sesler çıkarması. Hemen yanında da kendisinin anıtı bulunuyor. Diğer görülmesi gereken bir yer de, kayaların içine oyulmuş Kaya Kilisesi. Burada sadece ibadet yapılmıyor,  yüksek akustiği ile Sibelus’un eserleri de çalınıyor. Finlandiya, yaşam standartlarının en yüksek olduğu ülkelerden biri. Özellikle eğitim alanındaki başarılarıyla sürekli adını duymuşsunuzdur. Dünyanın en temiz havasına ve suyuna sahip. Musluklardan rahatlıkla su içebilirsiniz. Finlandiya, kara parçası ile birlikte irili ufaklı 180 bin adaya sahip. Bir o kadar da göle sahip. Şehrin merkezini gezerken gördüğümüz yemyeşil adalar, tarihi binalar, gökdelenler muhteşemdi. Ben bu şehre bayıldım. Finlandiya’ya gitmek isteyenler için tavsiyem; Kuzey Işıkları’nı görmek için Aralık-Şubat aylarıı arasını, 20 saat güneşin havada kaldığı Beyaz Geceleri yaşamak için de Mayıs-Temmuz ayları arasını tercih edin. Yani hem yazın hem de kışın Finlandiya’yı görme sebepleriniz var.                                                            

 Bol Gezili Günleriniz Olsun.