Total Banner
DİYAR DİYAR DOĞU ANADOLU-KAYSERİ- MALATYA-
277 okunma

DİYAR DİYAR DOĞU ANADOLU-KAYSERİ- MALATYA-

ABONE OL
05/10/2022 09:03
DİYAR DİYAR DOĞU ANADOLU-KAYSERİ- MALATYA-
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Merhabalar….Geçen hafta farklı bir coğrafyanın içindeydim. Uzun zamandır planladığım büyük Doğu Anadolu Turu’nu gerçekleştirdim. Uzun ve kapsamlı bir turdu. Sırasıyla Kayseri, Malatya, Elazığ, Tunceli, Bingöl, Muş, Bitlis, Van, Ağrı, Iğdır, Kars, Erzurum, Erzincan ve Sivas şehirlerini gördüm. Benim daha önceden hiç gitmediğim yerlerdi. Çok güzel anılarla döndüm. Kesinlikle tavsiye ederim. Bir de Doğu Anadolu’yu görün. Bu gezimden kalanları, gördüklerimi sayfam yettiğince şehir şehir sizlerle paylaşıcam. Ankara’dan başladığımız seyahatimizin ilk durağı; Kayseri’ydi. Kayseri’ye gelince içinde pastırmalı yumurtanın, kaymağın bulunduğu güzel bir kahvaltı yaptık. Duymuşsunuzdur, Kayseri pastırması ile ünlü. Ayrıca Mimar Sinan da Kayseri doğumlu. Kayseri sonrası ikinci durağımız; Malatya’nın ilçesi Darende’ydi. Darende, Malatyalılar için büyük önem taşıyor. Somuncu Baba Türbesi, Külliyesi, Camisi ve Müzesi, Tohma Çayı ve Kanyonu buradadır. Özellikle Somuncu Baba Türbesi, buranın önemini daha çok artırıyor. Peki Somuncu Baba kimdir ?

Osmanlı Devleti döneminde İslâmiyet’e manevi anlamda büyük katkıları olmuş bir alim, din adamıdır. Gerçek ismi; Şeyh Hamid-i Veli’dir. 1331 yılında Kayseri’de doğmuştur. Peygamber Efendimiz’in soyundan gelmiştir. Anadolu’yu diyar diyar dolaşarak İslam öğretilerini yaymış ve birçok talebe yetiştirmiştir. Yaşamının bir kısmını Bursa’da geçirmiştir. Niğbolu Savaşı’nın kazanılmasıyla Bursa’da Ulu Cami’nin yapılmasına karar verilir. Cami yapılırken Şeyh Hamid-i Veli, camide çalışan işçilere ve Bursa halkına fırınında yaptığı somun ekmekleri dağıtır. Somuncu Baba lakabı da buradan gelmiştir. Bursa Ulu Cami tamamlanıp açılış günü geldiğinde, Padişah Yıldırım Bayezid, açılış hutbesini o dönemin din büyüklerinden Emir Sultan Hazretleri’nin okumasını ister. Emir Sultan bu görevi, Şeyh Hamid-i Veli’ye devreder. Şeyh Hamid-i Veli, Fatiha Suresi’ni 7 farklı şekilde okuyarak caminin açılışını yapar. 1412 yılında Darende’de vefat etmiştir. Türbesi de buradadır. Oğlu Halil Taybi’nin naaşı da yanındadır. Buraya büyük bir tesis ve cami yapılarak, türbesi gelen turistlerin ziyaretine açılmış. Bursa’daki Somuncu Baba Fırını da restore edilerek müze olarak hizmet vermektedir.

Halen bazı yörelerde, önemli gün ve gecelerde, halka ekmek dağıtılarak “Somuncu Baba Ekmeği Kültürü” yaşatılmaktadır. Hatta dün öyle bir tesadüf oldu ki, Albayrak Meydanı’ndaki Denizli Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği dükkanına alışveriş için girerken, kapıda bir yazı yazıyordu. “Somuncu Baba tam buğday köy ekmeği bulunur” diye. Hafif bir gülümsemeyle içeriye girerek çalışan bayana “Somuncu Baba kimdir? Hiç duydun mu? diye sordum. Sonra da öyle böyle muhabbet ettik. Somuncu Baba Tesisleri, Tohma Çayı’nın kıyısına yapılmış. Tohma Çayı, Malatya Karakaya Barajı’na dökülen Fırat Nehri’nin önemli bir koludur. Sivas ilinden doğar. Çay, Darende’den geçerken 20 km. uzunluğunda bir kanyon, vadi oluşturur. Bu doğal güzelliklerinden yararlanmak için buralara piknik ve mangal alanları, trekking yolları, geçiş köprüleri yapılmış. Kanyonda rafting, tırmanış, trekking, doğa fotoğrafçılığı gibi aktiviteler yapılabiliyor. Burada hem Somuncu Baba’yı ziyaret ederek hem de bu güzel doğanın için de pikniğinizi yaparak bir gününüzü geçirebilirsiniz. Hizmetler tamamen ücretsiz. Malatya’nın merkezinde meşhur Şire Pazarı’nı ve Bakırcılar Çarşısı’nı dolaştık. Tabi kayısı memleketi olunca bütün dükkanlarda kuru kayısı, kayısı döneri gibi yöresel ürünler satılıyor.

Biz hediyelik alışverişimizi buradan yaptık. Malatya’nın tarihteki ilk kuruluş yeri, Arslantepe Höyüğü’dür. Battalgazi ilçesinde bulunuyor. Doğu Anadolu Bölgesi’nin en önemli ve en eski arkeolojik antik alanlarından birisi. Hitit, Roma, Bizans gibi birçok medeniyete ev sahipliği yapmış. 2014 yılında UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi’ne girmeyi başarmış. Battalgazi ilçesinde görülecek diğer tarihi yapılar; 1224 yılında Anadolu Selçuklu Sultanı Alaaddin Keykubat tarafından yaptırılan Ulu Cami ve 1637 yılında IV.Murat’ın silahtarı Bosnalı Mustafa Paşa tarafından yaptırılan Silahtar Mustafa Paşa Kervansarayı’dır. Kervansaray o dönemde olduğu gibi, şimdi de mimari dokusuyla göz dolduruyor. O dönem ticari açıdan önem taşıdığı gibi, savaş zamanlarında da kale olarak kullanılmış. Ortada büyük bir avlusu var. Odalarında da o dönemde kullanılan eşyalar, materyaller sergileniyor. Bazı odalara maketler koyularak eski yaşantılar canlandırılmaya çalışılmış. Yeni evli ve nişanlı çiftler fotoğraf çekimi için buradalardı. Akşam otelimize döndüğümüzde, akşam yemeği olarak bizlere Malatya usulü meşhur patlıcanlı köftelerini ikram ettiler. Otelde geceledikten sonra sabah ilk istikametimiz Elazığ’dı. Bir sonraki Elazığ yazımda görüşmek üzere…Sevgiyle kalın

En az 10 karakter gerekli
Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.


HIZLI YORUM YAP

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.