0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Ülkemiz birçok devlete ev sahipliği yapmıştır. Anadolu’nun tarihi yüzyıllar öncesine dayanır. Bu yüzden birçok tarihi esere ev sahipliği yapmakla birlikte hala keşfedilmemiş gizemini koruyan yerler bulunmaktadır. Gün geçtikçe buna şahit oluyoruz. Yakın zamanda Göbeklitepe keşfedildi ve insanlık tarihinin yolcuğu yeniden şekillendi. Belki de daha birçok tarihi eser, tarihi mekanlar keşfedilmeyi bekliyor.

Denizli’de tarihi ve doğal güzelliklere sahip illerden biridir. Akhan Kervansarayı en önemli eserlerden biridir. Şehir merkezine 8 kilometre uzaklıkta bulunmaktadır. 13. yüzyıl eserlerinden olan Akhan Kervansarayı, Selçuklu Devleti komutanlarından Kara Sungur’un isteği üzerine inşa edilmiştir. Yapımında beyaz kesme taş kullanılan kervansaray günümüze sağlam bir şekilde gelebilmiştir. Kervansaray açık ve kapalı olmak üzere iki bölümden oluşmaktadır. Avlusundaki geometrik süslemeler dikkat çekmektedir. Denizli’nin sadece 8 kilometre kuzeydoğusunda bulunan bu tarihi kervansaray, ulaşım açısından kolay bir noktada olduğu için gezi listelerinizde mutlaka yer almalı.

Denizli’nin Honaz ilçesinde bulunan Colossae Antik Kenti, şehrin merkezine 25 kilometre uzaklıkta olup, ilçe merkezine 2 kilometrelik bir mesafede yer alıyor. Colossae Antik Kenti, döneminde önemli ve değerli bir şehir olsa da Laodikya Antik Kenti ve Hierapolis Antik Kenti kurulduktan sonra yavaş yavaş önemini yitirmiştir. Persler döneminde en parlak dönemini yaşadığı bilinmektedir. Tamamıyla geçmişten izler taşıyan bu antik kentte kendinizi geçmiş dönemlere ait hissetmekten kendinizi alamayacaksınız.

Denizli’nin 18 kilometre kuzeyinde yer alan Hierapolis Antik Kenti’nin kuruluşuyla ilgili bilgiler sınırlıdır. Bergama Kralı II. Eumenes tarafından M.Ö. II. yy. başında kurulup, Bergama Uygarlığının kurucusu Telephos’un karısı olan Amazonlar Kraliçesi Hiare’dan adını aldığı tahmin edilmektedir. UNESCO Dünya Miras Listesi’nde yer alan Hierapolis Antik Kenti’nin giriş kapısında işlenmiş Medusa figürü ise Tanrıça Medusa’dan korunmak amacıyla yapılmıştır. Bu bilgi o dönemlerde mitolojik tanrılara olan inancı da güçlendirmektedir. M.S. 395 yılında Bizans’a aitken 1210 yılında Anadolu Selçuklularının sınırlarına eklenmiştir. Her yıl yabancı turistler tarafından ziyaret edilen Hierapolis Antik Kenti, yeraltı sularıyla da (Pamukkale travertenleri) tarihte tedavi amaçlı kullanılmıştır. Bu tedaviye olan inanç hala varlığını sürdürmeye devam ediyor.

Pamukkale Travertenleri, Denizli’nin Pamukkale ilçesinde yer almaktadır. 400 bin yıl öncesinde meydana gelen depremle birlikte Büyük Menderes Havzası’nda oluşmuştur. Her yıl milyonlarca turistin başlıca ziyaret ettiği tarihi mekânlardan biri olan Pamukkale travertenleri gerek şifalı termal sularıyla gerekse büyüleyici Kleopatra havuzu ve Hierapolis antik kenti ile ün kazanmıştır. Travertenler, teraslı tepelerden meydana gelmekle birlikte Çörkez Dağı’nın eteklerinde yer almaktadır. Pamukkale Travertenlerinin şifalı sularının solunum ve deri rahatsızlıklarına iyi geldiğine inanılmaktadır.

Tortullu kayaç traverten terasları, pamuk yumuşaklığında 33-35 derecede 17 adet sıcak su alanı bulunmaktadır. Antik çağda günümüzden bu yana şifalı sularıyla tanınmış olan travertenler, şifa bulmak isteyen misafirlerini ağırlamaya devam ediyor.