Total Banner
BURGAZADA-İSTANBUL                                                             
  • Horoz Medya
  • Yazarlar
  • BURGAZADA-İSTANBUL                                                             
1679 okunma

BURGAZADA-İSTANBUL                                                             

ABONE OL
19/07/2022 12:43
BURGAZADA-İSTANBUL                                                             
1

BEĞENDİM

ABONE OL

Nerede bir ada var gidip görmek istemişimdir. İstanbul’a gittiğimde her gün bir adaya giderek İstanbul’un görülmesi gereken adalarını gezdim gördüm. Bunlardan biri de Burgazada’ydı. Burgazada, İstanbul’a bağlı olan 9 Prens Adaları’nın 3.büyük adasıdır. Marmara Denizi’nde konumlanır. Prens Adaları’nı sayarsak; Büyükada, Heybeliada, Burgazada, Kınalıada,  Yassıada, Sivriada, Sedef Adası, Kaşık Adası ve Tavşan Adası’dır. Peki bu adalara neden Prens Adaları denmiş ? Roma İmparatorluğu döneminde prenslerin, imparatorların sürgün yeri bu adalarmış. Bu yüzden halen Prens Adaları olarak isimlendiriliyor. Burgazada denilince ilk akla gelen Sait Faik Abasıyanık’tır. Türk edebiyatına önemli eserler kazandıran yazar, hayatının bir kısmını bu adada geçirmiş. Yaşadığı ev şimdilerde müze olarak ziyarete açık. Yazar 1954 yılında vefat eder, 1959’da evi müzeye dönüştürülür. Bir süreliğine kapalı olan ev restore edilerek 2013 yılında tekrardan ziyarete açılır. Müzede eşyaları, çalışma odası, bazı kitapları sergileniyor. Müzenin yakınında Burgazada Cami, Aya Yani Kilisesi, rengarenk boyalı merdivenleri ile bir fotoğraf molası verebileceğiniz merdiven sokağı bulunuyor. Burgazada, küçük bir ada olduğundan etrafını 360° yürüyerek rahatlıkla gezebiliyorsunuz.

İskeleden yürümeye başladığınızda göreceğiniz yerleri sıralarsak; 5 dakika sonra Halk Plajı, sonrasında Bayrak Tepe. Bayrak Tepe, adanın en yüksek tepesi. Eskiden Hristos Tepesi deniliyormuş. Tepede bir de Hristos Manastırı var. Tepeden baktığınızda müthiş bir manzara karşınızda. Ayaklarınızın altında Burgazada, karşınızda Kaşık Adası ve Heybeliada. Tepeden inişe geçtiğinizde Kalpazankaya Bölgesi’ne varırsınız. Burada deniz ve yemek molası verebileceğiniz Kalpazankaya Plajı ve güzel bir restorant bulunuyor. Bir yarım saat kadar yürüdüğünüzde hikayesiyle isim yapmış Madam Marta Koyu var. Hikayesi de; Ermeni asıllı Marta, babasının Osmanlı Bankası müdürü olması sebebiyle Mısır’dan  İstanbul’a gelir. Türkiye’nin ilk bale okuluna gider ve balerin olur. Daha sonra evlenip Burgazada’ya yerleşir. Güzelliğiyle ve rahat hareketleri ile dikkat çeken kadın hakkında bir süre sonra dedikodular çıkmaya başlar. Dedikodulara dayanamayıp intihar eder. Marta, deniz aşığı, iyiliksever, ada halkının da sevdiği biriymiş. Ada halkı, duydukları bu büyük üzüntüden dolayı bu koya Madam Marta ismini koymuş. Koy, denize girebileceğiniz en güzel yerlerden biri. Eskiden kamp alanı olarak kullanılıyormuş. Koydan ayrılıp iskeleye doğru yaklaştığınızda karşınıza Aya Yorgi Manastırı çıkıyor. Adayı yürümek istemezseniz, iskeleden bisiklet kiralayabiliyorsunuz. Adayı gezmek için 1 gününüzü ayırmanız yeterli olacaktır.. Bol gezili günleriniz olsun

En az 10 karakter gerekli
Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.


HIZLI YORUM YAP

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.