Total Banner
BİZ TÜRKLER NASIL, MÜSLÜMAN OLDUK?
201 okunma

BİZ TÜRKLER NASIL, MÜSLÜMAN OLDUK?

ABONE OL
31/01/2022 16:14
BİZ TÜRKLER NASIL, MÜSLÜMAN OLDUK?
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Bu konu Tarih dersi kitaplarımızda, Türklerin 9. ve 10. yy’da İslamiyet’i benimsediği yazılarak geçiştirilir. Türk boylarının kendi istekleri ile İslam’ı benimsedikleri sanısı verilir. Orta-Asya’dan göç etmiş Türk kabileleri henüz bir devlet olmamaları ve iç anlaşmazlıkları nedeniyle bilhassa Müslüman Emevi’lerin yaptığı katliamlara uğramışlardır. Şaman Türkler, Müslümanlar tarafından Curcan ve Talkan şehirlerinde çocuk, kadın, yaşlı demeden kitle katliamına uğramıştır. Orta Asya’dan batıya göç eden Şaman Türklerin hâkim kesimleri üç yüz yıl süren direnişlerine rağmen sonunda İslam’ı benimsemek zorunda kalmışlardır. Türk yönetici kesimlerin çıkarı açısından cihat ideolojisi, çok eşlilik gibi “yenilikler” nedeniyle İslâma uygundu. Giderek daha çok siyasete bulaştırılmak istenen İslam, ilk olarak Türklere ne şekilde ve hangi şartlarda gelmiştir pek bilinmez, sanki bilinmesi de pek istenmez. Ancak, birçoğumuzun bilmediği, ya da bilmek istemediği bu tarih, en çok bilmemiz gereken konuların başında gelmektedir. Aşağıdaki belge tamamen İslami kaynaklardan, Taberi ve Zekeriya Kitapçı gibi İslami tarihçi ve yazarlardan düzenlenerek hazırlanmıştır. Türklerin ilk Müslümanlaştırılmaları ile ilgili 670’li tarihlere dayanan bilgiler ne yazık ki okullarda bize hiçbir zaman verilmemiş, verilen bilgiler ise, Türklerin Müslümanlığa geçişleri kendi istekleri ile olmuş gibi gösterilerek, 740’lara kadarki tarih atlanarak verilmiştir. İslam’ın Türklere zorla kabul ettirilmeleri ile ilgili 670’lerden başlayarak 740’lara kadar uzanan tarihin bize okullarda anlatılmamasının nedenlerini, bu kısa tarihi öğrenince biraz daha anlamak mümkün olabilecektir. Şimdi, bu atlanan 70 senelik tarihe bir göz atalım.

Müslüman Arapların Türklere İlk Saldırıları: Seyhun ve Ceyhun nehirleri arasında bulunan bölge tarihi ipek yolu üzerindedir. Türk beylikleri, bu bölgedeki, Buhara, Semerkant, Talkan, Baykent gibi şehirlerde yerleşmiş yaşıyorlar, deri imal ediyor ve pamuktan kâğıt üreterek bunları satıyor ve iyi de para kazanıyorlardı. Bu üretimlerinin yanı sıra Altın madenleri çalıştırıyorlardı. Özellikle adı zengin şehir manasına gelen, Semerkant’ın zenginliğinin o devirde dillere destan olduğu söylenir. Bu zenginlik öteden beri Talancı Arapların iştahını kabartıyorduysa da, Türklerden çekiniyorlar ve araya sınır olarak koydukları Ceyhun nehrini geçmeye pek cesaret edemiyorlardı. Çünkü daha önce Halife Osman zamanında, Muhammed bin Cerir komutasındaki Araplar İslam’ı yayma bahanesiyle oraları talan etmek için 2700 kişilik bir ordu ile Fergane’ye kadar girdiyse de Türkler tarafından yok edilmişlerdi. Ancak daha sonraları Muaviye tarafından, Ceyhun nehrinin altında kalan Horasan’ın tamamıyla işgal edilmesi ile o bölgede ilk Araplaştırma ve İslamlaştırma girişimleri başlamış oldu. Buhara’nın Talan Edilmesi: Horasan’ın kendileri tarafından tamamen işgal edilmesinden cesaret alan Araplar, Muaviye’nin ilk Horasan valisi olan, Ubeydullah bin Ziyad 673 yılında bu sefer ilkinden çok daha kalabalık 24.000 kişilik bir ordu ile Ceyhun nehrini geçerek Kibac Hatun yönetimindeki Buhara’yı kuşatır. Kibac Hatun diğer Türk beyliklerinden yardım isterse de bu yardım kendisine gelmez ve Araplar verdikleri kayıplardan dolayı Buhara’yı işgal edemezlerse de tam anlamıyla talan ederler.. Daha sonra, Muaviye’nin ikinci Horasan Valisi, Halife Osman’ın oğlu Said’de Buhara’ya saldırmaya hazırlanır. Kendisine diğer Türk Beyliklerinden yardım gelmeyeceğini anlayan Kibac Hatun, Said’le anlaşma yapmak zorunda kalır…


Bu anlaşmaya göre, Kibac Hatun, Said’e diğer Türk Beyliklerine yapacağı saldırılarda önüne çıkmayacağına dair güvence ve bu güvencenin teminatı olarak da Buhara’daki Türk asilzadelerinden rehinler verir.. (Bu sayı kimi tarihçilere göre 50 kimine göre de 80’dir) Bu anlaşmanın verdiği rahatlıkla Said, zenginliğini öteden beri duyduğu Semerkant’a saldırır.. Semerkant’ı baştan aşağı talan eder ve topladığı binlerce Türk gencini, köle pazarlarında satmak için Horasan’a getirir.. Said daha sonra Kibac Hatun’dan aldığı 80 kadar rehine tarafından bir punduna getirilmiş ve hançerlenerek öldürülmüştü. (Said’i öldürdükten sonra dağa kaçmayı başaran rehinlerin orada açlıktan öldüğü söylenir) Said’den sonra, Horasan Valisi Salim bin Ziyad olur. Horasan’da Muaviye’nin oğlu Yezid’e bağlıdır. Ziyad’da ayni şekilde 680 yılında Türkleri İslamlaştırmak ve şehirlerini talan etmek için saldırır fakat püskürtülerek geri çekilirler. Bu sefer, kendi orduları Türkler tarafından talan edilerek silahları alınır. DEVEM EDECEK…

METİN ALKAN

En az 10 karakter gerekli
Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.


HIZLI YORUM YAP

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.