KIZILDENİZ’İN İNCİSİ SHARM EL SHEİKH ve İSKENDERİYE-MISIR
911 okunma

KIZILDENİZ’İN İNCİSİ SHARM EL SHEİKH ve İSKENDERİYE-MISIR

ABONE OL
10/02/2025 03:06
KIZILDENİZ’İN İNCİSİ SHARM EL SHEİKH ve İSKENDERİYE-MISIR
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Mısır’ın Hurghada şehrinden başladığımız gezimiz; Luxor, Kahire, İskenderiye şehirlerini de gördükten sonra Sharm El Sheikh’de son buldu. Kahire’den Sharm El Sheikh’e giderken Süveyş Kanalı’nın altından geçen tünelden geçtik. Böylelikle Asya Kıtası’nda bulunan Sina Yarımadası’na geçiş yapmış olduk. Afrika Kıtası ile Asya Kıtası’nı birbirine bağlayan bu tüneller, toplamda 4 taneymiş. Mısır’ın en gözde tatil yerleri; Sharm El Sheikh, İskenderiye ve Hurghada şehirleri. Hangisi daha güzel derseniz; Sharm El Sheikh’i tercih ederim. Düzenli şehir yapısıyla, doğal güzellikleriyle, plajlarıyla, beş yıldızlı otelleriyle daha çok turist çekiyor. Burada yapabileceğiniz aktiviteler açısından alternatif çok. Kaldığınız otelden istediğiniz turu satın alabiliyorsunuz. Günübirlik tekne turuna katılmak, altı cam kaplı tekneleri tercih ederek rengarenk balıkları ve başka yerde göremeyeceğiniz mercanları izlemek, dalış turu yapmak, şnorkelle su altını izlemek, Sina Çölü’nde atv motoru kullanmak, deveye binmek, Bedevi çöl gecesi eğlencesine katılmak bunlardan bazıları. Denizin su altı zenginliği o kadar fazla ki kaldığınız otelin plajlarında bile yüzerken görebiliyorsunuz. Ülkenin iklimi, sıcak ve kuru bir çöl iklimi olduğundan yılın her dönemi denize girilebiliyor. Ama sıcak olmasın derseniz; sonbahar ve ilkbahar gitmek en iyi zamanlar.

-SHARM EL SHEİKH (Şarm El Şeyh) : Sina Yarımadası’nın güney ucunda Kızıldeniz kıyı şeridinde yer alıyor. Önceleri küçük bir köy olan şehir, 1967 yılından sonra Altı Gün Savaşları’ndan sonra tamamen değişmiş. Şehri alan İsrail, turizm merkezi durumuna getirmiş. Şehrin gece hayatı da çok hareketli. Biz şehrin ünlü “Farsha” ismindeki eğlence merkezine gittik. Burayı çok beğendim. Sanki masallar diyarındasınız. Mekanın her yeri rengarenk ışıklandırılmış. Otantik bir hava var. Deniz kenarında ay ışığının vurması da mekanı daha bir güzelleştiriyor. Bu yüzden çok kalabalık. İnsanlar oturmasalar bile burayı görmek ve bir fotoğraf çekilmek için geliyorlar. Hemen yanında “Santorini” isminde bir mekan var. Oraya da şöyle baktık. Yunan adası Santorini’den esinlenerek yapılmış bir mekan. Burası daha sakin ve sessiz. Gece hayatının en yoğun olduğu bölgeler; Naama Bay ve Soho bölgeleri.

Büyük mağaza ve alışveriş merkezleri bu bölgelerde bulunuyor. Işıklandırma ile her yer aydınlık ve renkli. Kafe ve barlar, dans ve müzik eşliğinde yapılan gösteriler ile cıvıl cıvıl. Buralarda alkollü içki içmek serbest. İstediğiniz kıyafeti giyebiliyorsunuz. Naama Bay Koyu’nda bir de liman var. Sahilinde gündüz denize girebileceğiniz plajlar sıralanıyor. Şehrin mimarisiyle dikkati çeken en ünlü camilerinden ikisi; El Mustafa Cami ve Al Sahaba Camisi’dir. El Mustafa Camisi iki yüksek minaresi ile şehre girerken dikkati çekiyor. Şehrin en eski pazar yerlerinden Old Market yani Eski Pazar Bölgesi, bu cami etrafında bulunuyor. Buradaki dükkanlarda çok çeşitli baharatlar, firavun ve sfenks heykeller, rengarenk lambalar, kumaşlar gibi hediyelik eşyalar satılıyor. Hurma ve sahlep de alabileceğiniz hediyeler arasında. Fiyatları da diğer bölgelere göre daha ucuz. Zaten ülkenin hangi şehrinden alışveriş yaparsanız yapın pazarlık yapmak zorundasınız. Ulaşımda taksiyi kullanırken de. Taksi kullanmak istemezseniz, şehrin hareketli bölgelerine giden dışı renkli çizimlerle süslü halk minibüsleri var. Sharm El Sheikh’e gelmeden önceki rotamız Mısır’ın ikinci büyük şehri İskenderiye şehriydi. İskenderiye’de nereleri gördüm ? anlatayım:

 -İSKENDERİYE : Şehir, isminden de anlaşıldığı gibi M.Ö.332 yılında Büyük İskender tarafından kurulmuş. Mısır’ı Akdeniz’e bağlayan kıyı noktasında konumlanmış. Şehre gelir gelmez havasıyla bir Akdeniz şehrine gelmiş gibi hissediyorsunuz. Stanley Köprüsü 4 adet kulesiyle sizi karşılıyor. Köprünün altında da uzun sahiliyle Stanley Plajı yer alıyor. Dünyanın en yüksek ayrıca Antik Çağ’da dünyanın yedi harikasından biri olan Deniz Feneri ve o zamanın en büyük kütüphanesi olan İskenderiye Kütüphanesi burada bulunuyor. Kültür ve bilim merkezi olan kütüphane, iki milyondan fazla kitap ve binlerce elektronik kitap barındırıyor. Kütüphaneyi gezerken bilgisayar başında öğrencilerin ders çalıştığını gördük. Ayrıca kütüphanede müzeler ve sergi salonları bulunuyor. İç ve dış mimarisi ile görülmeye değer.  İskenderiye şehir merkezi çok hareketli. Deniz kenarında yürüyüş yapabileceğiniz uzun bir kordon boyu var. Ben İzmir kordon boyuna benzettim. Sizi bekleyen atlı faytonlarla da şehri gezmeniz mümkün. Görülmesi gereken bir yapı da, Kayıtbay Kalesi. İskenderiye Feneri’nin bulunduğu Faros Adası’nda yer alıyor. 1404 yılında inşa edilmiş. Ada boyunca alışveriş yapabileceğiniz stantlar ve nezih balık lokantaları bulunuyor. Mısır’da dolaşırken Türkiyeli olduğunuzu öğrendiklerinde “Hasan Şaş” laf atmalarını sıkça duyacaksınız. Kızıldeniz demişken de; Kızıldeniz ismi nereden geliyor ? İsmini, belli dönemlerde üreyen bir alg türünün salgısındaki pigmentlerden dolayı alıyormuş. Deniz bu dönemlerde maviden kırmızı renge dönüşüyormuş.

Mısır gezimi bitirirken tekrar hatırlatmak isterim. Mısır’a giriş yapmak artık daha kolay. Kapıda vize olayı var. Vize verirken de sorun çıkarmıyorlar. Yeşil pasaporta vize yok. Bol gezili günleriniz olsun.

En az 10 karakter gerekli
Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.


HIZLI YORUM YAP

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.