Nurşah SANCAK

Nurşah SANCAK

21 Eylül 2023 Perşembe

PEYNİR SUYU MU? PİS SU MU?

PEYNİR SUYU MU? PİS SU MU?
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Evet, sevgili okuyucular bugün size bahsetmek istediğim halk sağlığıyla ilgili bir konu var.

Bu görsel boş bir alt niteliğe sahip; dosya adı WhatsApp-Image-2023-09-21-at-12.43.20-6.jpeg

Denizli’nin Çivril ilçesinde bulunan bir Pazar da gördüklerimi anlatmak istiyorum. Konuya gelecek olursak herkesin ilçede “Peynir Pazarı” olarak bildiği Perşembe günleri kurulan pazar. Peynir, yoğurt, zeytin gibi açıkta satılan ürünlerin üzerine damlayan pis su damlaları.

Esnaflarla konuştuğumda hepsinin cevabı aslında aynıydı; “İnsanlar peynirimizi beğeniyorlar ama akan tavandan dolayı almak istemiyorlar. Bunun yanında tezgâhlarımızı, tavandaki pis su borularını sürekli kontrol etmek zorunda kalıyoruz. Duvarlar çok bakımsız, tavandan çok fazla paslı borular geçiyor gıda satılan bir yer bu kadar bakımsız olmamalı. Pazarımızı kurmadan önce kendimiz tesisatçı getirip kendimiz tamir ediyoruz ama nereye kadar,  daha öncede şikâyetlerimizi bildirdik ama bir sonuç alamadık hala Pazar yerinin belirli kısımları akıyor ve esnafın sesini hiçbir yetkili duymuyor, halkımız peynirden tiksinince yapılacak olan tavanın bize ne yararı var. Hem esnafın ekmeği ile hem halkın sağlığı ile oynuyorlar.” yanıtlarıyla karşılaştım.

Sormak isterim sizlere aldığınız peynirde peynir suyu mu olmasını istersiniz yoksa tavandan akan pis,  paslı borulardan akan suyun mu olmasını istersiniz?

Tavanlar tahtayla yamanmış, borular demirlerle bir yerlere bağlı. Hijyen desen yanından geçmez. Buradan peynir, zeytin alıp yiyebilir misiniz? Neden buraya el atılmıyor? Neden bu esnaf sürekli bu pisliklerin altında satış yapmakla cebelleşiyor? Belediye burayı görmüyor mu? Görüyorsa farkındaysa neden bir şeylere el atmıyor? Halk sağlığıyla oynanmaya neden devam ediliyor?

Devamını Oku

SELİMİYE ÇAPKINI

SELİMİYE ÇAPKINI
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Sevgili okuyucular bugün size uzun zamandır görmediğim işletme kültüründen, samimiyetinden bahsedeceğim. Geçen günlerde Muğla’nın Marmaris ilçesinde bir haftalık tatil yapma fırsatı buldum. Üç, dört günümüzü Marmaris’te geçirme fırsatı yakaladık. Malumunuz Marmaris’in barlar sokağı denilen sokak yemekçileri ve barları ile ünlü olan bir sokağı var. Öncelikle buradan bahsedeyim sizlere. Turistlerin ve biz Türkler’in gidince gece durağımız orası oluyor. Fakat bence temizlik açısından berbat bir durumda. Kim bilir kaç günlerdir alınmayan çöpler sokağa kötü bir koku yayıyor ve buda turistler için kötü bir görüntüye yol açıyor. Ülkemiz turistik açısından güzel bir durumdayken bence bu konulara biraz daha fazla özen gösterilmesi gerektiğini düşünüyorum.

Burayı geçtikten sonra tatilimizin bitmesine son gün kala Selimiye’de vakit geçirme fırsatı yaşadık. Ben oraya ilk defa gittim ve tam bir Selimiye aşığı oldum sanırım. Selimiye biraz daha lüks olarak anılsa da bence fiyat açısından herkesin bütçesine hitap eden bir yer.

Sokakta her restoranı gezerken, önümüzdeki seneye kalacak yer bakarken, Selimiye Çapkını Pansiyon da çok tatlı bir ablamızla tanıştık. Sanırım böyle insanlara ihtiyacımız var. Yanlış hatırlamıyorsam ismi Yeşim’di. İşletmeciliği, güler yüzü, ben ve arkadaşımı kendi kızı gibi gören bir ablamızdı. Açıkçası biz buna bayıldık. Nasip kısmet olursa bundan sonraki durağımız her zaman Selimiye Çapkını olacak. Daha sonrasında kalacağımız yerin yemeklerini de merak edip akşam yemeğimizi orda yemeğe karar verdik. Ustamız, Ercan şefimiz, garson arkadaşımız Şahin, hepsi o kadar temiz o kadar iyi niyetli insanlar ki hâlâ böyle insanların kalıyor olması beni şahsen çok onurlandırdı. Kendileri biz iki meze almamıza rağmen iki tanede ikram etti. Balık istemiştik ilk ızgaraya atılan bizimki olunca biraz kurumuş ve yanmıştı. Soslu sandık ve öğrenmek istediğimizde şefimiz bunun böyle olmadığını bizim bunu yemek için para verdiğimizi söyledi ve istemememize rağmen bize tekrar balık yaptırdı hiç bir ücret talep etmeden. Çay istedik, meyve zamanı dedi meyvemizi yolladı hiç bir ücret talep etmeden. Gelen balık lokum gibi sulu sulu gelmişti. İşletme sahibi yeşim ablamız mezeleriyle de çok başarılı bir hanımefendiydi. Bize tattırdığı muhammara ve çiçek dolmasına gerçekten çok bayıldık. Artık Selimiye’de bir kapımız oldu.

Eğer sizin de yolunuz o tarafa düşerse bence bir uğrayın, sohbetlerine katılın. Konaklama fırsatınız olursa birde onu deneyin. Ha bu arada işletmemiz evcil hayvanları da kabul ediyor ve duyduğumuza göre ablamız hayvanların bakımları için katkıda bulunuyor. Söylemeden edemeyeceğim, biz otururken arka masamızda da hamile bir hanımefendi vardı. Canı yeşil elma istedi ve şefimiz işletmede olmamasına rağmen gidip elmayı bulup getirtti. Şu zamanda nerede böyle yerler. Biz konaklama fırsatı yakalayamadık ama bir sonraki durağımız samimiyetle, sevecenliğiyle, lezzetli yemekleriyle, güzel sohbetleriyle denize sıfır olan Selimiye Çapkını olacak. Sevgiyle mutlulukla…

Devamını Oku

SENEYE BEKLERİZ…

SENEYE BEKLERİZ…
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Kandilli Rasathanesi günler öncesinden yaptığı açıklamada 12-13 Ağustos tarihleri arasında halk arasında yıldız kayması olarak da bilinen meteor yağmuru olacağını duyurmuştu. Bu duyurunun üzerine herkes belirtilen görme alanlarının yüksek olduğu bölgelere çadırını sandalyesini alarak gece boyunca sürecek olan bu harika atmosferi izlemek için yola koyuldu.

Denizli ilini baz alırsak belirtilen yaklaşık 10 bölge vardı. Serinhisar; Kefe Yaylası, Beyağaç; Topuklu Yaylası, Çameli; Kolak Gölü, Honaz; Saklı Göl, Beyağaç; Kartal Gölü, Buldan Yayla Gölü, Babadağ Yaylaları, Çivril; Işıklı Gölü, Bozkurt; Karagöl meteor yağmurunu izlemek için uygun alanlar olarak belirlenmişti.

Evet, sevgili dostlar konuyu önden belirttikten sonra asıl sebebi ziyaretimize geçebiliriz.

Her yıl ilçelerimizde düzenlemiş olduğumuz festivaller hali hazırda geleneksel olarak devam ederken bu muhteşem atmosferden faydalanmak güzel bir etkileşim yaratmak için acaba neden belirtilen bölgelerdeki belediyelerimiz bu güzel gece için bir program düzenlemedi?

Her yıl sadece 1 kez olan gökyüzü meraklısı olan vatandaşlarımızın keyifle vakit geçirebileceği bir kamp alanı bir organizasyon neden olmadı?

Balıkesir Sındırlı da bu program düzenleniyor ve destekçisi de; Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, Güney Marmara Kalkınma Ajansı, Balıkesir Valiliği, Balıkesir Büyükşehir Belediyesi, Sındırgı Belediyesi ve Çanakkale On Sekiz Mart Üniversitesi işbirliği ile ikinci gökyüzü gözlem etkinliklerini bu yılda gerçekleştiriyorlar.

Elimiz de fırsat varken, yerimiz varken, güzel bir proje varken sayın belediyeler bunu neden değerlendirmiyor?

Gökyüzü bilimini neden gençlere aşılamak için bir çalışma düzenlenmiyor?

Binlerce insanın kaliteli zaman geçirip keyif alabileceği bir ortam yaratmak bu kadar kolayken neden zorlaştırıyoruz?

Oysaki oralar çadır kurmaya müsaitken belirli bir organizasyon yapılsa, gündüz gökbilimleriyle ilgili bilgiler verilse, akşama da bu seyre doyum olmaz atmosferi yakalamak için çay servisi, patlamış mısır vb. şeyler düzenlenme yapılarak ikram edilse daha güzel bir gece olmaz mıydı?V

Devamını Oku

BAŞKAN’DAN İSTİFA BEKLERKEN YÖNETİCİLER İSTİFA ETTİ

BAŞKAN’DAN İSTİFA BEKLERKEN YÖNETİCİLER İSTİFA ETTİ
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Denizlispor’un ligden düşmesinin ardından günlerdir başkan Mehmet Uz’dan beklenen basın açıklaması Denizlispor kulübünde gerçekleşti. Mehmet Uz devam edeceğini ve hala bir gönüllü gelirse o dakika ayrılacağını dile getirdi. TFF’nin ligleri tescillemesinin ardından 56 yıl sonra 2. Lig’e düşmesi kesinleşen takım herkesi büyük bir hüsrana uğrattı. Çıkan dedikodular da cabası. O onu aldı bu bunu sattı yok otopark yok siyaset yok başka takım var diye diye taraftar içinde dönen dedikodular aldı başını gitti. Evet, her zaman dediğim gibi ortada büyük bir para var ödenmesi gereken sıkıntı büyük mü büyük. Oluru var mı ben sanmıyorum.

Evet, yaptığı açıklamada futbolcularına 3 aylık ödeme yapmadığını belirtti ve bunun sebebini de basın mensuplarına açıkladı. Kongre kararı almasına rağmen kimsenin orada aday olarak çıkmadığını daha sonrasında sosyal medyada bunları farklı ağızda yayınladıklarını da sözlerine ekledi. Biri çıkıp neden demiyor bu büyük borç kimden kaldı. Neden bu borcu yapanlar bir açıklamada bulunmuyor.

Aslında hepimizin beklediği şey başkanın yapacağı açıklamada istifa kararını duyurmasıydı. Fakat kendisi yeni sezonda devam edeceğini duyurdu ve yeni yöneticilerin kadroya eklendiğini söyledi.

Evet, sevgili Denizli halkı kısa bir toplantı değerlendirmesinin ardından basın mensupları kulüp binasından ayrıldıktan kısa bir süre sonra farklı bir açıklama geldi. Kulüpte yıllardır emek veren futbolun içinden gelen yöneticilerin istifaları duyuruldu. Bunlar kimdi; Hikmet Olgun, Necip İrdem, Ahmet Aşıkoğlu ve Hasan Yıldırım. Bu insanlar değil miydi takımın, kulübün, stadın arkasında koşan. Kendi içlerinde yeni bir takım oluşturan ben merak ediyorum bu yöneticiler hangi sebeple ayrılma kararı aldı. Denizlispor için dişlerini tırnaklarına takan bunlar değil miydi?

Ne oldu bu haber yayınlandıktan sonra yorumlar gelmeye başladı. “ Transfer dönemi yok takım düşmüş tabi ihale başkana kaldı.” Bu yorum üzerinden değerlendirme yapmak istiyorum. Siz değil miydiniz Mehmet başkanı suçlayan takımı düşürdü diye yazılar yazan. Birinizde çıkıp demiyor ki Allah razı olsun düşsek de bu takım hangi şartlarda olursan olsun duruyor hala demiyor ki. Kimse demiyor ki varlıkları belli olmayan yöneticiler varken saha da olan yöneticiler niye istifa ediyor. 

Arkadaşlar kusura bakmayın geldi bu kız kimi neyi övüyor demeyin. Düşse de çıksa da sizler bu takımın yanında olmak zorundasınız. 50 liraya sigara alırken haftada 1 kere 20-25 liraya bilet alamadıysanız bu sizin ayıbınız. Emin olun ki siz Denizli halkı bu takımın arkasında olsaydı o canla dişle takımın arkasındayız biz diyen sosyal medyada yazanlar var ya o stadyumu doldursaydı emin olun şuan 2.lige niye düştük demezdik. Bir üst lige çıkamasak bile önümüzdeki sezon bu tempoyla halleriz yaparız derdik. Tek hatası olan var şu durumda artık sosyal medyada artistlik yapanların hatası var..

Devamını Oku

BİRİ BU GİDİŞATA DUR DESİN

BİRİ BU GİDİŞATA DUR DESİN
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Malumunuz Denizlispor da gidişat artık daha kötüye doğru yol alıyor. Aslında tek umudum takıma her yeni hoca alındığında galibiyetimiz birkaç maç devam ederdi kendimi böyle avutmuştum aslında. Üzgünüm ki olmadı istediğimiz sonucu alamadık. Önde başladığımız maçta çok farklı bir mağlubiyetle deplasmandan eli boş döndük.

Altınordu’nun attığı 2. Gol de bari hata Hüseyin’e aitti. Hüseyin evet ilk başta sezona kötü başladı kaleci demeye bin şahit ister durumdaydı. Bir süre sonra kendini toparladı fakat uzun bir süredir yine o kötü kaleciliğine geri döndü sebebi neydi? Sakat mı hayır. Bu çocuğun bir sorunu var bence ve bu çözülmediği sürece de biz bir alt ligden gelecek sezonda oynamaya devam ederiz. Kaleci kalede durur bilmem kaç metre ileride gidip de top kurtarayım diye kalesini boş bırakıp gitmez. Akla mantığa sığar bir şey değil bu.

Aslında Kemal hoca ilk yarı da çok güzel değişiklik yaparak bizim 2. Golü atmamızı sağladı. Ama farkındaysanız Okan o golü bile atamayacak gibi duruyordu. Mayi’nin kaçırdığı gol de cabası. Mayi’nin takıma olan katkılarını bilmesek bariz bilerek atılmadı diyeceğim. Ama kendisi sakatlıktan sonra baya bocaladı. Ve toparlanması da uzun zaman alacak gibi duruyor.

Bizim bu kadar zamanımız var mı?

Ömer’in 45+6 da denediği Çeçenoğlu’nun attığı topla kafa vuruşu denemesi belki de skor olarak önde olmuş olsaydık gol olma olasılığı motivasyon yüksekliği ile daha yüksek olabilirdi.

Bazı şeylere çok da anlam veremiyorum artık. Bizim takımın büyük bir sorunu var. Acaba bu Başkan’dan kaynaklı mı? Gerçekten taraftarın da dediği gibi Mehmet Uz siyasete girince takımı boşladı mı? Takım İzmir’de maçtayken kendisinin 14:00’de yapılan MHP Milletvekili tanıtma toplantısından resim paylaşmasına gerek var mıydı? Bu bir oy kaybıdır.

Evet, herkesin bir hayatı bir hedefi var ama taraftarın da canı yanıyor artık. Demezler mi insana önce sen Başkan olduğun takımı topla sonra siyasete gir emin olun oy oranı daha fazla çıkardı. Sosyal medyalarda görüyoruz. Başkana yönetime laf sallamaları devam ediyor. Bu yapılan resim paylaşımı onların ağzına laf vermektir. Bazı kesimler der belki ne yapacaklar arkadaş kendileri mi top oynayacaklar saha da hayır tabi ki de.

Her zaman dediğim gibi motivasyon, motivasyon, motivasyon….

Eğer aynı düzeyde olduğumuz, puanımızın aynı düzeyde olduğu, biz gibi olan bir takımla sahaya çıktıysak ve 5 gol yediysek ters giden bir sorun var. İçerdekiler bunu biliyordur belki ama artık bizlerinde aydınlanması gerekiyor. Biz neden bu durumdayız artık neden alay konusu olduğumuzu öğrenmemiz gerekiyor.

Devamını Oku

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.