Total Banner
VAYVADA: ACIYI YOK EDEMEYİZ!
274 okunma

VAYVADA: ACIYI YOK EDEMEYİZ!

Yaşanan üzüntüler fark edildiğinde iyi hissetme mottolarıyla hareket etmenin üzüntüleri sonlandırmayacağını belirten Çocuk-Ergen-Aile Danışmanı Burcu Vayvada, “İyi hissetme mottoları eksik ya da yanlış anlaşıldıklarında kişiyi daha da yalnızlaştırıyor” dedi.

ABONE OL
09/01/2023 17:47
VAYVADA: ACIYI YOK EDEMEYİZ!
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Son yıllarda kabul etmek, affetmek gibi kelimelerle çok sık karşılaşıldığına dikkat çeken Çocuk-Ergen-Aile Danışmanı Burcu Vayvada, “Sadece evet ben kabul ettim, affettim bu kişi olay ve durumu diyerek affetmiş oluyor muyuz? Elbette olmuyor hatta artan kişisel gelişim ve farkındalık çalışmaları ile daha da görünür olan iyi olma, iyi hissetme çabaları bir yerde tıkanıyor. Ve bazı iyi hissetme mottolarıyla içinden çıkılamaz bir yere de sürüklenebiliyor. Sosyal medyada özellikle bu tarz içerikler çok fazla kişiye ulaşıyor, bir uzmanla birlikte alınması gereken bazı yollar, uzmana gitmek yerine bu mottolarla iyi hissetme çabasına girildiğinde düğümleniyor ya da karmaşıklaşıyor.” diye belirtti.

DUYGULARIN GÖRÜNÜR VE ANLAŞILMIŞ OLMASI ÖNEMLİ

Şahitlik, görünür olmak ve varlığın başkaları tarafından kabul edilmesinin yaşamda tutunabilmeyi sağlayan faktörlerden olduğunu vurgulayan Vayvada, “Varlığın kabul edilmesi derken önemli bir durumu atlamamak gerekiyor. Acıyla, üzüntüyle, mutlulukla, neşeyle, sevinçle, yaralarla, yaratıcılıkla; yani her şeyle olduğunuz gibi kabul edilmek, görülmek yaşama tutunmanızdaki en önemli şey. Yaşadığımız bir olay- durum karşısında sevinciniz ya da üzüntünüzü sizin kabul etmeniz yeterli değil, bu sevincinizi ya da üzüntünüzü paylaşabildiğiniz kişi ya da kişilerce olaydan- durumdan sonra sizde oluşan duygunun görünür ve anlaşılmış olması önemli.” şeklinde konuştu.

İYİ HİSSETME MOTTOLARI ACIYI GÖLGELİYOR

“Negatif enerjilerden uzak dur, sana kendini kötü hissettiren her şeyden uzak dur. Sana iyi hissettiren kişilerle devam et yoluna. Sana kötü hissettiren olayları ve durumları çıkar hayatından gibi söylemler tamamıyla yanlış demiyorum ama sadece söylendikleri kadar değildir” diye ifade eden Vayvada, “Bu söylemlerden yola çıkarak içinde bulunduğu ya da yanında bulunduğu kişiyle olan derinliğe bakmadan değerlendirmek körü körüne uygulanacak söylemler, yöntemler değildir. Bu söylemlerden yola çıkarak içinde bulunduğu ya da yanında bulunduğu kişiyle olan derinliğe bakmadan değerlendirmeden körü körüne uygulanacak söylemler, yöntemler değildir. Yeterli derinlikteki özümsemeye ulaşmadan uygulandığında size en çok ihtiyacı olan yakınınızı sırf bu yüzden yapayalnız bırakmış olabilirsiniz ya da ben acımı bu üzüntümü paylaştığımda bu negatif kötü hisseden halimle çevremdekiler benimle birlikte olmak istemezler diye o duygu ve durumunuzu geçiştirir ya da bastırırsınız. Kendi kendinizi o durum, duygu ya da düşüncede yalnızlaştırırsınız. Bu yüzden o eski dostluklar kalmadı, ben duygusu ön planda. Oysa kimse tam anlamıyla iyi, mükemmel durumda değil ya da tamamen kötü durumda değil. Kimileri ben hem sevincimi hem üzüntümü, iyi ya da kötü durumlarımı çekinmeden paylaşıyorum ama yine de işe yaramıyor diyebilir. Paylaşmak yetmiyor başta da dediğim gibi anlaşılmış olmak, o halinle kabul edilmiş o anınıza şahitlik edilmiş olması önemli olan. Var olan acınızla, üzüntünüzle acı çektiğini-üzüldüğünü görüyorum, kabul ediyorum, bu halinlede senin yanında durabilirim geçene kadar ya da ihtiyacın olanı aramana bulmana yardımcı olabilirim diyen birinin şahitliği o acıtan olayı-durumu-kişiyi kabul edip iyileşmeye başlayabilirsin.” dedi.

“İNSANLARIN ÜZÜLMESİNE İZİN VERİN”

Üzgün birini neşelendirmek için çabalamanın kişinin kendisiyle ilgili bir durum olduğunu dile getiren Vayvada sözlerini şu şekilde sürdürdü, “Sevdiğimiz kişinin üzülüyor olması bize rahatsızlık veriyor, bu yüzden kendi rahatsızlığımızı gidermek için çabalıyoruz. Karşımızdakinin acısını alamayız. Acıyı yok edemeyiz. Onun ihtiyacı duyulmak, görülmek ve anlaşılmak. Onun üzülüyor olmasının size verdiği rahatsızlıkla yanında durabiliyor olmanız paylaşımdır. İnsanların üzülmesine izin verin, bu o kadar da korkulacak bir şey değil. Duygularını yaşamasına izin verin. Onun üzülüyor oluşundan dolayı kendinizde oluşan rahatsızlıkla karşınızdakine üzüntüsünü bastırması, yok sayması, üstünü örtmesini, ertelemesini deneyimletmeyin. O an da ihtiyaç olan duyarlı bir çift göz ve kulak başka bir şey değil. Yargılanmadan, yadırgamadan dinlenmek; hem çağımızın getirdiği zorlu şartlardan dolayı hem de bilgiye bu kadar kolay ulaşıp, o bilgiyi nasıl kullanacağımızı bilmediğimizden azalan dostluklar, bireyselleşmeden bencilleşmeye giden süreçten dolayı oldukça zordur. Lütfen uzman desteği almayı ihmal etmeyin. Sosyal medyada karşımıza çıkan kişisel gelişim postları ile iyileşme sağlanamaz.” DURDU KARADEMİR

En az 10 karakter gerekli
Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.


HIZLI YORUM YAP

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.