Deprem bölgesindeki gelişmeleri takip ederken psikolojimizi nasıl koruyacağımızı Psikolojik Danışman Orhan Öksüz anlattı
Türk Psikolojik Danışma ve Rehberlik Derneği Denizli Şubesi Yönetim Kurulu Üyesi Psikolojik Danışman Orhan Öksüz, Deprem gibi sel gibi bir takım beklenmeyen durumlarda vücudumuz buna birtakım tepkiler gösterebileceğinin altını çizerek, “Biz hiç doğal afete maruz kalmasak ta sosyal medyayı takip ederek ya da bir takım iletişim kanallarını takip ederek en az mazur kalanlar kadar psikolojik ve fizyolojik tepkiler gösteriyoruz. Bunlar uykusuzluk, iştah kaybı, aşırı yemek yeme, depresyon, hayattan zevk alamama, bir takım depresyon belirtileri özellikle depresyon, kaygı ve panik tepkileri gözlemlene biliyor gerek çocuklarda gerek yetişkinlerde aslında toplumsal bir travma geçiriyoruz. Sadece deprem bölgesi değil tüm yurt olarak. Bu tür tepkiler olağan dışı durumlarda gösterdiğimiz olağan tepkilerdir. Bunlara dikkat etmemiz gerekiyor acaba ben de mi travmaya uğradım? Başıma kötü bir şey gelir mi? Ya da psikolojim mi bozuluyor? Diye birçok kişi düşünüyor hayır psikolojiniz bozulmuyor. Vücudunuz buna reaksiyon veriyor şu anda göstermesi gereken normal tepkiler bunlar. Tabi ki bu tepkilerin uzaması, çoğunluğu, sıklığı ve süresi bizim için çok önemli. Uzun süre devam ediyorsa 6 ay ve sonrasında devam ediyorsa muhakkak bir ruh sağlığı uzmanından destek almak gerekiyor ama şu andaki tepkiler normal.” dedi.
DUYGULARIMIZI DAVRANIŞLARA DÖNÜŞTÜRMEMİZ GEREKİYOR
Psikolojik Danışman Orhan Öksüz, “Haberleri takip ederken çocuklar bunu istemiyorsa onların yanında izlemememiz onları bu görüntülerden korumamız gerekiyor. İzlemek istiyorsak çocukların olmadığı zaman dilimlerini kullanmak daha önemli. Şu da bir gerçek deprem bizim yaşadığımız coğrafyanın bir gerçeği çocukların gelişim özelliklerine göre onlara bunu aktarmak gerekiyor. Ama burada önemli olan şey benim de büyük tavsiyem haberleri izlediğimiz zaman ya da sosyal medyayı takip ettiğimiz zaman pasif bir şekilde oradan gelen görüntüleri alıyoruz. Bu da bizim üzüntü, kaygı, suçluluk duygularını hissetmemizi sağlıyor. Pasif bir şekilde ekranın karşısında olmaktansa aktif bir şekilde birtakım davranışlar gerçekleştirilmesi gerekiyor. Mesela aktif yardım faaliyetleri içerisinde yer almaları gerekiyor. Belediyeler, sivil toplum kuruluşlarının yardım kampanyaları var. Bu kampanyalara bağış yapmak ya da orada aktif bir şekilde rol almak insanların daha iyi hissetmesine neden olacak. Hiçbir şey yapamıyorsak bile gidip bir kan bağışında bulunarak oradaki kişilere yardımcı olabilirsiniz. Pasif bir şekilde ekran başında bunmaktansa bunu yapmak gerek. Ekran başında bulunmak işlevsel bir davranış değil. Ne size ne de deprem bölgesindekilere.” şeklinde konuştu.
NASIL TEPKILER VERECEĞIMIZI BILMEMIZ GEREKIYOR
Orhan Öksüz, “Deprem anında ve sonrasında yaşayacağımız psikolojik tepkilere de değinen Psikolojik Danışman Orhan Öksüz, “Önce bir şok çünkü çok yoğun bir stres vücuda nüfuz ediyor, inkâr, korku, panik gibi birtakım süreçlerden geçince önce bunun farkında olmamamız gerekiyor. Önce kendimizin vereceği tepkileri tanımamız gerekiyor ki da sonra onu işlevsel hale getirebilelim. Bu bizim başımıza geldiğinden sonrada da biraz önce bahsettiğim şey aktif bir şekilde rol almak gerekiyor. Çadır kurmak, yemek dağıtmak, eğitim aldıysanız enkaz kaldırmada yardımcı olmak, sağlık görevlisi iseniz yaralılara Yardım edebilirsiniz. Öğretmenseniz çocuklara yardım edebilirsiniz. Elinizden ne geliyorsa bir şeyler yapmak gerekiyor. Yani başkalarına yardım etmek bu bizi de iyi hissettirecektir. Tabi önce kendiniz ve yakınlarınızın can güvenliği sağladıktan sonra bu aşamaya geçmeliyiz.” dedi.
SORUNLARDAN KAÇANLAR DA VAR
Bunların hepsi bizim strese karşı gösterdiğimiz bir tepkisel farklılıklar kimimiz inkar yoluna da gidebilir hiçbir şey olmamış gibi de davrana bilir. diyen Orhan Öksüz depremi inkar yoluna giden, televizyon izlemeyen, sosyal medya takip etmeyen, hatta haberleri duymak bile istemeyen vatandaşlardan da bahsetti. Orhan Öksüz: “Kimisi aktif bir şekilde mücadele edebilir. Bir şeyi görmedikçe konuşmadıkça o problem ortadan kalkıyor değil. Bu kişilerde burada beni kaygılandıran ne ona bakması gerekiyor. Bu haberi izlememin benim için anlamı ne? Diye düşünmek gerekiyor. Aslında kendi yetersizlikleri, dünyanın güvenli bir yer olmadığı algısı şu anda onları rahatsız ediyor. Bu sorundan kaçınmak yerine tamam haberleri izlemesinler, tamam sosyal medyayı açmasınlar ama harekete geçsinler. Bir deprem çantası oluştursunlar, ev içerisinde kendilerine yer belirlesinler, yardım kampanalarına destek olabilirler.”
NELERI TAVSIYE ETTI?
Psikolojik Danışman Orhan Öksüz vatandaşlara birtakım tavsiyelerde bulundu. İnsanlar biraz kendilerini gözlemlesinler duygusal olarak neler olup bitiyor, neler yaşıyorlar biraz önce bahsettiğim tepkileri göstermeleri çok doğal bunun yanında yalnız kalmamaya dikkat etsinler, duygularını paylaşarak sosyal bağlarını güçlendirsinler. Diyen Öksüz, “Sevdikleriyle konuşsunlar, çocuklarıyla oyunlar oynayıp fiziksel temasta bulunsunlar ve bu deprem gerçeğini çocuklarına anlatsınlar. Deprem anında neler yapılması gerektiğini, çök tutun kapan gibi… Nerelerde gerçekleşirse ne yapmaları gerektiğini, nerelerden yardım alabileceklerini konuşsunlar. Birlikte bir deprem çantası hazırlasınlar. Çocuklarında kaygılarını dinleyip cevaplar da vermeliler. Deprem anında neler yapılacak, sonrasında neler yapılacak, nerelerde toplanılacak bunlar konunda bilgilendirerek çocuğun elinden gelebilecek şeyleri anlatmaları gerekiyor. Bunları tavsiye ediyorum çünkü Denizli’de deprem coğrafyası içinde.” şeklinde açıklamalarda bulundu.
Aslıhan Kılıçelli
GÜNDEM
01 Haziran 2023GÜNDEM
01 Haziran 2023GÜNDEM
01 Haziran 2023GENEL
01 Haziran 2023GENEL
01 Haziran 2023GENEL
01 Haziran 2023GENEL
01 Haziran 2023GENEL
01 Haziran 2023GENEL
01 Haziran 2023GENEL
01 Haziran 2023Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.