Total Banner
KALP AMELİYATLARI DAHA KÜÇÜK KESİLERLE YAPILABİLİYOR
416 okunma

KALP AMELİYATLARI DAHA KÜÇÜK KESİLERLE YAPILABİLİYOR

Doç. Dr. Ahmet Arnaz, “Minimal invaziv (kapalı kalp ameliyatı) yöntemler sayesinde hastalar, kan kaybı, enfeksiyon gibi risklere daha az maruz kalıyor. Hastanede yatış süresi kısalıyor ve hasta günlük hayatına çok daha hızlı dönebiliyor. Göğüs kemiğindeki büyük ameliyat izleri de ortadan kalkıyor” diyor.

ABONE OL
10/01/2022 09:04
KALP AMELİYATLARI DAHA KÜÇÜK KESİLERLE YAPILABİLİYOR
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Birçok kalp ameliyatı minimal invaziv teknikle gerçekleştiriliyor. Sağ meme veya koltuk altından yapılan küçük kesilerle kalp boşlukları arasındaki deliklerin kapatıldığını, kalp kapaklarının tamir edildiğini, doğumsal kimi sorunların da düzeltilebildiğini örnek olarak anlatan Doç. Dr. Ahmet Arnaz, “Gelişen teknoloji sayesinde artık koroner baypas ameliyatları da göğüs kemiği kesilmeden küçük kesi ile yapılabiliyor. Sol meme altından 5-7 cm’lik kesilerle kalbe ulaşılıyor. Hastanın bacak toplardamarı, ön kol arteri ya da göğüs arteri gibi damarları kullanılarak tıkanan tüm kalp atardamarlarına bypass işlemi uygulanabiliyor. Kısacası, neredeyse tüm kalp ameliyatlarının, göğüs kemiği kesilmeden yapılabilmesi olanaklı hale geldi” diyor.

YÖNTEM, TÜM HASTALAR IÇIN UYGUN

Peki, minimal invaziv koroner bypass ameliyatı her hastaya yapılıyor mu? Sözlerine “Eskiden bu yöntem bir ya da iki damarı tıkalı olan hastalar için uygundu. Günümüzde ise hastalıklı damar sayısı kapalı baypas için bir engel teşkil etmiyor. Ameliyat öncesi yapılan ilaçlı BT anjiyo ile hastaların damar yapıları değerlendirildikten sonra ameliyat tekniğine karar veriliyor. Sonuç olarak neredeyse tüm hastalar kapalı bypass ameliyatı için aday” diye başlayan Doç. Dr. Ahmet Arnaz, bu yöntemin avantajlarını şöyle anlatıyor: “Bu hastaların ameliyattan sonra hastanede kalış ve iyileşme süresi daha kısa. İşlemden sonra hastanede yaklaşık beş gün geçiren hasta, taburcu edildikten sonra evde bir hafta istirahat ediyor. Haftalık kontrolleri yapılıyor ve her şey yolunda ise kişi on beşinci günden sonra normal sosyal ve iş yaşantısına dönebiliyor. Ayrıca ameliyatta kan kaybı ve enfeksiyon gelişme riski de azalıyor. Büyük bir yara izi olmadığı için hastaların psikolojisi daha kolay düzeliyor, daha az hastada depresyon gelişiyor. Ameliyat korkusu da hafifliyor.”

NADIREN HAFIZA KAYBI YAŞANIYOR

Minimal invaziv koroner bypass cerrahisinde ameliyat sonrası riskler de daha düşük. Ancak dikkatli olunması gereken noktalar da var. Acıbadem Bakırköy Hastanesi Kardiyovasküler Cerrahi Uzmanı Doç. Dr. Ahmet Arnaz, koroner arter bypass ameliyatının olası risklerini şöyle sıralıyor:


 Klasik yönteme göre daha az görülmekle birlikte hafıza kaybı, zihinsel netlik kaybı veya bulanık düşünme yaşanabiliyor. Kalp ritmi sorunları görülebiliyor. Özellikle obez ya da diyabetli hastalarda göğüs yarası enfeksiyonu meydana gelebiliyor. Daha önce bu ameliyatın geçirilmesi de bu enfeksiyon riskini artırıyor. Altı aya kadar sürebilen düşük dereceli ateş ve göğüs ağrısı hissedilebiliyor. Tıpta buna postperikardiyotomi sendromu adı veriliyor. Kesi yerinde ağrı da yaşanabiliyor.

Editör : Abdullah GÖNÜLTAŞ / HABER MERKEZİ

En az 10 karakter gerekli
Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.


HIZLI YORUM YAP

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.