Total Banner
“GENÇLERİMİZİN UMUDUNU SÖMÜRMEYİN”
1162 okunma

“GENÇLERİMİZİN UMUDUNU SÖMÜRMEYİN”

Eğitim İş Denizli Şube Başkanı Namık Kemal Aydoğan üniversite sınavında yapılan değişikliklerle ilgili açıklama yaptı. Aydoğan “Gençlerimizin umudunu söndürmeyin’ dedi.

ABONE OL
14/02/2022 16:23
“GENÇLERİMİZİN UMUDUNU SÖMÜRMEYİN”
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Yüksek Öğretim Kurumu (YÖK), 2022 YKS’den itibaren ön lisans ve lisans programlarını tercihte 150 ve 180 olan TYT ve AYT baraj puanları uygulamasının kaldırıldığını açıkladı. Alınan kararla 0.5 puan alan adaylar üniversiteye yerleşmek için tercih yapabilecek. Tıp, diş hekimliği, eczacılık, hukuk, mimarlık, mühendislik ve öğretmenlik programlarını tercih edebilmek için gerekli olan en düşük başarı sırası koşulunun uygulanmaya devam edileceği belirtildi.

“YİNE HAYATİ DEĞİŞİKLİKLER YAPILMIŞTIR”

Eğitim İş Denizli Şube Başkanı Namık Kemal Aydoğan konuyla ilgili açıklama yaparak sert eleştirilerde bulundu. Aydoğan “AKP eliyle 20 yıldır yapboza çevrilen eğitim sisteminin en önemli kilometre taşlarından olan üniversiteye giriş sınavında yine hayati değişiklikler yapılmıştır.

Eğitimin hiçbir paydaşına sormadan, bilime ve akla kulak vermeden, hangi ihtiyaca cevap olduğu bilinmeyen bu değişikliklere göre üniversiteye girişte TYT ve AYT sınavlarında baraj sistemi kaldırılmış, yerleştirmede ortaöğretim başarı puanının esas alınacağı belirtilmiş ve 135 dakika olan TYT’nin süresi 165 dakikaya uzatılmıştır.” dedi.

“BU HAMLENİN ADI UMUT TACİRLİĞİDİR”

ÖSYM’nin kalıplaşmış bir soru kalıbıyla anlattığını belirten Aydoğan “Yazar burada ne demek istemiştir? Hükümet, sorgulayan bir nesil olduğu için gerici politikalarıyla tatmin edemediği Z kuşağına umut satarak bir seçim yatırımı yapmaktadır. Mantar gibi türeyen apartman üniversitelerinin boş kalan kontenjanları ve öğrencilerin dolaylı olarak yönlendirdiği tarikat yurtları doldurulmak istenmektedir. Gençlerin neredeyse hepsi üniversite okuyor olacağı için şu anda neredeyse 4 gençten birinin işsiz olduğunu ortaya koyan genç işsizlik istatistikleri düşürülmek istenmektedir. Verilen eğitimin sınavla uyumsuzluğunu ortaya koyan “şu kadar genç barajı geçemedi” haberlerinin önüne geçilmek istenmektedir.Hepsi. ÖSYM eliyle yapılan bu hamlenin adı umut tacirliğidir, üniversite kavramını liseleştirmektir, gençlerin ve dolayısıyla ülkenin geleceğini seçim yatırımı yapmaktır.” diye konuştu.

“SORUN SINAV SİSTEMİNİN KENDİSİNDE”

Sorunun barajda değil eğitim ve sınav siteminin kendisinde olduğunun altını çizen Aydoğan “Ambalajı ne kadar değiştirirseniz değiştirin, her yıl biraz daha katlanarak artan başarısızlığı kapatacak kadar sihirli bir makyaj yoktur. 2020 yılına göre 2021 yılında 160 bin daha fazla öğrenci ile gerçekleştirilen TYT oturumunda 1 milyona yakın öğrenci barajı geçememiştir. 2020 yılında TYT oturumu için sayıları 1 milyon 745 bin olan barajı geçen öğrenciler 2021’de 1 milyon 627 bin olarak kayıtlara geçmiştir. Son TYT’de 23 bin 695 öğrenci sıfır çekmiştir. 2021 TYT’de öğrencilerin kendi ana dilleri olan Türkçe’deki net ortalaması 40 soruda 18’de, tüm sayısal derslerin belkemiği olan matematikteki net ortalaması 40 soruda 5’de kalmıştır. Bu tabloya bakıp, öğrencilerin bu eğitim sisteminde kendi anadillerini bile doğru öğrenemediği, bu sistemde verilen eğitimle matematiksel yani mantıksal düşünmekten uzak olduğu sonucunu çıkarmak yerine barajı kaldırmak, motoru bozulan bir aracın içine binip gidiyor gibi yapmaktan farksızdır. Artık yerleştirmede neredeyse tek başına rol oynayacağı belirtilen ortaöğretim başarı puanının adil ve şeffaf dağıtılmıyor olması da ayrı bir çıkmazdır. Bu nedenle yerleştirmede adaletsizliğin artacağı, her türlü desteğin verildiği imam hatiplerle, velileri memnun etmek için notların bol keseden dağıtıldığı özel okulların öğrencilerinin haksız bir avantaj elde edeceği açıktır.

Bizlerin uyarılarına rağmen sınav stresi faktörü de güçlendirilmiştir. “Gençlerin sınav stresini nasıl azaltırız” diye düşünmesi gereken bir kurumun, zaten uzun olan sınav süresini bilime ve değerlendirme ilkelerine aykırı olarak yarım saat daha uzatması stres faktörünü pekiştirecektir. En çoğunu kendine alıp en az olanı yaygınlaştırmayı eşitlik sanan iktidarın, eğitime de böyle baktığı bir kez daha malum olmuştur. Nasıl ülkenin tamamı asgari ücretliye dönüştüyse, şimdi her genci üniversiteli yaparak hem üniversitelilik hem de akademik eğitim sıradanlaştırılmak istenmektedir. Oysa mesele, üniversite eğitiminin gençlere ne vadedeceğidir. Diplomalı işsizlik had safhadayken, gençler artık bu ülkede gelecek düşleyemez hale gelmişken, buna çözüm bulmak yerine üniversiteleri liseleştirmenin adı hayali üniversite ihracatıdır.” dedi. EDİTÖR : Kubilay Y. GERBOĞA / HABER MERKEZİ

En az 10 karakter gerekli
Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.


HIZLI YORUM YAP

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.