0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Eğitim-İş Denizli şubesi valilik binası karşısına ‘zam, kriz, yoksulluk, tükeniyoruz’ yazılı pankart astı. Eğitim İş Sendikası astıkları pankartla vatandaşın dikkatini çekmeyi hedefledi.

Son zamanlarda ardı ardına yapılan zamları, ekonomik dalgalanmaları ve bu durumun olumsuzluklarını vurgu yapan Eğitim-İş Denizli Şubesi başkanı Namık Kemal Aydoğan, asılan pankartın asıl amacının konuşmaya korkan vatandaşların sesi olmak olduğunu söyledi. Aydoğan, konuşmasında öğretmenlerin sınıflarda olduğu gibi sokaklarda da ders verdiğinin altını çizdi.

“DEVLETİN PARASI VAR SORUN PARAYI ADALETLİ DAĞITMAMAK ”

Eğitim-İş Denizli şubesi başkanı Namık Kemal Aydoğan : ‘”Eğitim emekçilerimiz, öğrencilerimiz, öğretmenlerimiz, velilerimiz toplumun her kesimi artan zamlarla sürekli yoksullaşıyor. Bizler enflasyonun zamların, döviz kurlarının etkisi altında eziliyoruz. Üç, beş maaş alarak kendi kadrolarını sağlama alanlar emekçilerin, öğretmenlerin hakkını istediğimiz de yok diyorlar. Bu devletin parası var. Parayı adaletli dağıtmamak sorun. Kadroları eşit bir şekilde paylaştırmamak asıl sorun. Bugün 120 bine yakın öğretmenimiz ücretli çalışıyor. Bu öğretmenlerimizi karın tokluğuna çalıştırıyorlar. Bunun için üniversite okumadılar, bu ülkeye hizmet etmek için okudular. Her yıl 20 bin atama yaparak geri kalan 100 bine yakın açığı ücretli öğretmenlikle kapatmaya çalışıyorlar. Bizler zam, kriz, yoksulluk altında tükeniyoruz, itibarımızı sarsıyorlar. Bizi yönetenlerin bizi ayrıştırmasını istemiyoruz. Hepimiz öğretmeniz hepimiz aynı statüde değerlendirilmek istiyoruz. Bugün ücretli, sözleşmeli, kadrolu, uzman sıfatlarıyla bizi itibarsızlaştırıyorlar. Velinin, öğrencinin gözünde ayrı ayrı kategorize ediyorlar bu doğru değil. Bizler öğretmeniz biz bu ülkenin geleceği için çalışıyoruz. Öğretmen yalvarmaz, öğretmen boyun eğmez. Öğretmen ders verir, sınıfta öğrencisine, alanlarda topluma ders vermeye devam edeceğiz. Biz bu nokta da sessiz yığınların sesi olmak için bu eylemi yapıyoruz. Konuşamayan arkadaşlarımızın sesi olabilmek için bu eylemi yapıyoruz.” dedi.

Bizde Horoz Gazetesi olarak Eğitim İş Denizli Şubesinin astığı pankartta yazılanlara katılıp katılmadıklarını sorduk. Vatandaşların bu konudaki görüşlerini aldık;

” Eğitim iş sendikası güzel bir iş yapmış. Zamdan, krizden, doğalgaz, elektrik faturalarından gelen zamlardan artık halk tükendi. Doğru söylüyor sendika nefes alamıyoruz. Bir vatandaş olarak pankarta yazılanlara katılıyorum. Arkadaşlarımız gerçekleri yazmışlar zam, kriz, yoksulluk, baskılar bu ülkeyi bitirdi. Elektriğe, doğalgaza, suya gıdaya gelen zamlardan belimiz büküldü. 4250 lirayla ülkeyi yönetenler geçinsin. Öğretmenlerin aldığı maaşla milletvekilleri geçinsin de görelim !”

” Bu devirde geçinmek asgari ücretle çok zor imkânsız geçinmek. Makarnayı önceden 1 liraya alırken şimdi 6, 7 liradan aşağı alamıyoruz. O yüzden Eğitim iş Sendikasının astığı pankarta yazılan her şeye katılıyorum, tükeniyoruz çünkü .”

“Emekliyim, emekli olduğum için aldığımız zam zaten belli. 500- 600 civarında bir zam yapıldı maaşlarımıza. 3-4 aydır gıdaya, temizlik malzemelerine kısacası piyasaya gelen zamlar belli. Ekonomik koşullar zaten belli. Şuan benden örnek vereyim. Emekliyim arabama binemiyorum. Uşağa gideceğim ama geliş gidiş 200 lira mazot yakacak. Kara kara düşünüyorum ki nasıl etsem diye. Bu işin Eğitim-iş ‘i, şurası burası yok. Toplumsal yoksulluk adı altında incelenecek bir konu bu. Bu konu eğitim İş’in değil tüm ülkenin problemi. Gerçekten geçim çok zorlandı. Topluma kulak verilmesini istiyoruz.”

“Şuan da eğitim de sağlık da her sektör çok kötü bir durumda. Bunca okumuş insan çok zor yetişiyor. Ülkenin okumuş beyinlerine yapılan haksızlık vatandaş olarak bizim de canımızı yakıyor. Korona da doktorlarımız, hemşirelerimiz çok zahmet çektiler. Kimsenin hakkını alamaması üzücü bir durum. Bu asılan pankarta sonuna kadar katılıyorum. Çünkü gerçekten geçinmekte zorlanıyoruz. Bir doktor kaç yıl okuyor, bu doktorlar yurtdışına gidiyor. Bunu ne vatandaş ne de okuyan kesim amirler, memurlar hak etmiyor. Ülkede kimse istediği gibi ekonomik olarak rahat yaşayamıyor.”

” Hiç bir şey göründüğü gibi değil aslında. Asgari ücretin yükseltilmesinin yükselmesi hiç iyi olmadı keşke hiç yükselmeseydi daha iyi geçiniyorduk biz. Şimdi ise açız. Fabrika çalışanıyım asgari ücretli olarak çalışıyorum. 3 tane çocuk okutuyorum. Zaten çocuklardan bize sıra gelmiyor ihtiyaç listemizden bir şey alınsın. Elektrik faturası çok kullanılmadığı takdirde 300 lira geliyor. Bunlar bize hak mı? Biz vatandaş olarak bu şekilde yaşamayı hak etmiyoruz. Pankarta yazılanlara da katılıyorum çünkü gerçekten tükeniyoruz.”

FATMA HAYTAN ÖZEL HABER