Total Banner
DENİZLİ’YE GELEN DEPREMZEDELER ANLATTI:“HÂLÂ SALLANIYORUZ”
286 okunma

DENİZLİ’YE GELEN DEPREMZEDELER ANLATTI:“HÂLÂ SALLANIYORUZ”

Mehmet Akçıkalın, Gülşen Açıkalın ve Şefika Akyüz Hatay İskenderun’dan Deprem sonrası Denizli’ye gelenlerden. Şimdi oğullarıyla birlikte yaşıyorlar. Korku dolu anlar yaşadılar, yakınlarını kaybettiler. Halen depremin korkusunu üzerlerinden atabilmiş değiller. Eski Hatayları artık yok, sevdikleri pek çok insan artık yok, komşuları yok… Her şeye rağmen yine de vatan bildikleri hataya dönmek istiyorlar. Deprem anından Denizli’ye gelişlerine kadar her şeyi onlarla konuştum.

ABONE OL
28/02/2023 14:30
DENİZLİ’YE GELEN DEPREMZEDELER ANLATTI:“HÂLÂ SALLANIYORUZ”
0

BEĞENDİM

ABONE OL

HİÇBİR ŞEY GÖRÜNDÜĞÜ GİBİ DEĞİL

-Depremin ilk olduğu an nasıldı, neler hissetiniz, sonrasında ne yaptınız?

Mehmet Akçıkalın (79): Depremi hissettik çok kötü bir andı. Televizyona bakıp da o gördüğünüz görüntüler aldatmasın insanı onu bizzat görmeniz gerekiyor. Bir caddenin hepsi bir anda yerle bir oldu. O kadar gürültülüydü ki, bina çalkalanıyordu. Bizzat hissetmek lazım. Pencereden baktık bağırıp çağıranlar… İlk etapta millet dışarı çıkıyordu. Deprem olduktan sonra bütün bina aşağıya indi.  Biz inmedik geçer dedik ve bekledik.  Sonra oğlum bizi aldı ve görevli olduğu camiye götürdü. O gece camide sabahladık.  Gün ağarınca bir baktık ki etrafa  enkazlar var. Binalar yan yatmış, feryat figan eden insanlar, cenazesini taşıyan insanlar… Herkes can derdin de. İnsanlar hanımını evladını kaybetmiş. Üzüntü ve keder hissettik yapacak bir şey de yok. Vatandaşlar da camiye gelmişler yaklaşık bir hafta orada kaldık.  Eve girmeyin dediler. 3 öğün yemeğimizi verdiler, çok yardımda bulundular.  Bizim akrabalarımızdan yaklaşık 12-15 kişi enkaz altında kalarak vefat etti. Mesela eşimin kardeşinin oğlu, karısı ve 2 çocuğu vefat etti. Bir başka akrabalarımdan 4 kişilik bir aileleri vardı üç tanesi 36 saat enkaz altında kaldı dördüncüsü vefat etti.

Şefika Akyüz (72): Ben yalnız yaşıyordum. Benimle ilgilenen bir bakıcım vardı o indirdi beni aşağıya, zaten yürümekte de zorlanıyorum. Aşağıya indik bir baktım ki karşımızdaki bina yıkılmış, enkazların içinden insan sesleri geliyordu. Hem yağmur yağıyordu hem aşırı soğuk vardı.

Aceleden sadece telefonumu alabildim yanıma terliksiz çorapsız indim o anda aklıma bile gelmedi ki… Komşunun biri bizi arabaya aldı sabah namazına kadar arabada bekledik. Bağıranlar, ağlayanlar vardı. Askerler de oradaydı iki araba asker geldi ama yazık yavrularım bir o yana bir bu yana yetişmeye çalışıyorlardı onlarda ne yapacağını şaşırıyorlardı. Biz de ne yapacağımızı şaşırdık, titriyorduk. Sonra vinçler geldi kurtulanlarda oldu. Ben de depremden 2 gün sonra uçakla oğlumun yanına Denizli’ye geldim. Ben 2 gün boyunca üniversitenin spor salonunda kaldım nereden baksanız bin kişi vardı. Yere oturamadığım için sandalyede oturdum, korkudan uyuyamadım. Depremin olduğu gün susuz, elektriksiz orada kaldık.  İnsanlar soğuk betonların üstüne battaniyeleri serdiler. Çok zordu anlatamam ki… Bir de yalnız olunca…

“DEPREM SANKİ KIYAMETİN BİR PROVASI GİBİYDİ”

-Depreme uyurken mi yakandınız?

Gülşen Açıkalın (74): Evet ayaktaydık biz. Yıllardır deprem olur orada ama böylesini yaşamamıştık. Kıyamet koptu sanki.

Mehmet Açıkalın (79): Deprem sanki kıyametin bir provası gibiydi.Kısa bir zamanda bir sallantıyla 11 il çöktü. İnsanlar ceset torbalarında yıkamadan gömülmüş. Cenab-ı Allah şehitlik mertebesi versin inşallah.

“ŞU SÜREÇTE GİTMEK DOĞRU OLMADIĞI İÇİN GİTMİYORUZ”

-Oradaki evleriniz ne durumda yıkıldılar mı?

Mehmet Akçıkalın (79): Hatay İkenderun’dan geldik. Bizim olduğumuz yerdeki binaların çoğu yıkıldı ama bizim binamıza bir şey olmadı.  Evimiz 4 katlıydı. Allah bizi korudu bize bir şey olmadı öyle ilginç şeyler oldu ki hayret etmemek mümkün değil. 12 katlı 3 blok hepsi yan yana ortadaki çökmüş ama sağı ve solundakiler ayakta kaldı. Caminin üstü yıkılmış ama aşağısı duruyordu hepsi ilginç. Şehrin merkezinde de özellikle yeni binalar yıkıldı. 3-5 senelik evler yıkıldı ama bizimki 25 senelikti yıkılmadı. 40 senelik tek katlı binalar ayakta kaldı. Keşif geldi bizim eve de hasarsız diyerek rapor verdi ama şu süreçte gitmek doğru olmadığı için gitmiyoruz çünkü 6 ay gibi artçı depremler sürer diyorlar.

Şefika Akyüz (72): Bizim evimizde hasar aldı.

“BÜLBÜLÜ ALTIN KAFESE KOYMUŞLAR…”

-Hatayı özlediniz mi peki?

Mehmet Açıkalın (79): Hem de nasıl özledim, inan ki çok özledim. Dünya bir tarafa vatan bir tarafa.

Seyfullah Akyüz (oğul):  Döneceğim diyor biz de baba biraz bekle diyoruz.

Mehmet Açıkalın (79): Bülbülüaltın kafese koymuşlar ille de vatan demiş.

Gülşen Açıkalın(72): Arkadaş, eş, dost, komşu kalmadı. İskenderun boşaldı.  36 bloktan hepsi boşalmış, komşularımız vardı orada hepsi gitmişler.

Mehmet Açıkalın (79): Ben dönmek istiyorum. Aldığım habere göre de köylere gidenler haftaya oraya geleceklermiş. Elektrik vermişler suyu da aralıklarla vermiyorlarmış.

“İL SAĞLIK MÜDÜRLÜĞÜNDEN ARADILAR”

-Buraya geldikten sonra ki süreç nasıl geçti?

Seyfullah Akyüz (oğul) Bizi oğlumuz aradı öyle haberdar olduk. Hemen onları aradım ulaşabildim.  Şefika annem 2 gün, Gülşen annem ve Mehmet babam 1 hafta sonra Denizli’ye geldiler. Onlar gelince bizimle irtibata geçtiler. Giyim kuşam konusunda eksiklikleri vardı bu konu da bize yardımcı oldular.  İl sağlık müdürlüğünden aradılar ilaç noktasında bir eksiğiniz varsa yardımcı olalım diye. Yardım severler ekip kurmuşlar AFAD’tan numaramızı almışlar bay-bayan tıraş konusunda yardım etmek için.

KAYBIMIZ YOK KAYIPLAR VAR

-Öldü sağ mı bilemediğiniz kayıp yakınlarınız var mı?

Seyfullah Akyüz (oğul): Kayıp bir yakınımız yok ama kayıplar var…

Gülşen Açıkalın (72): Daha bilemiyoruz ki yavrum herkes köylerine gitti. Başka memleketlere taşındı gittiler hiç bilmiyoruz kim öldü kim kaldı.

TEDİRGİNLİKLER GEÇMİYOR

-Psikolojik olarak kendinizi nasıl hissediyorsunuz?

Gülşen Açıkalın (72): Evdeyken bile sallanıyormuş gibi hissediyoruz. Sehpa bile sallansa tedirgin oluyoruz. Bir hafta boyunca ayaklarım titredi yere basamadım.

Mehmet Açıkalın (79): Burada küçük bir şey olsa acaba burada da mı başlayacak tedirginliği yaşıyoruz.

Aslıhan Kılıçelli

En az 10 karakter gerekli
Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.


HIZLI YORUM YAP

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.