GERÇEK MÜ’MİN

Rahman ve Rahim olan Allah'ın adıyla Hepimiz (bende dahil) konuştuğumuz zaman mangalda kül bırakmıyoruz, ama iş icraata geldi mi üstadın deyimiyle güneşi ceketinin ceplerinde kaybetmiş marka Müslümanlarıyız. Bakıyoruz imkan olarak eskiden anlatılanlara bakınca çok da ileride olduğumuz aşikardır. Bir vurdumduymazlık, bir bananecilik, bir bana dokunmayan bin yıl yaşasın zihniyeti hepsi birden toplumun geneline sirayet ettiğini görüyoruz. Müslüman kesim dediğimiz ve bundan Türkiye'yi değiştirmesini beklediğimiz kesim bile bana göre seküler bir hayat yaşamaya başladı. Bakıyorsunuz düğünlerine en lüks düğün salonlarında, bakıyorsunuz en lüks yerlerde tatil yapıyorlar, bakıyorsunuz en lüks otomobillere biniyorlar, bakıyorsunuz en lüks dairlerde keyif sürüyorlar (Daha iyi ifade edersek imkanı olmayanların da tek amacı, kendi hayatıma bakarak söylüyorum sanki bunlar gibi, bilmiyorum yanılıyor muyum?) Geçenlerde yurtdışında yaşayan bir akrabam bize ziyarete geldi. Onunla biraz hoşbeş ettik. Ondan sonra konu dolandı geldi, oğlunun Avrupa’da aldığı evden falan bahsetti. Krediyle aldığını belirtti. Sanki normal birşey anlatıyor gibi anlatıyordu bunu bana. Bende yurtdışından gelen akrabama ayıp olmasın diye güle güle kullansın dedim. Sonrada içimden şöyle şöyle geçirdim. Acama dedim üstadın güneşi ceketinin ceplerinde kaybetmiş marka müslümanı mıyım da bu şekilde davranıyorum diye kendi kendime içinden geçirdim. Bu akrabam da geçen sene Allah kabul etsin Hac ibadetini yerine getirmiş bir insan.
Normal kişiler yapsaydı garibime gitmezdi ama az çok iman sahibi olduğunu bildiğim kişiler yaptığı zaman gerçekten üzülüyor insan…Acaba diyor insan bunun yerinde olsam, aynı imkanlar bendede olsa aynı şeyi yapar mıyım? Düşünmeden edemiyorum. Bunu sadece yakın akbaramdan dinlediğim için anlatıyorum. Yoksa Türkiye'de kendisine Müslüman diyen ya da öyle sanan bana göre milyonlarca kişi vardır. Bunlar benim gözümde marka müslümanlarıdır. Lafı da çok uzatmadan daha fazla saçmalamadan konuya girmek istiyorum. Sizce bir kişinin marka müslümanı olup olmadığını anlamak için ne gibi ne gibi vasıflara haiz olması gerekir? Gerçek mümin ile arasındaki en keskin ayrım nedir? Gerçek mümin, hayatının her safhasında, sayısız hikmetleri olduğunu ruhuna sindirdiği Allah'ın emirlerini seve seve, büyük bir aşk ve şevkle uygular, Marka Müslüman ise, nefsinin hoşuna giden yolu izler. Burada şöyle bir durum da karşımıza çıkıyor. Güzel dinimizin istisnasız her hususta en ince ayrıntıya varıncaya kadar çizdiği kurallar mevcut. Alışveriş, evlilik, insanlarla olan iletişim ve daha bir çok başlıkta karşımıza çıkan kaideleri uygulayabilmesi için bir insanın o kaideleri biliyor olması lazım. İmam Rabbanî Hazretleri Mektubat kitabının 36. mektubunda şöyle buyuruyor: "Islâmiyyet üç kısmdır: İlim, amel ve ihlâs . Bu üçüne kavuşmıyan kimse, İslâmiyyete kavuşmuş olmaz." Gerçek mümin bu 3 hususiyete maliktir, marka Müslüman da bunların ya birine, ya ikisine yahut da hiç birine malik değildir. İlk ikisinin elde edilmesi de gerçek mümin olmak için yeterli değil. Öyle ayrılmaz bir üçlü ki, biri eksik olsa hakiki Müslüman olma vasfına erişemiyoruz. Memleketimizde bilhassa cumhuriyet ile birlikte devlet eliyle dinimize karşı düşmanlık, İslam'ın emirlerini gericilik, yobazlık, medeniyetsizlik olarak gösterme ve okullarda bu minvalde verilen bir sistem ile dininin en temel kurallarını bile bilmeyen bir nesil yetişti. İlimsiz birinin de amel safhasına geçmesi mümkün olmadığı için marka Müslümanları ile çevrili bir cemiyette her türlü zavallılığı görmek uzak değil. Marka Müslüman bilmediğinin de farkında olmadığı için, cehalet bataklığından kurutlmak için bir çaba da gösteremiyor maalesef. Doğru yolun sapık kollarının ayyuka çıktığı devrimizde de ilim öğrenmek isteyenlerin bu sapık kollara yöneldiği de vakidir. Meseleye dair kafamızdaki istifhamları gidermek adına yaşantımızın her sahasında istikametimizi en ekmel ölçülerde tayin eden kılavuzumuza başvurmayı tavsiye ederim. Hakiki müslümanı marka müslümanlığından keskin hatlarla ayıran Mü'minun süresinin ilk on ayeti üzerinde tefekkür etmemiz iktiza eder.Bu ayetlerin işaret ettiği manalara havi olmayan kişiler özde değil sözde müslüman olan kişilerdir tabir-i diğerle kimlik müslümanıdırlar. Bismillahirrahmanirrrahim 1-Gerçekten kurtuluşa erdi mü'minler. 2-Onlar ki, namazlarında huşu içindedirler. 3-Onlar ki, faydasız işe, boş lafa bakmazlar. 4-Onlar ki, zekat vermek için çalışırlar. 5-Onlar ki, ırzlarını korurlar. 6-Ancak, eşleri ve sahibi bulundukları cariyelerine karşı durumları başka; çünkü bunlarla ilişkileri yüzünden kınanmazlar. 7-Kim de bunun ötesini ararsa, işte onlar sınırı aşanlardır. 8-Ve onlar ki, emanetlerine ve verdikleri söze riayet ederler. 9-Onlar ki, namazlarını muhafaza ederler. 10-İşte onlardır o mirasçılar, Allah CC selamı bereketi Rahmeti üzerinize olsun.

METİN ALKAN