DİLDEN GÖNÜLDEN

Her insan, doğduğunda birçok açıdan donanımlıdır. İnsanı geliştiren ya da körelten içinde yaşadığı toplum ve aldığı eğitimdir. Bir toplum kendi içinden bir bilge çıkaramıyorsa o toplumun kötü koşulları var demektir.
Burada bilgeliği basmakalıp cümlelerle anlatmayı değil, bilgelerin düşünüş tarzlarını göz önüne sermeyi istiyorum.
Bir Bilgeye sormuşlar:


-Efendim, dünyada en çok kimi seversiniz?
-Terzimi severim, demiş.
Hep bir ağızdan itirazlar yükselince, Bilge:
-Evet, terzimi severim. Çünkü ona her gittiğimde benim ölçümü yeniden alır. Ondan gayrısı benim hakkımda bir kez karar verip ölünceye dek beni aynı gözle görürler.
Bilge birine;
-İnsanın zekasını nasıl anlarsınız? diye sormuşlar.
-Konuşmasından demiş.
-Ya hiç konuşmazsa, demişler.
-O kadar akıllı insan dünyaya gelmedi, diye karşılık vermiş.
Bir Bilgeye;
-Nasıl insan oluruz? diye sorarlar.
-Üç adım atlama yaparak demiş ve açıklamış.
İlk adımda sana kötülük yapanlara kötülük düşünmeyeceksin. İkinci adımda ise sana kötülük yapanlara iyilik yapabilecek kadar engin gönüllü olacaksın. Nihayet, sana iyilik yapanla kötülük yapan arasında bir fark hissetmediğin anda insan olursun.
Bilgeye sormuşlar:
-Dünyada en güzel şey nedir? diye.
-Sevmek, demiş.
-Peki, sonra? demişler.
-Sevilmek, demiş.
-Peki, neden sevilmek sevmekten sonra gelir? diye sorduklarında:
-İnsan sevdiğine sevildiğinden daha emindir, diye cevap vermiş.


Kaynak: Oku İzle sitesi
Bilge Kağan'la başlayan bir tarihe, Dede Korkut gibi toplumunun saygısını, güvenini kazanmış bilgeye ve geçmişinde nice bilgelere sahip bir toplumuz. Günümüzde de bilim, sanat alanında değerli isimlerimiz var. Onları da tanıyıp bize kattıkları değerleri bilirsek iyi olur kanısındayım.
Toplumlar her zaman bilgeleriyle bir adım öne geçmişlerdir.
Not: Altan Deliorman ,Türk Yurdunun Bilgeleri, Timaş Yayınları
Okumak isteyenlere bir öneri

SEMİH BİLGİÇ