DEPREME NE KADAR HAZIRIZ?

Deprem felaketinin ardından 15 gün geçti. Halen yaralarımız sarılmaya devam ediyor. Zorlu bir süreçten geçiyoruz. Bir gerçek var ki, deprem bir doğa olayıdır ve engellemek mümkün değildir. Yaklaşık 550 km.uzunluğunda olan Doğu Anadolu Fay Hattı, Hatay’dan başlayarak Kahramanmaraş, Adıyaman, Malatya ve Elazığ’dan geçerek Bingöl’e kadar devam ediyor. Bingöl’ün Karlıova ilçesinde Kuzey Anadolu Fay Hattı ile birleşirken batı ucu da Batı Akdeniz’deki Ölüdeniz Çatlağı’na kadar uzanıyor. Bu hat üzerinde yer alan iller, 1.derece deprem bölgesi olarak yer alıyor. Meydana gelen bu son depremlerden etkilenen Hatay, Kahramanmaraş ve Osmaniye, kent merkezinden aktif fay hattı geçen 24 şehir arasında yer alıyor. Türkiye sınırları içerisinde Kuzey Anadolu Fay Hattı, Doğu Anadolu Fay Hattı, Batı Anadolu Fay Hattı ile deprem kuşağında bulunuyor. Asırlardır Türkiye topraklarında eski medeniyetler döneminde de depremler yaşanmış, şehirler yerle bir olmuş. Maalesef Türkiye’nin bulunduğu coğrafya, deprem kuşağında bulunuyor. Yaşamış olduğumuz bu son felaket, bize depremle yaşamamız gerektiğini bir kez daha hatırlattı. Türkiye’de yaşıyorsak bu depremlere hazır olmamız gerekiyor. “Peki hazır mıyız?” ya da “Ne kadar hazır olduk?”. Deprem sonrası hep bu konuları tartışırız ama bir süre sonra tekrar bir deprem oluncaya kadar unuturuz. Hiçbiri yapılmaz ve yanlışlar devam eder gider.                                                    

Deprem bölgesine giden ekiplerin sosyal medyadaki paylaşımlarından görüyorum ki, inşaatlarda kullanılan demirler resmen kum gibi elde dağılıyor. Kullanılan tuzlu kum, demiri adeta eritmiş. Yıkılan binalar, kum yığını halinde. Depreme hazırlık hep öncelikli gündemimiz olmalı. Her an deprem olacakmış gibi gerekli önlemler alınmalı.                                                                    

Jeofizik, jeoteknik, mühendis gibi dalların bilim insanlarıyla fay hatlarının belirlenip bu fay hatları üzerinde yapılaşmaya izin verilmemesi. Bilime, yönetmeliğe uygun, zemin etüdü yapılmış, kontrollerden geçirilmiş yapılaşmaya izin verilmesi. Binaların depreme karşı sağlamlaştırılması. Binaların alt katında işyeri açmak isteyenlerin kolonları kesmemeleri için sıkı kontrollerin yapılması. Plansız yapılaşmaya izin verilmemesi. İmar affı ya da barışı çıkartılıyorsa, bu kanundan yararlanacak yapıların denetimden geçirilmesi. Özellikle hastane, askeri kışla, yurt, belediye binası gibi yapılar, bir depremde yıkılmayacak şekilde inşa edilmiş olması. İl, ilçe ve köylerde afet sonrası insanların kalabileceği güvenli mekanların önceden belirlenmesi ve ihtiyaçlara cevap verecek şekilde hazır bulundurulması.                                                                          

Özellikle bu konularda yerel yönetimlere, belediyelere çok iş düşmektedir. Hızlı bir şekilde Acil Önlem Planları’nın uygulamaya geçilmesi gerekllidir. Bizler, oturduğumuz binalarımızın depreme dayanıklı olup olmadığının tespiti için belediyelerin alacağı kararları beklemekteyiz. Bir an önce gerekli çalışmaların başlatılması temennisiyle...

Benzer Videolar