ÇANAKKALE GEÇİLEMEZ !! BİR DESTANDIR ÇANAKKALE !! GELİBOLU-ÇANAKKALE

18 Mart Çanakkale Zaferi, Çanakkale'nin geçilemeyeceğini tüm dünyaya kanıtladığımız en büyük zaferimizdir. Bu sene minnetle ve gururla 108.yılını kutluyoruz. Günün anlam ve önemi olarak bu yazımı, Gelibolu ve Çanakkale gezime ayırdım. Çanakkale ve Gelibolu'ya her fırsatta gitmek istemişimdir. Maneviyatı yüksek olan bu toprakları, 4 kez ziyaret etme imkanım oldu. Gelibolu Yarımadası'nda ve Çanakkale şehir merkezinde nereleri gezdim gördüm anlatayım sizlere... Çanakkale'ye gittiğinizde, Gelibolu Yarımadası'na uğramadan geçmeyin. Türkiye'nin kaderini değiştiren savaşların yaşandığı bu manevi toprakları görün. Gelibolu Yarımadası’na deniz yoluyla geçmek isterseniz, Çanakkale ve Eceabat Limanlarından Gelibolu'ya feribot, vapur seferleri yapılıyor. Adaya yaklaşırken ''Dur Yolcu Anıtını'' göreceksiniz. Feribottan inince, Gelibolu Yarımadası Tarihi Milli Parkı'nı gezmeye başlayabilirsiniz. 1973 yılında milli park ilan edilmiş. Bu bölge Eceabat, Conk Bayırı, Seddülbahir, Kilitbahir gibi bölgelere ayrılıyor. Gezilecek alan büyük ve mesafeler birbirine uzak olduğundan özel aracınızla ya da oradan bir tur ayarlayarak gezmenizi tavsiye ederim.

Gezilecek yerler; Kilitbahir Kalesi, savaşta 200 kg.ağırlığındaki top mermisini kaldırarak İngiliz savaş gemisini batıran Seyit Onbaşı ve Anıtı, Mecidiye Tabyaları, Yahya Çavuş Anıtı, savaşta şehit olmuş Türk askerleri anısına yapılmış Çanakkale Şehitler Abidesi, Anzak çıkarmaları ve diğer muharebelerindeki başarısıyla bilinen 57.Alay Şehitliği, Şahindere Şehitliği, Alçıtepe Açık Hava Müzesi, Seddülbahir Ahmet Uslu Müzesi, Anzak Koyu, Ertuğrul Koyu, Düztepe savaş siperleri, Mustafa Kemal'in savaş öncesi planlarını yaptığı Bigalı Köyü'ndeki evi, Mustafa Kemal'in taarruz emrini verdiği yer olan Conkbayırı ve Conkbayırı Atatürk Anıtı ve saatinin parçalandığı yer. Mustafa Kemal Atatürk, Conkbayırı taarruzunu yönetirken sağ göğsüne şarapnel parçası isabet etmiş, cebinde bulunan saat sayesinde ölümden kurtulmuş. Bu yer, 4 top güllesi ve levha ile gösteriliyor. Ayrıca Mustafa Kemal'in Gazi ünvanını aldığı yerdir. Bu her karış toprağımızın, askerlerimizin ve savaşın birçok hüzünlü hikayeleri var. Gezerken mezarını görüp etkilendiğim bir hikaye de; Meçhul Asker Mezarı'nın hikayesiydi “1915'te bir Anzak askeri, savaştan dönerken bir Mehmetçiği’mizin başını izinsiz Avustralya'ya götürür. Yıllarca saklar. Yıllar sonra yaşlandığında bu durumdan rahatsız olur. Anzak askerinin çocukları 2003 yılında kafatasını Türkiye'ye teslim eder. 18 Mart 2003 yılında Türkiye'ye getirilerek resmi törenle Meçhul Asker Mezarı ismi yazılarak buraya defnedilir.” Gelibolu Yarımadası'nda 36 adet yabancı anıt ve mezarlık bulunuyor. 34'ü Anzaklara, 1'i İngilizlere, 1'i Fransızlara ait. Avustralya ve Yeni Zelandalılar, her sene 25 Nisanda Gelibolu'ya gelerek şehit olan askerlerini anma törenleri düzenliyorlar. Benim de izleme olanağım olan bu törenler, konuşmalar ve dualar yapılarak yürüyüşlerle devam ediyor. Üç gün sürüyor.

Anzac açılımı “Australian New Zealand Army Corps” dir. Gelibolu’dan ayrılarak Çanakkale şehir merkezine geldiğimizde ilk yaptığımız, deniz kenarında kordon boyu yürüyüş yapmak oldu. Sahil boyunca lokantalar, kafeler, oteller oldukça fazla. Gündüz ve akşamları burası sürekli kalabalık oluyor. Kordon, mevsimine göre bazen rüzgarlı olabiliyor. Kordonu gezerken karşınıza Troy filminden kalan Truva Atı çıkıyor. Başrolünde Brad Pitt'in oynadığı filmin çekimleri Meksika, Malta, Fas ve Londra'da yapılmış. Çekimlerde kullanılan bu at, sonrasında 2004 yılında Çanakkale'ye hediye edilmiş. Günümüzde Truva Atı, Çanakkale'nin sembolü haline gelmiş. Sonrasında uğradığımız yerler; Aynalı Çarşı ve Çanakkale Deniz Müze'si oldu. Aynalı Çarşı, türkülere de konu olmuş ''Çanakkale içinde Aynalı Çarşı'' ile başlar. Halen bu türkünün Çanakkale'ye mi Kastamonu'ya mı ait ? konuşulur.

Aynalı Çarşı, savaş zamanında bombalanmış 1967 yılında yenilenmiş. İçinde hediyelik eşya satan dükkanlar var. Çanakkale Deniz Müzesi de, geniş bir sahayı kaplıyor. İçerisinde; Çimenlik Kalesi, Nusret Mayın Gemisi'nin maketi, bir kütüphane, savaşta kullanılan silahlar, toplar ve geniş bir park bulunuyor. Nusret Mayın Gemisi, Çanakkale Zaferi'nin kazanılmasında büyük rol oynamıştır. Geminin orjinali, 2003 yılında Tarsus Belediyesi tarafından restore edilerek Tarsus merkezdeki Çanakkale Parkı'na yerleştirilmiş. Benim de Tarsus'a gittiğimde gördüğüm bu geminin içini gezebiliyorsunuz. Halka açık müze olarak hizmet veriyor. Bir Türk vatandaşı olarak bize de düşen görev; Gelibolu'da yatan şehitlerimizi gidip ziyaret etmek. Gitmediyseniz mutlaka gidin ve çocuklarınızı da götürün. Bu vatanın nasıl zor şartlarda kazanıldığını görerek daha iyi anlayacaksınız... Bugünlere ulaşmamızı sağlayan başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarını, vatan için hayatlarını feda eden aziz şehitlerimizi rahmet, minnet ve saygıyla anıyoruz...