Zafer Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Ümit Özdağ’ın tutukluluğunun 35. günü. Sayın Özdağ, herhangi bir suç işlediği için değil, muhalif bir siyasi figür olduğu için cezaevindedir. Tutuklanması, muhalefeti sindirme ve baskı altına alma çabalarının bir parçasıdır.
Ancak iktidar bilmelidir ki, muhalefeti susturmak için yapılan baskılar, halkın yaşadığı ekonomik sıkıntıları ve açlık sınırındaki maaşları unutturamayacaktır. Seçim günü geldiğinde, halk sandıkta bunun hesabını soracaktır.
Zafer Partisi olarak, ülkemizin üniter ve milli devlet yapısını koruma mücadelesini kararlılıkla sürdüreceğiz. Sandıkta halkımızın desteğini bekliyor ve Türkiye’nin geleceğini hep birlikte inşa edeceğimize inanıyoruz.
Bugün, Kartalkaya’da meydana gelen ve 78 vatandaşımızın hayatını kaybettiği yangın faciasının 35. gününe girdik. Facianın ardından sorumluların belirlenmesi için başlatılan süreçte Bolu Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yetkilendirilen bilirkişinin hazırladığı rapor, hükümet tarafından “korsan” ilan edilmiştir.
Yangının gerçekleştiği günlerde yetkililer, 10 gün içinde sorumluların belirlenmesi için söz vermişti. Ancak aradan geçen 35 güne rağmen herhangi bir resmi rapor açıklanmamıştır.
Bolu Cumhuriyet Başsavcılığı’nın yetkilendirdiği bilirkişinin raporu, Bolu İl Özel İdaresi, Turizm Bakanlığı ve Çevre Şehircilik Bolu İl Müdürlüğü’nün sorumluluklarını ortaya koymuştu. Ancak raporun kabul edilmemesi nedeniyle bilirkişi heyeti dağıtılmış ve yeni bir bilirkişi heyeti oluşturulmuştur.
Şimdi kamuoyu, yeni bilirkişi tarafından hazırlanacak olan raporu beklemektedir.
Zafer Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Ümit Özdağ’ın tutuklanmasından önce başlattığı “Mehmetçik Katillerine Af Yok” mitingleri, kendisinin tutuklanmasının ardından da hız kesmeden devam etmektedir.
Bu mitinglerin amacı, 22 Ekim tarihinde Sayın Devlet Bahçeli’nin duyurduğu ikinci çözüm sürecine karşı Türk halkını bilinçlendirmek ve sürecin olası tehlikelerine dikkat çekmektir.
Sayın Genel Başkanımızın tutuklanması sonrasında mitinglerin ana sloganına bir ekleme yapılmıştır:
“Mehmetçik Katillerine Af Yok, Ümit Özdağ’a Özgürlük”
Bu kapsamda düzenlenen son miting, dün Eskişehir’de gerçekleştirilmiştir. Hava şartlarının eksi 3 dereceye kadar düştüğü soğuk bir günde olmasına rağmen binlerce vatandaşımız mitinge katılım sağlamıştır.
Halkın gösterdiği bu büyük destek, Zafer Partisi’nin sadece bir siyasi hareket olmadığını, aynı zamanda milli bilinç etrafında birleşmiş bir vatan mücadelesi olduğunu göstermektedir.
Türkiye’nin dört bir yanında devam eden mitinglerde halkın coşkusu, hükümete karşı yükselen tepkinin bir göstergesidir.
Dün gerçekleşen Eskişehir mitinginde duygulandıran bir olay yaşandı. Bir hanımefendi, kalabalığın içinde yanımıza gelerek, Zafer Partisi’ni adeta bir Milli Mücadele hareketi olarak gördüğünü ifade etti.
Ayrılırken elimize küçük bir eşya sıkıştırdı. Öncelikle bunun bir rozet olduğunu düşündük, ancak cebimizden çıkardığımızda bir gram altın olduğunu fark ettik.
Bu kıymetli bağış, partimizin bağımsız ve halktan destek alan bir siyasi hareket olduğunun en güzel göstergesidir. Daha önce benzer bir olay Bursa’da da yaşanmıştı.
Bu gram altın, Genel Başkanımız Sayın Ümit Özdağ özgürlüğüne kavuştuğunda kendisine takdim edilecek ve saklanacaktır.
Cumhur İttifakı hükümetinin başlattığı ikinci çözüm süreciyle birlikte, Türkiye’nin demografik yapısı üzerindeki tehlikeler giderek artmaktadır. Düzensiz göç, kaçak nüfus ve sığınmacı akını nedeniyle ülkemizde 13 milyon sığınmacının yaşadığı tahmin edilmektedir.
Türkiye’nin kaynaklarını tüketen bu düzensiz göç politikası, ekonomik ve sosyal dengeleri bozmaktadır.
Türkiye’de emekliler ve asgari ücretliler, açlık sınırının altında maaş alırken, Suriyeli sığınmacılara harcanan milyarlarca dolar halkın sırtına ek yük getirmektedir.
Zafer Partisi olarak, yaklaşan Ramazan Bayramı öncesinde emeklilere verilecek bayram ikramiyesinin enflasyona uyarlanarak 10 bin TL olması gerektiğini vurguluyoruz.
Suriye’de yönetim değişmiş olmasına rağmen, Türkiye’deki Suriyeliler için herhangi bir değişiklik olmamıştır.
Şam’daki yeni yönetim, Türkiye’deki Suriyelileri geri kabul etmek yerine, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarına vize şartı getirmiştir.
Türkiye’den Suriye’ye gidecek olan vatandaşlar için 150 dolarlık fahiş vize ücreti belirlenmiştir.
Bu, Türkiye’ye yönelik açık bir diplomatik meydan okumadır.
Ayrıca, Şam yönetimi geçtiğimiz günlerde Güney Kıbrıs Rum Yönetimi yetkililerini, Kıbrıs Cumhuriyeti temsilcileri olarak kabul etmiş ve resmi törenle ağırlamıştır.
Türkiye, bu girişime karşı diplomatik kanalları etkin bir şekilde kullanarak KKTC’nin haklarını savunmalıdır.
Zafer Partisi olarak, Kıbrıs Türk halkının yanında olduğumuzu ve her platformda bu tür saldırgan politikalara karşı duracağımızı bir kez daha vurguluyoruz.


Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.