Total Banner
MÜSLÜMAN (MÜ’MİN), DENGE İNSANIDIR
304 okunma

MÜSLÜMAN (MÜ’MİN), DENGE İNSANIDIR

ABONE OL
08/12/2022 09:37
MÜSLÜMAN (MÜ’MİN), DENGE İNSANIDIR
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Rahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla Rahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla Allah Rızkı Dilediğine Bol Verir, Dilediğine Daraltır “Rabbin rızkı dilediğine bol verir, dilediğine daraltır. Şüphesiz ki O, kullarından haberdardır, (onları) çok iyi görür.”(İsra, 30) Kur’an-ı Kerim’in öğretisini anlamak için RAB, İLAH ve MELİK terimlerinin sahih ve mükemmel anlamlarının tam manasıyla kavranması zorunludur. Eğer herhangi bir kimse “Rab, İlah ve Melik” kavramlarının manasının ne olduğunu bilmezse, onun için Kur’an’ı anlamak zorlaşır.

Allah Rab’dir, dolayısıyla elimizdeki şeylerin asıl sahibidir ve bunları O vermiştir. Mülk O’nun elindedir, kiminin rızkını bollaştırır, kiminkini kısar. Ayetin son cümlesi bunun hikmetsiz ve anlamsız olmadığına işaret etmektedir. Allah her kulunun durumunu görür bilir. Genellikle herkes zengin olmak ister, fakirlikten korkar. Allah ise hikmeti uyarınca kimine az kimine çok verir ama ne çok vermesi mutlak anlamda hayır ne de az vermesi mutlak anlamda şerdir. Zenginlik yüzünden maddi veya manevi birçok şeyini hatta inancını, sevdiklerini veya hayatını kaybedenler olduğu gibi; fakirlik sebebiyle birçok kayıptan kurtulanlar, manevi kazançlara kavuşanlar da vardır. Zenginlik kimini kurtarır, kimini de mahveder. Makam da böyledir. Bununla birlikte varlık, yokluğa yeğlenir. Onun için ayetlerde Allah’tan fakirlik isteyin anlamına gelecek hiçbir ifadeye yer verilmemiş; mal, rızık, servet isteyin denilmiş fakat bunun hakkının verilmesi gerektiği bildirilmiştir.

Mesela: Cuma suresi ayet 10’da şöyle buyurulmuştur: “Namaz kıldıktan sonra yeryüzüne dağlın Allah’ın lütfundan nasibinizi arayın. Allah’ı çok anın ki kurtuluşa eresiniz.” Ayette geçen El-Basıt, açan, genişleten, bollaştıran, zaman zaman kulunu imtihan etmek ya da bir sıkıntıdan kurtarmak, rahmet etmek için hazinelerinin kapılarını açan, kulunu darlıktan kurtarıp huzura erdiren, kulunun yaptığına birebir değil fazlasıyla artırarak karşılık veren demektir. Bir tohum ekene bir ağaç verir. Mülkün sahibi hazinesinden mal verdiğinin şımarmamasını ister, kibirlenmemesini ister, emanet olarak görmesini ve infak etmesini ister. Dünyanın üzerinde Karunlar da dolaştı İbrahim Edhemler de geldi geçti. Karun’un malını, hazinelerinin anahtarlarını yetmiş deve ancak taşıyordu ama o varlığı ile şımardı. Mülkün gerçek sahibini tanıyamadı. Hayatını ve malını israf etti, helak oldu. Kasas 82’de “Daha dün onun yerinde olmayı isteyenler de ‘demek ki Allah dilediğine rızkı genişletir ve daraltır. Şayet Allah bize lütufta bulunmuş olmasaydı bizi de yerin dibine geçirildi. Demek ki inkârcılar iflah olmazmış.’ demeye başladılar.” Peygamberimiz sallallahu aleyhi ve sellem “Allah size yardım edip rızık veriyor ise bu aranızda ki zayıflar sayesinde değil midir?”(Buhari, Cihad 76) buyurur.

Başka bir Hadis-i şerifte de “Allah bu ümmete aralarında ki zayıfların duası, ibadeti ve ihlası sebebi ile yardım etmektedir.” denilmektedir. El-Kabız: “İmtihan için sıkan, rızkı belli bir ölçüde tutan ve belli bir ölçüde veren.” Kudret elinde olan Yüce Yaratan, kulunu Kabız ve Basıt isimlerinin tecellileri ile yeri gelecek madden ve manen daraltacak, yeri gelecek madden manen bollaştıracak, engin rahmeti ile huzura erdireceklerdir. Peygamberimiz sallallahu aleyhi ve sellem “Mü’minin işine şaşarım çünkü onun işleri kendisi için hayırdır. Bu da ancak mü’mine özgüdür. Çünkü o sevindirici bir şeyle karşılaşınca şükreder bu kendisi için hayır olur. Zararlı ve üzücü bir şeyle karşılaşınca sabreder bu da kendisi için hayır olur.” (Müslim, Zürd, 64) buyurur.

Mü’min denge insanıdır. Varlık elinden alınınca mülkün gerçek sahibine olan inancından dolayı sarsılmayan, zenginin malına haset etmeyen, aşağılık kompleksine düşmeyen, sabırla doğru şeyler yaparak bulunduğu durumdan çıkmaya çalışan insandır. Bilir ki fakirlik, duygusunu doğru bir şekilde yönetemediği zaman kişiyi küfre bile düşürebilir. Şayet Allah insanların tamamını zengin yapsa idi azgınlaşır yoldan çıkarlardı. Bütün insanları fakir ve muhtaç kılsaydı o zaman da Allah ı unutur ve helak olurlardı. Bir Hadis-i şerifte de şöyle buyrulur: “Beş şeyden önce ameller de acele edin: Azdıran zenginlikten, unutturan fakirlikten, aklı götüren yaşlılıktan, ifsad eden hastalıktan ve ani ölümden.” “Herkes birbirine; fakir zengine, zengin fakire muhtaçtır. Bütün insanlar da her an Allah a muhtaçtır.” (Fatır,15) İnsan, insanlar arasındaki servet bakımından var olan eşitsizliğin hikmetini anlayamaz. Bu nedenle suni araçlarla doğal servet dağılımını değiştirmeye çalışır. Sınıfsız bir toplum oluşturmaya çalışmış sosyalizmi, sosyalist düşünceyi hâkim kılmak için milyonlarca insanın ölümüne sebep olunmuş, fakat sonuç hüsran olmuştur. Kapitalizm ise dünyadaki birçok ürünün azınlık tarafından israf edilmesi ile terör ve anarşinin dünyaya yapılmasına sebep olmuştur. İslam da ekonomik farklılıklara suni araçlarla müdahale yerine, ahlaki ve hukuki düzenlemelerle; adaletsizlik yerine birçok ahlaki, ruhi ve kültüler fayda ve güzelliğin doğmasında rol oynamıştır. Allah CC selamı bereketi Rahmeti üzerinize olsun.

En az 10 karakter gerekli
Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.


HIZLI YORUM YAP

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.