0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Muhteşem manzarasıyla, Bursa tanıtım videolarında ve kartpostallarında yerini almış Gölyazı Köyü’ndeyiz. Gölyazı, Bursa’nın en çok turist çeken ve en fazla antik yerleşimi olan yerlerinden biridir. Eski bir Rum balıkçı köyü. Şimdilerde Bursa ilinin Nilüfer ilçesine bağlı bir mahalle. Bursa merkezden 45 km. uzaklıkta. Gölyazı, Uluabat Gölü kıyısında bir yarımada üzerinde yer alıyor. Uluabat Göl’ünde aslında büyüklü küçüklü 11 ada bulunuyor. Gölyazı da, gölün ortasındaki büyük adalardan birine köprüyle bağlantısı sağlanmış.

Böylelikle doğa harikası bir manzara ortaya çıkmış. Bu manzaranın en güzel görülebilecek noktası Zambak Tepesi’dir. Tepeden Gölyazı manzarasının tamamını görmeniz mümkün. Özellikle gün batımını buradan seyretmek ayrı bir güzellikte. Eski dönemlerde Rumların mezarlığıymış burası. Rumlar, ölülerini gömdüklerinde mezarlarına zambak dikerlermiş. Bu yüzden ismi, Zambak Tepesi olarak kalmış. Bu tepenin arkasında bir de Antik Kent bulunuyor. Tarihi kalıntılar, Roma Dönemi’ne kadar uzanıyor. Ayrıca Uluabat Gölü’nde bulunan diğer adaların bazılarında da tarihi kalıntılar yer alıyor. Hemen köyün girişinde köyün simgesi olmuş Ağlayan Çınar da dedikleri 750 yıllık Anıt Çınar bulunuyor. Ağlayan Çınar denilmesinin nedeni de, bazen ağacın gövdesinden kırmızı renkte yoğun bir sıvının akmasıymış.

Bu sebeple ağaç, koruma altına alınmış. Bu ağacı görenler, gölgesinde soluklanıp bir fotoğraf molası verirler. Osmanlı zamanında Bursa’nın diğer çevresindeki yerler gibi bu köyde de Hristiyan nüfus daha fazlaymış. 1924 yılında Mübadele sonrası yapılan anlaşma gereğince, Rumlar köyü terkederek Yunanistan’a göç etmişler. Boşalan evlerine de Selanik’ten gelen Türkler yerleştirilmiş. Gölyazı’nın eski ismi, Apollonia’dır. İsmini, Yunan tanrısı Apollon’dan almış. Cumhuriyet sonrası Gölyazı olarak değiştirilmiş. Tepede bulunan Apollonia Antik Kenti kalıntıları, günümüze kadar ulaşmış, antik kent ziyaret edilip gezilebiliyor. Köy meydanında yine Gölyazı’nın simgesi olmuş yel değirmeni, cami, Aziz Panteleimon Kilisesi, çayınızı, kahvenizi içebileceğiniz çok eski küçük kahvehaneler yer alıyor. Köy kahvaltısı ve  akşam yemeği için göl kenarında nezih lokantalar bulunuyor. Malum göl de olunca balık lokantaları daha ağırlıklı. Halkın geçim kaynağı da zaten balıkçılık, turizm ve tarım. Uluabat Gölü, birçok kuşa da ev sahipliği yapıyor. Kuş gözlemcilerinin uğrak noktası burası.

Gölyazı’da yapabileceğiniz en güzel etkinlik; balıkçı tekneleriyle gölde ada turu yapmak ya da göl kenarına oturup o huzur veren manzarasıyla güneşin batışını izlemek. Ruhunuzun tazelendiğini hissedeceksiniz. Biz gittiğimizde göremesek de nilüfer çiçeklerinin açma zamanına rastlarsanız, gölün manzarası daha bir güzelmiş. Bol gezili günleriniz olsun…Sevgiyle kalın…