0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Televizyon izlemeye zaman buluyoruz,  internet üzerinden asla kopamıyoruz, peki kitap okumaya ne kadar zaman ayırabiliyoruz? İyi bir araştırmaya gidilse bir yıl boyunca birçok insan okusa okusa üç veya beş kitap okumuştur. Ayrıca okunan bu kitapların ne kadar bilgilendirici, bize iyi bir şeyler katabilecek nitelikte olup olmadığı diğer bir husustur. Türkiye’de kitap okuma sayısı oldukça düşük olması büyük bir eksikliğimizdir. İnsanlar güneş gibidir. Etraflarında olup bitenler diğer insanları da etkiler. Başarılarını ve hayat tarzlarını birçok unsur belirler. Şu an ailenizde 3 kişi günde 2 saat kitap okusalar, muhtemelen sende bundan etkileneceksin.  Mesela oturup insanları çekiştirmek yerine,  yeni girişimler üzerinde çalışan güzel fikirlere ve yatırımlara odaklanan insanlarla bir arada olursan, o güzel fikirlerden kendin de etkilenme imkânını yakalarsın. Fakat garip ki, hiçbir üretici fikir sahibi bile olmayan arkadaşlıkları tercih edersen, sen de yaptığın tercihlere benzersin. Bizler bilgi çağında yaşıyoruz. Başarı, güç gerektirir. Gücün tanımı ise her devir değişir. Yaşadığımız devirde güç, bilgidir. Daha fazla güç, seni başarı yolunda daha kendine güvenilir hale getirir. Yoldaki engelleri aşman konusunda sana daha fazla kolaylık sağlar. Çoğunun göremediği şeyleri senin görmeni sağlar.

İnsanlık tarihinde milyonlarca kitap oluşmuştur. Kitapların gücü muazzamdır ve teknoloji çağında istediğimiz kitaba basit bir şekilde ulaşıp istediğimiz platformda okuma gibi bir avantajımız var.         Bu avantajı iyi kullanmak gerek. Okumak istediğiniz kitapları kendi alanınıza göre seçin. Öğrenmek istediklerinize göre beğendiğiniz kitaplar alın. İşte ancak o zaman, kendi alanında kitap okuyan bir insan hayatında, farkındalıklar meydana getirebilir. Bilgi mutlak güçtür. Bugün okuduğun kitaplar senin kaderini değiştirecektir. Belki de okuduğun satırların her cümlesi, öğrendiğin her yeni şey yeni bir ‘’sen’’ olacak. Okuduğunuz her şey bir gün gelir çıkar karşınıza. Bugün okuyacağın tek bir cümle, bunu hayatına adapte etmen, bundan bir şeyler öğrenmen senin farklı yerlere yükselmeni sağlayabilir. Pozitif insanlarla bir gün yolun kesişir. Bugün okumak ve kendini eğitmek, ilerleyen zaman içinde senin bulunduğun konumu yukarılara taşır. Negatif insanlar ise bir radyasyon gibidir. Sen farkında olmazsın, yavaş yavaş hücrelerine zarar verir. Tıpkı bir hastalık gibi, vücudunda iyice yayıldıktan sonra da artık çok geç olur. Zaman çok şeyi senden alıp götürür.  Sen farkında olmazsın ama zihnini yavaş yavaş etkiler.  Bir de bakarsın ki onlara benzemişsin.  Kitap okumayan kendini eğitemeyen kişilerle kuracağın dostluklar sana kocaman bir eksi olarak geri dönebilir.

Beynimiz bize kendimizi eğitelim, okuyalım, öğrenelim onu iyi yönde kullanalım diye verildi. Yeni fikirler üretelim. Okumalıyız, uygulamalıyız, yine okumalı ve kendimizi geliştirmeliyiz. Güçlü olmak istiyorsak mutlaka bilgilenmeliyiz. Bilgi edinmek eğitimden ve okumaktan geçer. Bugün ben çok zeki çocuklarımızın ellerinden devletimizin tutmasını çok isterdim. Yeni fikirlerini geliştirmeleri için imkânlar sunmayı çoğalsınlar. Zeki olup maddi zorluklar içinde eğitimini yapamayan çocuklar bulunsun ve onların başarıdan başarıya koşmaları sağlansın. Köyler de halen kız çocuklarının okula değil, tarlaya gitmesi için baskı yapan aileler var. Eğitim için köy köy dolaşılsın köylü vatandaşlar bilgilendirilsin. Okulu olmayan tek bir köy olmasın. Atanamayan öğretmenler geleceğin birer aydınlık ışıklarıdır. Onlar sadece okuldaki öğrencilerini değil, tüm köyü ışıkları ile aydınlatacaklardır. Eğitime daha çok destek yapılmasını ve başarılı nice çocukların yetiştirilmesini yarınlar da, güzel mesleklere gelecek olan yavrularımızın, ellerinden tutulması gerekiyor. Gelecek çocuklarımızın elinde olacak onları ne kadar bilgili olmalarına ön ayak olursak o kadar yükselen aydınlanan ve ileri bir Türkiye oluruz.