Total Banner
“BARIŞ DESTEKLENMELİ SAVAŞ ÖNLENMELİ”
1046 okunma

“BARIŞ DESTEKLENMELİ SAVAŞ ÖNLENMELİ”

Sosyal Hizmet Uzmanı Banu Şelenbaş Bilge 1 Eylül Dünya Barış Günü dolayısıyla yaptığı açıklamada savaşın yıkıcı etkilerini anlattı. Şelenbaş Bilge, “Tarih boyunca, savaşlar insanların yaşamlarını ve toplumları derinden etkileyen acımasız bir gerçek olmuştur. Barış, dünyada herkesin huzur içinde yaşayabilmesi için hayati öneme sahiptir” dedi.

ABONE OL
01/09/2023 14:16
“BARIŞ DESTEKLENMELİ SAVAŞ ÖNLENMELİ”
0

BEĞENDİM

ABONE OL

“1 Eylül Dünya Barış Günü gibi uluslararası anma günleri, savaşın yıkıcı etkilerini anlamamıza ve daha iyi bir gelecek için barışın önemini vurgulamamıza yardımcı olur” diyen Sosyal Hizmet Uzmanı ve Beyaz Cennet Bakım Merkezi Kurucu Müdürü Banu Şelenbaş Bilge, “Savaşın yıkıcı etkileri, bu anma gününün var olma gerekçelerinden biridir. Savaşlar, ekonomik, sosyal ve psikolojik açıdan birçok zararı beraberinde getirir. Savaşın ortaya çıkardığı fiziki tahribatın ötesinde, insanların hayatlarını kaybetmesine, milyonlarca insanın yerinden edilmesine ve toplumların parçalanmasına neden olur. Savaş, insanların temel haklarını ihlal etmekle kalmaz, aynı zamanda eğitim, sağlık hizmetleri ve altyapı gibi temel insani ihtiyaçların karşılanmasını da engeller” şeklinde konuştu.

SAVAŞ HER ANLAMDA YIKICIDIR

Savaşın ekonomik anlamda da büyük tahribatlara neden olduğunu söyleyen Şelenbaş Bilge, “Savaşın yıkıcı etkilerinden biri de ekonomik kayıplardır. Savaş, üretim ve ticaret faaliyetlerini olumsuz etkileyerek ekonomileri sabote eder. Savaş dönemlerinde, kaynaklar silahlanmaya yönlendirildiği için diğer sektörlere yeterli yatırım yapılamaz. Bu da işsizlik oranının artmasına ve ülkelerin büyüme potansiyelinin azalmasına yol açar. Ayrıca, savaş sonrası yeniden yapılanma maliyetleri de oldukça yüksek olabilir. Savaşın yıkıcı etkileri sadece ekonomik boyutta sınırlı değildir. Savaşlar aynı zamanda toplumları sosyal olarak da etkiler. Savaşın neden olduğu yıkımlar ve kayıplar, insanların birbirleriyle olan bağlarını koparır ve toplumsal bütünlüğü zedeler. Ayrıca, savaşlarda mağdur olan insanların maruz kaldığı travmalar, uzun vadeli psikolojik sorunlara ve toplumsal uyumu zorlaştıran ızdıraplara neden olabilir” diye ifade etti.

DAHA İYİ BİR DÜNYA BARIŞLA SAĞLANIR

Barışın insanların eşitlik, özgürlük ve adalet içinde yaşayabilmelerine ortam hazırladığına dikkat çeken Şelenbaş Bilge, “Barış, toplumların gelişimine katkıda bulunur, ekonomik büyümeyi teşvik eder ve insanları birbirine yakınlaştırır. Aynı zamanda, barış sayesinde oluşan güven ortamı, insanların potansiyellerini ortaya çıkarmalarına ve daha iyi bir dünya inşa etmelerine fırsat tanır. 1 Eylül Dünya Barış Günü, savaşların yıkıcı etkilerini hatırlatmak, insanları barışa teşvik etmek ve dünya genelinde barış için farkındalık oluşturmak için bir fırsat sunar. Her yıl 1 Eylül’de, bireyler, toplumlar ve devletler bir araya gelerek barışın önemini vurgular ve savaşın yıkıcılığını anlatır. Ayrıca, bu anma günü, dünya liderlerini barışçıl çözümler bulmaya teşvik eder. Sonuç olarak, savaşın yıkıcı etkileri insanlık için büyük bir tehdit oluşturur. Barış, insanların temel haklarının korunmasını sağlar, toplumları güçlendirir ve ekonomik kalkınmayı teşvik eder. 1 Eylül Dünya Barış Günü gibi anma günleri, savaşın yıkıcı etkilerini hatırlatmak ve barışın önemini vurgulamak için önemli bir fırsattır. Savaşın acımasızlığını anlamak ve barışın değerini kavramak, daha iyi bir dünya inşa etmek için attığımız önemli bir adımdır ” diye belirtti.

SAVAŞ, TARİH BOYUNCA EN YIKICI VE TRAVMATİK OLAYLARDAN BİRİDİR

Savaşın insanoğlunun tarih boyunca karşı karşıya kaldığı en yıkıcı ve travmatik olaylardan biri olduğunu dile getiren Şelenbaş Bilge sözlerine şu şekilde devam etti; “Savaş, toplumları ve bireyleri etkilerken büyük bir yıkım ve acıya sebep olmaktadır. Savaşlar, ekonomik istikrarı bozarak ulusların refahını ciddi ölçüde etkiler. Silah üretimi, askeri harcamalar ve zarara uğramış altyapıların yeniden inşası, ülkelere büyük maddi kaynaklar gerektirir. Savaşın ajite ettiği bir ortamda, bu kaynaklar daha iyi eğitim, sağlık hizmetleri ve temel ihtiyaçların karşılanması gibi alanlara yönlendirilemez, böylece toplumun sosyo-ekonomik gelişimine zarar verir. Savaşın ajite edici etkilerinden bir diğeri, toplumsal dokunun parçalanması ve insanlar arasındaki ilişkilerin bozulmasıdır. Savaş, kardeşlik ve dayanışma duygularının yerine düşmanlık ve öfke duygularını getirir. İnsanlar tarafından kabul edilen ortak değerler yerine düşmanca ideolojiler ve ayrım yapma eğilimi ön plana çıkar. Bu durum, toplumları kutuplaştırarak sosyal barışı tehdit eder.

GÖRÜNTÜLER ZARAR VEREBİLİR

Savaş, insanların psikolojik sağlığı üzerinde de derin bir etkiye sahiptir. Savaşın acımasızlığı, şiddetini ve ölümü içeren görüntüler, travma, depresyon, kaygı ve diğer ruh sağlığı sorunlarının ortaya çıkmasına neden olabilir. Savaşın ajite edici etkisi altında yaşayan insanlar, güvensizlik ve korku ile mücadele ederek, hayatlarını sükûnet ve huzur yerine sürekli bir streste geçirmek zorunda kalabilir. Dünya barışı, uluslararası ilişkilerde temel bir prensiptir ve savaşın ajite edici etkilerini azaltmada hayati bir role sahiptir. Barış, karşılıklı anlayış, uzlaşma ve diplomasi yoluyla anlaşmazlıkların çözülmesini teşvik eder. Barışın sağlanması, toplumlar arasında iş birliğini ve dayanışmayı arttırarak insanların ekonomik, sosyal ve psikolojik açıdan daha sağlıklı bir yaşam sürdürmesini sağlar. Savaşın ajite edici etkileri, toplumları ve bireyleri derin bir şekilde etkileyen yıkıcı sonuçlar doğurur. Bu nedenle, barışın desteklenmesi ve savaşın önlenmesi, uluslararası toplumun en öncelikli hedeflerinden biri olmalıdır. Sadece barışın tesis edilmesiyle, insanların refahı, güvenliği ve psikolojik sağlığı garanti altına alınabilir.” Durdu KARADEMİR

En az 10 karakter gerekli
Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.


HIZLI YORUM YAP

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.