PAY: TÜRK KALIBI İLE DÜNYADA MARKA OLABİLİRİZ
Moda sektöründe teknik tasarımın önemine dikkat çeken Denizli Tekstil Tasarımcıları Derneği Başkanı Tülay Pay, “Türk kalıp sistemini belirleyerek, tekstil sektöründe dünyaca tanınmış markalara imza atabiliriz” dedi.
Dünyada marka olmuş tasarımcılar yetiştirerek, ülke yararına çalışmalara imza atmak amacıyla kurulan Denizli Tekstil Tasarımcıları Derneği Başkanı Tülay Pay, Pamukkale Halk Eğitim Merkezi iş birliği ile yeni tasarımcılar yetiştiriyor. Başkan Tülay Pay, sektörde uzun yıllar tekstil tasarımcısı olarak çalışmasının ardından, bugün bilgilerini genç tasarımcılara aktarıyor. Moda Clo Desing, Photoshop, Adobe Illustrator, Gerber, Üç Boyutlu Moda Tasarımı, Kalıp ve Model Hazırlama, Kalıp Serileme İşlemleri, Modalistlik, Desen Tasarımcılığı gibi birçok programa hâkim olan Pay, ücretsiz olarak bilgisayar destekli programların yanında el becerisi ile kalıp çıkarma ve tasarım eğitimleri de veriyor. Fuarlara ve tekstil firmalarına özel koleksiyon parçalar da hazırlayan Pay, dernek bünyesinde eğitim verdiği öğrencilerine, mesleğin bütün ayrıntılarını aktararak, Denizli’ye tasarım alanında yetişmiş iş gücünün kazandırılmasını sağlıyor.
“MODA EŞİTTİR DEFİLE DEĞİLDİR”
Moda denince herkesin aklına öncelikle defile geldiğini dile getiren Pay, tasarımın geniş bir çerçevede değerlendirmesi gerektiğini söyleyerek, moda eşittir defile algısını kırmaya çalıştıklarını ifade etti. Tasarım eğitimi almanın defile yapmak gibi bir zorunluluk doğurmadığına dikkat çeken Pay, “Moda çok geniş bir kavram. Moda yanlış yorumlanarak, defile yapan birkaç modacının üzerinden tanımlanıyor. Bu yorumlamadan vazgeçmeliyiz. Tekstil sektöründe üretimin bütün aşamalarında çalışan kişiler, modanın oluşmasında etkili bir rol oynuyor. Tasarım alanında eğitim alan bireyler, mesleğini icra ederken, hangi alanlarda kendini geliştirebilir ve yetiştirebilir buna öncelik vermeliyiz. Çaba, azim, beceri, mesleğini severek yapmak kişiyi verimli kılan özellikler. Tasarım eğitimi alan bireylerin bu özelliklerini sergileyerek, kendi başına ne yapabileceklerini ortaya çıkarmalıyız.” dedi.
“TÜRK KALIP SİSTEMİNE GÖRE ÜRETİM YAPILMALI”
Başkan Pay, moda konusunda yayımlanan verileri, kurum ve kuruluşların yaptığı araştırmaları takip ediyor eğitimlerini destekliyor. Tekstil sektöründe ihracat ürünlerinin belirli bir kalıba göre üretim yapıldığını vurgulayan Pay, “Dünya genelinde standart ölçüler var. Çoğu zaman bu ölçülerin dışına çıkılarak teknik eğitimin dışında kesimler yapıldığında ihraç edilen ürünler geri gönderiliyor. Bu durum zaman kaybı, kumaş sarfiyatı, emek sarfiyatı ve birçok kalemde zarara yol açıyor. Kıyafet kalıbında genellikle Müller kalıp sistemi kullanılıyor. Örneğin 6 yaşında bir çocuk kıyafeti, Alman bir ailenin kalıbına göre üretiliyor. Türk, Brezilyalı ya da İspanyol bir aile bu ürünü aldığında birçok terzilik işleriyle uğraşıyor. Üründe daraltma ve genişletme gibi işlemlerle uğraşılıyor. Alınan ürünü tekrar terziye götürerek kendine uygun hale getirmek için uğraşılıyor ve ekstra masraf ve emek sarf ediliyor. Öncelikle her ülke insanının fiziki yapısının farklı olduğunun bilincinde olmamız gerekiyor. Bu yüzden en kısa sürede Türk tipi kalıp belirlenmeli. Coğrafya, tıp, istatistik, tasarım gibi birçok meslekten temsilciler bir araya gelerek Türk tipi kalıp sistemini oluşturulması gerekiyor. Tekstil alanında dünyaca tanınmış bir şehirde yaşıyoruz. Bunu değerlendirmeliyiz. Tekstilde marka firmalar ve marka tasarımcılar doğurabilmemiz için acilen kendi yerli kalıbımızı belirleyerek bu alanda çalışmalar yapılmalı” şeklinde konuştu.
“DÜNYACA TANINMIŞ TASARIMCILAR YETİŞEBİLİR”
Tasarımcı olmak için gerekli bilgi ve birikime sahip olunması gerektiğine dikkat çeken Pay sözlerini şöyle sürdürdü; “Tekstil şehrinde yaşıyoruz. Tekstilin olduğu yerde tasarımın da ön planda olması gerekiyor. Fakat Denizli’nin yanında Türkiye’de dünya çapında tanınmış tasarımcımız çok az. Neden tekstil başkenti olan Denizli’de dünyaca tanınmış, mesleğin bütün inceliklerine hakim, ilham kaynağı olan tasarımcılar yetişmesin. Biz bu yolda ve bu amaçlar ile derneğimizi kurduk. Modaya ilgi duyan, tasarım alanında kendini geliştirmek isteyen, bu işi teknik yönlerini bilen herkese kapımız açık. Yenilikçi, belirlenmiş olan modaya uymak yerine modaya yön veren, ürünleri de adı da marka değeri taşıyan tasarımcı yetiştirmek amacıyla çıktığımız bu yolda, bugün mesleğe gönül veren herkese eğitim olanağı sağlamaya çalışıyoruz. Mesleğin hem mutfak kısmını hem de teori kısmını öğretiyoruz. Burada eğitim alan ve bugün birçok firma da mesleğini icra eden öğrencilerimiz var. Aynı zamanda bu işi ilerleterek, tasarımcılık alanında üniversite eğitimine hazırlanan, kişiye özel tasarımlara imza atan ve bu mesleğe gönül vermiş gençlerimizin olması amacımızın gerçeğe dönüşmüş olduğunu gösteriyor.” DURDU KARADEMİR