BİRLİK VE DAYANIŞMA SENDİKASINDAN YÖNETMELİK TEPKİSİ

Birlik ve Dayanışma Sendikası, son 10 yılda 5 kez değişen aile hekimliği yönetmeliklerinin sektörel sorunları çözmekten uzak olduğunu ve bilimsellikten saptığını belirtti. Danıştay tarafından iptal edilen son yönetmeliğin Anayasa Mahkemesi tarafından da hukuksuz bulunduğu vurgulandı. Halk Sağlığı Genel Müdürlüğü'nün 5 bin davayı kaybettiği ifade edilirken, sendika yetkilileri aile hekimlerine yönelik cezalandırıcı politikaları eleştirdi.

“NEDEN BU YÖNETMELİKLER BİRER HUKUK FACİASINA DÖNÜŞÜYOR?”

“AİLE HEKİMLİĞİ BİLİMSELLİKTEN UZAKLAŞTIRILIYOR”

10 yıldır Aile Hekimliğine yönelik 5 yönetmelik değişmesine rağmen, sektörün sorunları çözülmediği gibi, aile hekimliği bilimsellikten ve sahadaki gerçeklerden uzaklaştırıldı. Her yönetmeliğin birer hukuk faciasına dönüştüğüne dikkat çeken Birlik ve Dayanışma Sendikası, Halk Sağlığı Genel Müdürlüğü’nün bir hukuk müşavirinin şov alanı haline geldiğini açıkladı.

10 yıldır Aile Hekimliğine yönelik 5 yönetmelik değişti. Ancak hiçbir yönetmelik sektörün sorunlarını çözmediği gibi, aksine aile hekimliğini bilimsel temelden ve sahadaki gerçeklerden uzaklaştırdı. Halk Sağlığı Genel Müdürlüğü’nün yayınladığı son yönetmelik Danıştay tarafından iptal edilirken, Anayasa Mahkemesi bu iptal kararını onaylayarak yönetmeliği hukuksuz kıldı.

“Halk Sağlığı Genel Müdürlüğü 5 bin davayı kaybetti”

Aile hekimleri ve aile sağlığı çalışanlarının üyesi bulunduğu Birlik ve Dayanışma Sendikası, son dönemde yönetmeliklerin birer hukuk faciasına dönüştüğü eleştirisinde bulunarak, Halk Sağlığı Genel Müdürlüğü’nün; aile hekimi ve aile sağlığı çalışanları meslek örgütlerinin açtığı 5 binin üzerinde davayı kaybettiğine dikkat çekti.

Sendikadan yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi:

“Bu durum büyük bir kamu zararının yanında, sistemi tıkayan tüm sorunları da çözülemez hale getirmiştir. Peki, 10 yıldır yapılan toplantılar, sunulan raporlara rağmen neden hiçbir ilerleme olmuyor? Neden bu yönetmelikler bir hukuk faciasına dönüşüyor? Nedeni; ne yazık ki sunulan onlarca rapor, yapılan onlarca görüşme yerine, aile hekimliğinin bilimsel gerek ve gerçekleri yerine; aile hekimliği ile ilgili uzaktan yakından ilgisi ve bilgisi olmayan, sadece performans ve ceza yöntemleri kurgulayan ve Halk Sağlığı Kurumunun kaybedilen tüm davalarının akıl hocası olan bir hukuk müşaviridir.”

Hukuk müşaviri yol açtığı kamu zararının hesabını verecek mi?

Halk Sağlığı Genel Müdürlüğü’nün, bu hukuk müşavirinin kişisel ego ve şov alanına dönüştüğü ifade edilen açıklamada şu sorular yöneltildi:

“Bu hukuk müşavirinin getirdiği tüm ceza maddeleri Danıştay ve Anayasa Mahkemesi'nce hukuksuz bulunmuşken, yine yeniden aile hekimliği ile alakasız, sahadan uzak cezalandırma maddeleri Kanun tasarısı ile Meclis'e getirilmiştir. Bu kişi, kaybettirdiği 5 binin üzerinde davanın ve oluşturduğu kamu zararının hesabını verecek midir?”

Birlik ve Dayanışma Sendikası: “Ceza yerine çözüm üretin”

Birlik ve Dayanışma Sendikası açıklamasında şu ifadeler kullanıldı:

“Halk Sağlığı Genel Müdürlüğü’nün görevi, aile hekimlerine ceza üretmek ve cezalandırmak mıdır? Yoksa Aile Hekimliğinin kronik sorunlarına çözüm bulmak ve geliştirmek midir? Depremde yara alan yüzlerce Aile Sağlığı Merkezine el atılmamışken, aile hekimleri ve aile sağlığı çalışanlarına ceza vermeye sevdalı bir kurum, halkın yararını ve sağlığını ne kadar düşünüyor olabilir? En ufak bir şikayette soruşturma geçiren aile hekimlerinin ve aile sağlığı çalışanlarının yanında, 10 yıldır kurum zararı oluşturan bir hukuk müşaviri!…”

Adaletin bir gün herkese lazım olacağının unutulmaması gerektiğini vurgulayan Birlik ve Dayanışma Sendikası, son ceza taslağını kabul etmediklerini ve bu konudaki mücadelelerine devam edeceklerini açıkladı.



Benzer Videolar