“ATALAY DERHAL SERBEST BIRAKILMALIDIR”
Gezi Davası nedeniyle bir yılı aşkın süredir Cezaevinde tutuklu bulunan ve 28. Dönem Milletvekili Genel Seçimleri sonucunda, Türkiye İşçi Partisi Hatay milletvekili seçilen Can Atalay için Türkiye’de eş zamanlı olarak basın açıklaması düzenlendi. Denizli’de birçok avukatın ve partililerin bulunduğu basın açıklamasına Denizli Barosu Başkanı Avukat Adnan Demirdöğer’de katıldı. Açıklama Denizli Adliyesi Önünde gerçekleşti. Avukatlar, “TİP Hatay Milletvekili Can Atalay'ın tahliyesi hukuken zorunludur” dedi.
“ATALAY DERHAL SERBEST BIRAKILMALIDIR”
Gezi Davası nedeniyle bir yılı aşkın süredir Cezaevinde tutuklu bulunan ve 28. Dönem Milletvekili Genel Seçimleri sonucunda, Türkiye İşçi Partisi Hatay milletvekili seçilen Can Atalay için Türkiye’de eş zamanlı olarak basın açıklaması düzenlendi. Denizli’de birçok avukatın ve partililerin bulunduğu basın açıklamasına Denizli Barosu Başkanı Avukat Adnan Demirdöğer’de katıldı. Açıklama Denizli Adliyesi Önünde gerçekleşti. Avukatlar, “TİP Hatay Milletvekili Can Atalay'ın tahliyesi hukuken zorunludur” dedi.
Basın açıklamasında ise şu ifadeler yer aldı; “Gezi Davası nedeniyle bir yılı aşkın süredir haksız şekilde Silivri Cezaevinde tutuklu bulunan meslektaşımız Av. Ş. Can Atalay, 14.05.2023 tarihinde gerçekleştirilen 28. Dönem Milletvekili Genel Seçimleri sonucunda, Hatay halkının oyları ve iradesi ile Türkiye İşçi Partisi Hatay milletvekili seçilmiştir.
15 GÜNDÜR TAHLİYE EDİLMEDİ
Mazbatası Hatay İl Seçim Kurulu afından düzenlenerek avukatlarına teslim edilmiş, milletvekili olarak seçildiğine ilişkin Yüksek Seçim Kurulu kararı 30.05.2023 tarihinde Resmi Gazete'de yayımlanmıştır. Son olarak 2 Haziran Cuma günü Can Atalay'ın TBMM kaydı yapılmıştır. Seçilme yeterliliği bulunan, milletvekili olarak seçilen ve mazbatasını alan bir milletvekilinin, seçimin üzerinden on beş günden fazla bir süre geçmiş olmasına rağmen hala tahliye edilmemiş olması kabul edilemez. Her türlü hukuka aykırı uygulamayı "milli irade" bohçasına sokarak kendince meşruiyet zemini yaratan siyasi iktidarın, "milli iradenin" temeli olarak gördüğü seçim sandığına ve o sandıktan çıkan iradeye saygı duymaması; açıkça halk iradesinin gasp edilmesi, Hatay halkının iradesinin yok sayılmasıdır.
HALKIN OYLARI İLE MİLLETVEKİLİ SEÇİLEN BİR KİŞİ
Hatırlatıyoruz: Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın 83. Maddesine göre; ‘Seçimden önce veya sonra bir suç işlediği ileri sürülen bir milletvekili, Meclis'in kararı olmadıkça tutulamaz, sorguya çekilemez, tutuklanamaz ve yargılanamaz.’ Milletvekillerinin yasama dokunulmazlığının niteliği ve halkın oyları ile milletvekili seçilen bir kişinin tutukluluğuna ilişkin çok sayıda yargı kararı ve yaklaşık otuz yıllık yerleşik içtihat bulunmaktadır. Anayasa Mahkemesi'nin daha önce Mustafa Balbay, Sebahat Tuncel, Enis Berberoğlu, Leyla Güven, Ömer Faruk Gergerlioğlu başvurularına dair verdiği kararlar ve Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun tüm bu kararlara atıfla verilen Cumhuriyet Davası'na ilişkin bozma kararı, seçilmiş bir milletvekilinin cezaevinden tahliyesinin hakimin takdir yetkisi içerisinde değerlendirilebilecek bir husus değil, bir anayasal zorunluluk olduğunu ortaya koymaktadır. Buna rağmen Can Atalay için hâlâ tahliye kararı verilmeyerek TCK'nin 109. maddesinde düzenlenen "kişiyi hürriyetinden yoksun kılma" suçu işlenmektedir. Halihazırda milletvekili olarak seçilmiş olan Can Atalay, seçmenlerinin iradesini parlamentoda temsil etmek, yasama faaliyeti içerisinde yer almak ve deprem bölgesinde olan Hatay için çalışmalarına başlamak üzere derhal serbest bırakılmalıdır”
AVUKAT CÜBBESİNİ SİYASETE KARIŞTIRMAYIN TARTIŞMASI
Basın açıklamasının bitmesinin ardından Denizli Adalet Sarayı Ek Hizmet Binası önünde Avukat Uğur Şimşek’te bireysel bir açıklama yaptı. Avukat cübbesinin siyasete alet edildiğini söyleyen Şimşek, “Barolar pek çok siyasi görüşten avukatı bünyesinde barındırmaktadır. Barolar ancak mesleki faaliyetlerin geliştirilmesi, hukukun üstünlüğü, insan hakları ve demokratik devret kurallarına hizmet etmekle yükümlüdür. Baroların siyasi bir yargılamaya etki etmesi hukuk devletinin ilklerine terstir” dedi.
“BAROLARIN EN TEMEL VARLIK SEBEBİ HAKSIZLIĞIN TAM KARŞISINDA YER ALMAK”
Uğur Şimşek’in açıklamasına karşı Avukat Yağmur Yalçın’da bir açıklamada bulundu. Yalçın “Baroların en temel varlık sebebi hukuka, mesleğe ve meslektaşlara karşı yapılan her türlü haksız ve hukuksuz uygulamaların tam karşısında yer almaktır. Anayasanın açıkça çiğnendiği bu olayda Denizli Barosunun tutumu ve açıklama yapan meslektaşlarımın beyanı baroların varlık sebebine ve avukatların hukuksuzluklar karşısında boyun eğmeyecek tarafsız ve özgür olduğunun siyasi saiklerle unutulmasından kaynaklanmaktadır. Yapılan açıklama siyasi olmayıp, anayasa ve yasaların çiğnendiğini, her geçen gün hukuku uygulamayan yargıçların suç işlediğini vurgulamak amacı taşımaktadır” şeklinde konuştu.
Aslıhan KILIÇELLİ